Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AK Parti-MHP ortaklığının aldığı yüzde 51 oyu zafer olarak ilan etti ama beş büyük şehri kaybetmenin zafer olmadığını kendisi de biliyor.
Bu sonuçta, seçmenin Devlet Bahçeli’nin söylemi olan “beka”yı değil, hayat pahalılığı ve işsizliği bir numaralı sorun görmesinin yanı sıra, Erdoğan’ın eleştiriye tahammülünün giderek çevresini de kapsayan tahammülsüzlüğü, muhalefeti teröristlikle suçlaması, medyayı kendi propaganda aracına dönüştürme eğilimi de rol oynadı.
Erdoğan seçim kampanyasının son üç gününü İstanbul’a ayırdığında, artık Ankara’ya daha fazla vakit harcamadan hiç değilse İstanbul’u kurtarmak için bütün ağırlığını koymak istediği belliydi.
Türk siyasetinin geçmişinde İstanbul ve Ankara belediyelerini kaybeden siyasi partinin, inişe geçtiği, bir sonraki genel seçimi de kaybettiği epey örnek vardı. Nitekim Türk siyasetinde İslamî/muhafazakâr siyasetin yükselişi 1994 yerel seçimlerinde AKP’nin öncüllerinden Refah Partisi’nin hem İstanbul hem Ankara büyükşehir belediyesini almasıyla başlamıştı.
Şimdi, 25 yıl sonra, hem Ankara hem İstanbul İYİ Parti’nin de desteğiyle CHP’nin eline geçiyordu.
Deutsche Welle Türkçe Servisi @dw_turkce için yazdığım “Erdoğan bu kadarını beklemiyordu” yorumunun tamamını okumak için lütfen aşağıdaki bağlantıya dokununuz:
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze için kabul ettiği 2803 sayılı karar, Trump yönetiminin 20…
Adli Tıp Kurumunun Can Medya grubu ve Habertürk’ün görevden alınan tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Mehmet…
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına getirildiği 8 Ekim…
TBMM Genel Sekreteri Kürşat Kırbıyık, Meclis lokantasında staj yapan bir kız öğrenciye tacizde bulunulması konusunda…
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen uyuşturucu operasyonu çerçevesinde gözaltına…
Artık zihnin nabzını tutan mekanizma toplumların duygu termometresini, öfke seviyesini, umut dozunu belirleyen şey tanklar,…