Ekonomi

Aşı adaleti, ekonomik toparlanma için de şart

Kovidle mücadelenin ekonomik boyutu üzerine çalışmalarıyla Dünya Sağlık örgütünün övgüsünü alan Koç Üniversitesi ekibi: Soldan sağa, Selva Demiralp, Cem Çakmaklı, Muhammed Ali Yıldırım ve Sevcan Yeşiltaş. Ekip üyesi olan Maryland Üniversitesinden Şebnem Kalemli-Özcan bu fotoğrafta yok. (Foto: Demiralp arşivi)

Sağlık çalışanları ve seksen yaşın üzerindekiler ilk doz aşılarını oldular. Hesaplandığı gibi altı buçuk milyon doz daha gelirse, ikinci dozlarını olacak. İhtimal yetmiş yaş üzeri grup da aşılanmaya başlayacak. Geri kalanımız beklemedeyiz. Ama yalnız değiliz. Yüzden fazla ülkenin sağlık çalışanları ve en yaşlıları da beklemede. Zengin ülkeler bütün nüfuslarını aşılamayı planlarken, yüzden fazla ülkede henüz en riskli gruplar bile aşı bekliyor. Aşı adaletsizliği devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) pandemi ilanından beri düzenli olarak basına bilgi veriyor. Son haftalardaki bilgilendirmelerin ana teması aşı dağıtımındaki adaletsizlik. 25 Ocak’taki bilgilendirme toplantısında Uluslararası Ticaret Odaları’nın (International Chambers of Commerce, ICC) ısmarladığı bir çalışmanın sonuçları sunuldu. Sunumu Maryland Üniversitesinden Ekonomi Profesörü Şebnem Kalemli-Özcan yaptı. Çalışma grubu kendisiyle birlikte Koç Üniversitesinden dört araştırmacıdan oluşuyordu: Selva Demiralp, Cem Çakmaklı, Sevcan Yeşiltaş ve Muhammed Yıldırım.
Kalemli-Özcan, Türkiyeli araştırmacılar olarak, Nisan 2020’den beri gelişmekte olan ülke ekonomilerinin pandemi ile karmaşık ilişkisi üzerine kafa yorduklarını söyledi.

Her yerde bitmeden, bitmeyecek

Daha önce Covid pandemisi ile ekonominin karşılıklı etkileşimi üzerine bir çalışmayı yayınlamışlardı. Aynı zamanda YetkinReport yazarlarından olan Demiralp, bu çalışmanın ilk sonuçlarını akademik yayın haline gelmeden önce YetkinReport okurlarıyla paylaşmıştı. Bu kez yaptıkları çalışma ve buldukları sonuçlar aşı dağıtımındaki adalet üzerineydi.
Araştırmalarında, zengin ülkelerin kendi nüfuslarının tümünü aşılamayı hedefleyen programlarının hem dünya ekonomisi hem de kendi ekonomilerine etkilerini irdelemişler. Çeşitli aşı dağıtım senaryoları üzerine çalışmışlar.
Zengin ülkelerin nüfuslarının tümünü aşılasalar bile, diğer ülkelerde aşılama olmazsa, devam edecek ekonomik kaybın yarısını üstlenmek zorunda kalacaklarını bulmuşlar. Bu da 9 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Bütün ekonomilerin birbirine bağlı olduğu vurgulanan çalışmada, pandemi etkilerinin her yerde ortadan kaldırılmadan, hiçbir yerde ortadan kaldırılamayacağı söyleniyor.
Buna ekleyeceğim bir söz var. Virüs her yerde yenilmeden, hiçbir yerde yenilemeyecek. Ekonomi bilimi de epidemiyoloji de tek bir doğruya işaret ediyor, o da adalet.

Hükümetler, bağlantıları anlayamadı

Kalemli-Özcan’dan sonra söz alan ICC Başkanı John Denton içimi ısıtan bir şey söyledi. “Hükümetler her şeyin birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğu anlamakta başarısız oldular.” Evet, “bütün dünya” dediğimiz, zengin batı ülkelerinin politikacıları bu pandemiyi anlamakta en başarısız olanlar arasında. Başından beri virüsle pazarlık yapabileceklerini zannettiler.
Güçlü çıkar çevreleri “Önemli bir hastalık değil”den “sürü bağışıklığı”na, oradan “ama sıkı tedbirler ekonomiyi bozar”a savruldular. Etkileyebildikleri çevreler de bu görüşleri savunmak için bin dereden su getirdiler. Son olarak kendi ulusal sınırları içindeki herkesi aşılayarak, pandemiden kurtulabileceklerini sanıyorlar.
Şimdi, benden çok farklı bir yerde duran, ICC Başkanı da “Çok globalleşmiş bu ekonomiyi düze çıkarmak istiyorsanız, pandemiye global bir cevap vermek zorundasınız” diyor. Zengin ülkelere hitaben “adil aşı dağıtımı için para harcamanız yardımseverlik olmayacaktır, rasyonel bir ekonomik kararın sonucudur” diye ekliyor.
Benim gibi DSÖ Genel Direktörünün de içi ısınmış ki, sözü devraldığında mutlu bir gülümsemeyle bu sözü tekrarladı.

Hem sağlık hem ekonomi için

Evet, Covidle mücadele için hükümetlerden her türlü desteği, aşılar dahil, bekliyoruz. Bir inayet olarak değil. Hak olarak. Madem ki üretmemiz, çarkları döndürmemiz ve zenginliklere zenginlik katmamız bekleniyor, o zenginliklere sahip olanlar her ülkede kesenin ağzını açmak zorunda. Ve milyonların, milyarların sağlığını öncelemek zorundalar. Aşı, ekonomik yardım, düzgün sağlık hizmeti için.

Nuriye Ortaylı

Doktor, halk sağlığı uzmanı

Recent Posts

“Hun be xer hatîn” Türkiye ve Suriye’de Kürt işleri paralel gelişiyor

MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…

2 saat ago

AB Komisyonu Başkanı 1 milyar yolda dedi, Özel sert çıktı: “Türkiye 200 milyar kaybetti”

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…

1 gün ago

Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” sözü ve Erdoğan övgülerinin anlamı

Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…

1 gün ago

Asgari ücret, enflasyon ve üretkenlik

Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…

2 gün ago

İlk Suriye’nin geleceği toplantısından kareler: kim, kiminle, nereye?

Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…

3 gün ago

Kılıçdaroğlu ile Suriye’deki son durum ve Suriye siyaseti üzerine

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…

3 gün ago