Gencecik bir kadın, hiç tanımadığı bir adamın silahından çıkan kurşunlarla öldü.
Ölmek ne soğuk bir kelime.
Halbuki belki birkaç dakika önce, hayata sıkı sıkıya bağlı ve umut doluydu.
Belki aşık olduğu genci düşünüyordu. Belki hafta sonu İzmir sahillerinde yapacağı yürüyüşü. Arkadaşlarıyla yazışıyor, planlar yapıyordu. Şu an her birimizin bir dakika sonrasını bilmediği gibi o da bilemezdi birkaç dakika sonra eli silahlı bir adam ile karşı karşıya kalacağını.
Ya da sıkıntıları vardı kim bilir? Annesini düşünüyordu belki de. Bir an önce iyileşmesini istiyordu. Annesi rahatsız olduğu için onun yerine yardıma gelmişti HDP İzmir il binasına. Ama adını bilmediği, yüzünü görmediği bir adam önüne çıktı ve Deniz’i öldürdü.
Ya annesi? Haberi aldığı anda neler yaşadı? Biricik kızının belki de kendi yerine ölüme yürüdüğünü öğrendiğinde nasıl bir yürek yangınıyla kavruldu? Nasıl düştü yola? Nasıl bitmedi o yollar? Ve katile açık olan yollar ona nasıl da kapandı? Kızına ulaşamayışı barikatları aşamayışı…
Herkesi, her şeyi devirip çıkardım o merdivenleri, sarılırdım kızıma kimse engel olamazdı demiyor musunuz, boğazınız düğümlenirken?
Boğazına düğümlenen iple yaşamdan koparılan Deniz Gezmiş’in adını vermiş amcası halbuki. Başka Denizler gencecik yaşında ölmesin diye.
Evet, dün, 2021’in 17 Haziran Perşembe günü bir kadının daha gülüşü soldu. Bir adam bir kadına silah doğrultup onu katletti.
Deniz, 2021’in 169. gününde şiddetten ölen kadınlar anıtına 177. kadın olarak kazındı.
Diğer tüm kadınlar gibi Deniz’in de bir hikayesi vardı ve yazmak istediği hikayeler.
Bu ülkenin bir kadın parti lideri de daha birkaç hafta önce “Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler” diye ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edilmişti.
HDP İzmir il binasına yapılan saldırı lanetlenmelidir, lanetliyorum.
Hiçbir siyasetçi, hiçbir siyasi parti demokratik siyaset yapma hakkından alıkonulamaz, konulmamalıdır.
Hiç bir kadın için artık cinayet haberi yazılmamalıdır. Daha bir kaç saat önce adını bilmediğim Deniz Poyraz’a rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.
Ülkemiz bunları yaşamayı hak etmiyor. Çözüm soğukkanlılıkla daha çok demokrasi ve eşitlik için mücadele etmekte.