İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya Bakırköy’de saldıran şahıs tutuklanırken, saldırı ile ilgili olarak yeni soru işaretleri ortaya çıktı.
Saldırgan, savcılıktaki ifadesinde tek başına olduğunu, Buğra Kavuncu’nın medyadaki sözlerine öfke duyduğunu ve “refleksle” yumruk attığını söylemişti. Ancak Buğra’nın verdiği, kamera görüntüleriyle de desteklediği bilgilere göre saldırganlar üç kişiydi.
Saldırı ile ilgili bir diğer detay ise, 2019 seçimine kadar yanlarında resmi koruma bulunan muhalefet partisi il başkanlarının korumalarının kaldırılması.
Konuyu bizzat İstanbul Valisi ile konuştuğunu söyleyen Kavuncu, “Valiye ‘Korumayı niye verdiniz, niye aldınız; bilmedik’ dedim. Kararın İçişleri Bakanlığı’nca verildiğini söyledi” diyor.
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, konuyla ilgili olarak daha önce verilen önergeye İçişleri Bakanlığı’nın yanıtını hatırlattı: “Koruma hizmetlerinin mevzuatının ilgili maddeleri gereğince koruma hakkındaki tüm hususlar ‘gizlilik’ içerisinde sürdürülmektedir.”
Bu gizlilik ibaresi nedeniyle bazı partilerin ilçe başkanlarına dahi koruma tahsis edilirken, Kavuncu veCHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun neden resmi koruması bulunmadığı bilinmiyor.
Bir başka soru da saldırganların kimliğine ve motivasyonuna dair.
Son dönemdeki benzer olaylarda saldırganlar, ifadelerinde mağdurlarının sözlerine duydukları öfkeyle hareket ettiklerini söylüyor.
Bu kez saldırgan “Ben milliyetçi biriyim, kendisini paylaşımlarından dolayı sevmiyorum” diyor.
Benzer bir duruma, Marmaris’te orman yangını sırasında canlı yapan Halk TV ekibine müdahale eden ve daha sonra ekibe saldıran şahısların ifadelerinde de görmüştük. Saldırganlar, “Yanlış şeyler konuştuğunda engelleriz” demişti.
Mart ayında söyledikleri beğenilmediği için 25 kişinin saldırısına uğrayan gazeteci Levent Gültekin’in eli kırılmıştı.
Bu vaka, Gültekin’in bir programda MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş için “Türkeş milliyetçilik hastalığını, ırkçılık hastalığını bu ülkenin milyonlarca evladının zihnine bolca dökmüş, sırf o milliyetçilik biz ülkeyi herkesten daha fazla seviyoruz tuhaflığıyla, milyonlarca gencin hayatını karartmıştır” ifadelerini kullanmasının ardından gelmişti.
Saldırı sonrasında Halk Tv’de İpek Özbey’e konuşan Kavuncu, “Münferit bir hadise olarak değerlendirmekten çok bu iklimin nasıl yaratıldığına bakmak lazım” dedi. Kavuncu, yaratılan atmosferle ilgili olarak “Bunlar daha iyi günleriniz lafının bir Cumhurbaşkanı tarafından söylendikten sonra nelere yol açacağı düşünülmeli” diye konuştu.
Gerçekten de yaratılan “söz söyletmeme” ortamı ve muhalefete yönelik ötekileştirme, hedef gösterme lisanı bu tür saldırıların plansız bir şekilde ortaya çıkabileceği bir atmosfer hazırlıyor. Ancak bu saldırılar yeterince derinlemesine araştırılıyor mu yoksa bir cezasızlık kültürü saldırganları daha da motive mi ediyor? Hatta saldırganlara savcılıktaki ifadelerinde adeta siyasi savunma verme cesaretini sağlayan faktörler ne? Örneğin son saldırıyı gerçekleştiren Oral “Kendisini tanımamakla birlikte Ümit Özdağ’ın, FETÖ’cü olduğu iddialarından dolayı Kavuncu’ya karşı antipatik bir yaklaşım içerisindeydim. Vatanına ve milletine bağlı bir insan olduğumdan Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu düşünerek kendisine doğru yaklaştım, bir anlık refleks lelimi kaldırarak vurdum. Olayın şoku içerisinde uzaklaştım. Anlık bir şekilde mağduru görmem üzerine olayı gerçekleştirdim” diyebildi. Ancak Oral, mahkemeye “basit yaralama” suçlamasıyla sevk edildi.
Bu arada, Kavuncu’ya saldıran Sinan Oral’ın avukatı Atilla Recephan Diler’in gazeteci Gültekin’e saldıran şahısların da avukatı olduğu biliniyor.
Diler’in, bu dönemde ortaya çıkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile hatıra fotoğrafı dikkat çekti. Elbette avukatların istedikleri müvekkili savunma hakları var ve bu tartışmaya açık değil. Ancak bu tür sosyal bilgiler de konunun nasıl bir çevrede döndüğüne dair bir fikir veriyor.
Halk TV yayına saldıranlardan Sertan Yüce’nin, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’dan plaket alırken görüntüsü ortaya çıkmıştı.
Oral politik bağlarda o denli ilerleyememiş olmalı ki kendisinin sadece yerel MHP yöneticileriyle fotoğrafları çıktı.
MHP Silivri Teşkilatı’nın Facebook sayfasında paylaştığı fotoğraflarda, “İlçe Başkanımız Zafer Yalçın ve İstanbul Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Erhan Özkök, ilçemizde faaliyete giren araç alım satım işletmesinin açılışını gerçekleştirdi. İşletme sahibi Sinan ve B. O’ya bol bereketli kazançlar dileriz” mesajı yer alıyor.
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın beraberindeki heyet ile birlikte CHP Genel Merkezi'ne gitti,…
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere dışişleri bakanları Polonya Dışişleri Bakanının ev sahipliğinde 19 Kasım’da…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili…