Siyaset

Barolar Birliği Seçimi: Kaybeden Yalnız Feyzioğlu Olmadı

Feyzioğlu, Barolar Birliği Başkanı olarak koyu Erdoğan karşıtlığından koyu Erdoğan yandaşlığına geçmiş bir isim olarak biliniyordu. Arşiv fotoğrafında bir törende Cumhurbaşkanı tarafından eli sıkılırken arka planda Cumhurbaşkanı Baş Hukuk Danışmanı Mehmet Uçum dikkatle gözlüyor. (Foto: Birgün)

Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) 5 Aralık seçimlerini koyu Erdoğan karşıtıyken koyu Erdoğan yandaşı olan Metin Feyzioğlu kaybetti. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın 348 delegeden 182’sinin oyunu alarak Barolar Birliğinin yeni başkanı seçildi.
Bu son derece adaletsiz koşullarda yapılmış, Beştepe’yi arkasına alan Feyzioğlu’nun kazanması için her türlü siyasi önlemin alındığı bir seçimdi. Hükümet, Meclis’teki AK Parti ve MHP çoğunluğu sayesinde TBB’nin delege yapısından seçim yöntemine dek her şeyi değiştirdi. En yüksek nüfuslu, dolayısıyla en çok avukatın üye olduğu illerin temsil oranları adaletsiz oranda düşürülürken, az nüfuslu illerin temsil oranları artırıldı. Örneğin, 42 avukatın kayıtlı olduğu Bayburt Barosu TBB Genel Kurulunda 4 delegeyle temsil edilirken 47 bin üyeli İstanbul Barosu 13 delegeyle temsil edilir oldu. Barolar bölündü; gerçi pek tutmadı, sadece İstanbul’da ikinci baro kuruldu.
Hükümetin Barolar Birliğinde Feyzioğlu’nun 8,5 yıllık başkanlığının devam etmesi için delege ve seçim kurallarını değiştirmesi, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri için kuralları değiştirme çabasının modeli gibiydi.

Mesele yeşil pasaport değildi

Covid-19 salgını Barolar Birliği seçimlerinin de ertelenmesine neden oldu. Bu sürecin Feyzioğlu’nun TBB içindeki etkisini avukatlara yeşil pasaport gibi avantajlar sağlayarak güçlendirmesi umuluyordu.
Meselenin avukatlara yeşil pasaport olmadığı 5 Aralık’ta yapılan TBB seçimlerinde görüldü.
Kaybeden yalnız Feyzioğlu ve onun başta kalmasından çıkar umanlar olmadı.
Feyzioğlu’na karşı Sağkan’a oy veren delege avukatların tamamı belki Sağkan yanlısı değildi. Ama Sağkan, baroları bölen avukatlık yasasını protesto eden meslektaşlarının yanında yer aldı, Feyzioğlu yazımına katkı verdiği o yasayı savunurken.

Feyzioğlu yerine TTB Başkanı seçilen 43 yaşındaki Erinç Sağkan Ankara Barosu Başkanıydı. (Foto: Twitter)

Ama tıpkı önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tanık olacağımız gibi, Barolar Birliği seçimlerinde de oylar artık yeni bir dönemin başlayıp başlamaması için kullanıldı.
Kaybeden yalnızca Feyzioğlu ve yönetimi olmadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakındaki ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yargıya, savuma kanadında da getirmek istedikleri düzen oldu.
AK Parti ve MHP yeni bir seçim yasası üzerinde aylardır uzlaşmaya çalışıyor. Barajın MHP’nin isteğiyle yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesinde dahi kerhen anlaşabildiler. AK Parti seçim bölgelerinin muhalefetin en az vekil çıkaracağı şekilde nüfus/temsil adaletsizliği üzerine yeniden çizilmesinden yana ama bu MHP’nin işine gelmiyor.

Barolar seçiminde tutmayan, genel seçimde tutar mı?

Bu yöntem Barolar Birliği seçimlerinde işe yaramadı; bütün zorlamalara rağmen yaramadı.
Zorla güzellik olmadı.
Zor, oyunu bozdu da denebilir.
Hükümet, Barolar Birliği seçim kurallarını değiştirerek savunma hakkını de siyasi iktidar güdümüne çekmek istedi. Tutmadı. Şimdi aynı yöntem siyasi iktidarı bırakmamak için devreye alınmak isteniyor. Tutar mı? Üstelik halkın ciddi geçim sıkıntısı krizi yaşadığı bir dönemde tutar mı?
Erdoğan’ın Çin modeli diye dile getirdiği ucuz işgücüne dayalı ihracat modelinin, en geç 18 Haziran 2023’te yapılması gereken seçimlere dek halkın oy rengini değiştirecek sonuçlara yol açması, bugünü de aratacak siyasi baskı ortamına bağlı görünüyor. Muhalefetin, medyanın daha da susturulmaya çalışacağı bir baskı ortamı gerekiyor.
Bu çok riskli bir zorlama. Tutsa da hem ülkeye hem halka çok pahalıya mal olabilir. Bu korku filmini yeterince görmedik mi?
Feyzioğlu’na gelince…
Feyzioğlu’na Erdoğan imzasıyla danışmanlık kadrosu açılması, ya da bir devlet kuruluşunda yönetim kurulu üyeliği verilmesi muhtemelen kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu Türkiye Barolar Birliği’ni bölmesinin ödülü olur ama artık işlevi kalmadığı için bir kenara bırakılması ihtimali de yabana atılmamalı. Tarih örnekleriyle dolu.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

“Hun be xer hatîn” Türkiye ve Suriye’de Kürt işleri paralel gelişiyor

MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…

2 saat ago

AB Komisyonu Başkanı 1 milyar yolda dedi, Özel sert çıktı: “Türkiye 200 milyar kaybetti”

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…

1 gün ago

Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” sözü ve Erdoğan övgülerinin anlamı

Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…

1 gün ago

Asgari ücret, enflasyon ve üretkenlik

Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…

2 gün ago

İlk Suriye’nin geleceği toplantısından kareler: kim, kiminle, nereye?

Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…

3 gün ago

Kılıçdaroğlu ile Suriye’deki son durum ve Suriye siyaseti üzerine

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…

3 gün ago