Siyaset

İktidarın HDP’nin kapatılması hesabı çarşıya uyacak mı?

AK Parti ve MHP Anayasa Mahkemesindeki HDP’nin kapatılması davası üzerinden siyaset sahnesini yeniden dizayn etme hesabında. Gözler AYM içi dengelerde. Fotoğrafta AYM Başkanı Zühtü Arslan (önde, sağda) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop (önde, solda) ile görülüyor. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

İktidar derken sadece 2002’den bu yana tek başına hükümet kuran AK Parti’yi kast etmiyorum elbette. Anayasa değişikliği için 2017 halkoylamasından itibaren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidarını fiilen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye borçlu olduğu gibi bir gerçek var. Anayasa Mahkemesinden çıkması gün meselesi olan HDP’nin kapatılması davası da MHP’nin zorlamasıyla gündemde.
Bunu söylerken AK Parti yönetimi ve Erdoğan’ın MHP’nin bu fikrini önceleri mahcubiyetle olsa benimsemediğini söylemiyorum. Tersine, sözcülüğünü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı güvenlik lobisi, son dönemde güvenlik güçlerinin yasadışı PKK’nın eylemli gücüne yönelik başarısının da etkisiyle bu fikri benimsemiş görünüyor. AK Parti bünyesinde, HDP’nin kapatılmasının kendilerini zaten MHP ile ittifak nedeniyle soğuyan Kürt seçmenden daha da uzaklaştıracağını görüşünde olanlar, ya “içimizdeki bölücüler” diye damgalanma korkusu, ya da eyyamcılık nedeniyle ses çıkarmıyor. Daha birkaç yıl önce PKK’yı dolaylı muhatap alan ve HDP’nin aracılığına güvenen AK Parti iktidarı, şimdi iktidarının devamını HDP’nin kapatılmasında görüyor. Bunun altında siyaset sahnesini yeniden dizayn etmek hesabı da olabilir.

HDP’nin kapatılma davası hangi aşamada?

HDP kapatma davası şu anda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın esas hakkındaki görüşüne karşı HDP’nin savunma vermesi aşamasında. Sonra Anayasa Mahkemesi (AYM) Raportörü raporunu heyete sunacak ve sözlü yargılama başlayacak.
AYM daha önce, Mart 2021’de dava dosyasını eksik bularak oy birliğiyle geri çevirmişti. Bunu bir anlamı, belki de siyasi kaygılarla alelacele bir iddianame hazırlandığı idi. Göreve 2020 Haziran’ında başlamış olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, MHP’nin şiddetli itirazları altında dosyayı yeniden hazırladı ve kapatma davası dosyasını yeniden AYM’ye gönderdi.
Bu nedenle gözler şimdi gözler AYM yargıçlarının alacağı karara çevrildi.
AK Parti’nin hem de iktidardayken kapatılmaktan -o dönemki iddialara göre- Gülen cemaatinin desteğiyle AYM oylamasından kıl payı kurtulması, 2010 Anayasa değişikliğinde parti kapatılmasını üçte iki çoğunluğa bağlanmasını getirmişti. Dolayısıyla 15 üyenin 10’unun oyu gerekiyor.

Anayasa Mahkemesi baskı altında

AYM bir süredir ciddi baskı altında. Sadece HDP konusunda değil. Dün, 17 Ocak’ta beş yılı bulan tutukluğuna devam kararı verilen Osman Kavala konusunda da. Keza tutukluluğu beş yılı geçen HDP’nin öneki eş başkanı Selahattin Demirtaş konusunda da. Baskının en uç noktasında Bahçeli’nin “HDP’yi kapatmıyorsa, AYM’yi kapatalım” anlamına gelen çıkışı vardı. Gerçi AK Parti-MHP Cumhur ittifakının Anayasayı değiştirmek için gerekli en az 360 oya sahip değil ve en azından önümüzdeki seçime dek böyle bir değişiklik ihtimali yok denecek kadar zayıf. Ancak niyet ve tehdit ortada.
Hem AK parti hem MHP içinden AYM’nin 15 üyesinden 5’inin Abdullah Gül tarafından atandığı -Başkan Zühtü Arslan dahil- o üyelerin kapatma aleyhine oy kullanacağı iddiaları kulislerde fısıldanıyor. Bu da dolaylı baskı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ı Kasım 2020-Ocak 2021 arasında iki ay içinde Yargıtay üzerinden üye ataması, AYM’ye daha güçlü etki etmeyi amaçlıyordu.

Kırılgan dengeler ve Barolar Birliğinin katkısı

Bu görünüm AYM üye yapısındaki dengeleri tartışmaya açıyor.
AYM’nin TBMM tarafından atanan üç üyesinden Celal Mümtaz Akıncı’nın görev süresi 31 Ocak’ta doluyor. Yerine barolar tarafından gösterilen üç aday gösterildi. Üç adaydan hiç birisi Metin Feyzioğlu’nu devirmeyi başaran yeni TBB Başkanı Erdinç Sağkan’ın listesinden değil. Doğu ve Güneydoğu’daki 13 baronun girişimiyle aday gösterilen Diyarbakır Barosu üyesi Zülal Erdoğan Bilal’in TBMM oylamasını alma ihtimali zayıf. Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan milliyetçi-muhafazakâr görüşte biliniyor. Çorum Baro Başkanı Kenan Yaşar ise daha önce AK Parti’den milletvekili adayı olmuş, siyasi görüşünü gizlemeyen birisi, seçilme şansı yüksek. Yargı muhabiri Alican Uludağ bu tablonun AYM heyetindeki Erdoğan ağırlığını artırdığı görüşünde. Peki, TBB nasıl oldu da bu isimleri seçti? İki yanıtı var: birincisi TBB’nin seçimde sadece düzenleyici rolde olması ama asıl laik, Atatürkçü, ilerici ve sol grupların iç çekişmeleri nedeniyle muhafazakâr adayların aradan sıyrılması. Tıpkı 1995 yerel seçimlerinde İstanbul’da Tayyip Erdoğan, Ankara’da Melih Gökçek’in seçilmeleri gibi.

HDP kapatılırsa muhtemel senaryolar

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, sadece HDP’nin kapatılmasını değil, eş başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar dahil 500 kadar yöneticisinin siyasetten yasaklanmasını da talep ediyor.
AK Partinin deneyimli hukukçularını dahi “O kadar da olmaz” dedirten bir talep bu ama Bahçeli’nin talebi de bu yönde. MHP’nin, daha 7 Haziran 2015 seçimlerinden itibaren Meclis’teki HDP üye sayısının MHP’den fazla olmasını da kabullenemediği biliniyor.
Muhtemel senaryolardan birisi, HDP milletvekillerinin TBMM’deki Demokratik Bölgeler Partisine (DBP) geçip seçime öyle katılması olabilir. Bağımsız milletvekili seçilip TBMM’de bir çatı altında toplanmak senaryosu da mevcut.
Erdoğan ve Bahçeli belki de HDP’nin tepkiyle CHP’ye destek açıklamasını, böylelikle CHP ve İYİ Parti’nin arasının açılmasını bekliyor. Erdoğan’ın Demirtaş’a ve HDP’ye karşı İmralı’da mahpus PKK lideri Abdullah Öcalan’ı kullanma iması dahi buna işaret ediyor. Siyaset bu, her şey olabilir.
Yine de tahmin edebildiğim bir şey var. O da HDP seçmeninin “Haydi hep beraber partimizi kapatan AK Parti’ye verelim oylarımızı” demeyeceği. Yanılıyor muyum yoksa?

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Asgari ücret, işsizlik, faiz çıkmazı: 2025 ekonomisine ön bakış

2024’ü geride bırakmak üzereyiz. 2025’e girerken ekonomimiz ne durumda? Doğru yolda mıyız? Kısa bir değerlendirme…

2 saat ago

Asgari ücret Suriye harekâtından önce geldi: Şu cümleye hazır olun

“Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde” diye başlayan bir cümleye hazır…

6 saat ago

Asgari ücret belirlendi: “Şubat ayında açlık sınırının altında kalacak”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere dördüncü toplantısını…

7 saat ago

Balıkesir’de patlayıcı fabrikasında patlama: 11 kişi öldü

Balıkesir'de Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada 24 Aralık'ta patlama ve çökme meydana geldi. Patlama sonucunda…

1 gün ago

Erdoğan bu Cuma Şam’a gitmiyor ama bakın nereye gidiyor?

Baştan söyleyeyim: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ona bu Cuma namazını Emevî Camiinde kıldırma yarışındaki meslektaşlarımızı hayal…

1 gün ago

Türkiye’nin Orta Doğu/Arap Politikası: AKP Öncesi ve Sonrası

Orta Doğu, güvenlik, ekonomik, kültürel, tarihi ve insanlık ilişkilerimiz açılarından dış politikamızın yaşamsal alanlarından birini…

1 gün ago