Geceyarısı Resmi Gazete’de yayımlanan 28 Ocak tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yerine eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TÜİK başkanı Erdal Dinçer yerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımıcsı Erhan Çetinkaya getirildi; medya yayınlarına “toplumsal yapıya uygunluk” kısıtlaması getirildi.
28 Ocak 2022 gece saatlerinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül görevden alındı, yerine daha önce kritik dönemlerde de Adalet Bakanlığı yağmış olan Bekir Bozdağ getirildi.
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ayrılması sırasında kullanılan “görevden affını istedi” ifadesi Gül için de kullanıldı.
Abdulhamit Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 26 Ocak’taki kar fırtınası sırasında yemekli bir toplantıya giderken MOBESE görüntülerinin medyada yer almasını “FETÖ yöntemi” olarak nitelendirmiş, bu sözleri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik eleştiri olarak yorumlanmıştı.
T24 haber sitesinden Gökçer Tahincioğlu’nun değerlendirmesine göre “Gül’ün FETÖ’ye atıf yaparak verdiği mesajların Cumhurbaşkanlığı ve MHP’de rahatsızlık yarattığı, AKP içinde de eleştirilere neden olduğu iddia edildi. Bunun üzerine Gül’ün istifası ile sonuçlanan sürecin yaşandığı öne sürüldü. Geçmişten bu yana biriken rahatsızlıkların etkisiyle de görev değişimi yapıldı.”
Gül’ün yerine atanan Bozdağ, daha önce 17 – 25 Aralık soruşturmaları, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasınaki OHAL dönemi gibi kritik dönemlerde Adalet Bakanlığı yürütmüş, ardından Anayasa Komisyonu Başkanlığı ve AKP Genel Başkan Yardımcılığı dahil iktidar partisinde çeşitli kademelerde görev almıştı. Bu değişiklikle Bozdağ üçüncü kez Adalet Bakanlığı koltuğuna otururken, 2018’de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından kabinede yedinci kere değişiklik yapılmış olacak.
BDDK Başkan yardımcısı TÜİK’in başına getirildi
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevinde değişikliğe gidilen diğer isim ise enflasyon verileri ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun engellenen ziyaretiyle gündemde olan TÜİK Başkanı Prof. Dr. Erdal Dinçer oldu. Dinçer’in yerine BDDK Başkan Yardımcısı Erhan Çetinkaya getirildi. TÜİK Başkan Yardımcılığı görevine ise Doç. Dr. İbrahim Demir getirildi.
TÜİK Aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 13,58 arttığını, TÜFE’nin yıllık bazda yüzde 36,08’e yükseldiğini açıklamıştı. Enflasyon oranlarını günlük verilerle ölçen bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Aralık enflasyonunu yüzde 19,35, yıllık bazda enflasyonu ise yüzde 82,81 olarak açıklamıştı. Daha önceki enflasyon açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığı, TÜİK’in siyasi baskılarla enflasyon rakamlarını düşük açıkladığı eleştirileri yükselmişti.
Bunun ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Aralık ayında TÜİK’ten randevu talep etmiş, randevu verilmeyince TÜİK önünde açıklama yapmıştı. Kılıçdaroğlu’nun devlet kurumuna alınmaması tartışmaya sebep olunca Dinçer “Kurumu siyasi tartışmaların bir parçası haline getirmek istemedim” demişti.
Ardından Habertürk yazarı Fatih Altaylı ve gazeteci İsmail Saymaz Dinçer’in de “görevden affını istediğini” haberleştirmişlerdi.
İddialar sonrası konuşan Dinçer, “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” demişti.
Dinçer’in görevini teslim etmesiyle beraber, son üç yılda kurumun başkanlığında beşinci kez değişikliğe gidilmiş olacak.
Medya’ya “milli ve manevi değer” uyarısı
Yayımlanan bir diğer genelge ile dijital yayınlar başta olmak üzere “milli ve manevi değerlere uymayan” her türlü basın yayın faaliyetine karşı “milli kültürün korunması ve sosyal yozlaşmanın önlenmesi” için önlemler alınacağı duyuruldu.
28 Ocak 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan “Basın ve Yayın Faaliyetleri” başlıklı genelgede, “toplumun temel değerlerine aykırı” olduğu belirlenen yayınların “yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımların ivedilikle atılacağı” belirtildi.
Genelgede, “Milli kültürümüzü yabancılaşmaya ve sosyal yozlaşmaya karşı muhafaza etmek, geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin, sosyal medya ortamları da dahil bazı mecralardaki tüm yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayımların zararlı içeriklerine maruz kalmaları sonucu bedensel ve zihinsel gelişimlerinin olumsuz etkilenmesini önlemek adına gereken adımların kararlılıkla atılması gerekmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Bu çerçevede, “aile ve çocuk dostu yapımların teşvik edileceği”, “milli ve manevi değerleri yıpratmaya aile ve toplum yapısını sarsmaya yönelik faaliyetlere karşı Anayasa kanun ve ilgili diğer mevzuatla düzenlenen müeyyidelerin gereğinin yerine getirileceği”, bu tür yapımlara karşı “ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli tüm tedbirlerin gecikmeksizin alınacağı,” belirtildi.