“Birleşmiş Milletler’e kilit vurmayı mı düşünüyorsunuz?” diye sözlerine başladı. “Uluslararası hukukun zamanı mı doldu?” diye sordu. “Cevabınız “hayır” mı?” diye üsteledi. Yanıtı kendisi patlattı: “O zaman şimdi, hemen harekete geçin.” Konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky idi. Zelensky, hâkî renkli sivil-asker kostümüyle ekrandan dünyanın her köşesini temsil eden bürokrat, diplomat ve siyasetçilere ve halklara “Harekete Geçin; Yardım Edin” diye yılmadan usanmadan sesleniyor.
İletişim açısından riskli olduğu kadar çarpıcı bir giriş. Bıçak sırtı. 12’den vurabilir, tam tersine bütün kitleyi kaybedebilirsiniz. Fakat, zaman dar, durum riskliyse ne kaybedeceksiniz?
Hedef kitle
Seçime hazırlanan hiçbir siyasi bu kadar çeşitlendiremedi hedef kitlesini. Örneğin Grammy Ödül törenine sanal katılım sağladı. “Sessizliği Müzikle Bozun” diye başladığı sözleri yine bir haykırmaydı. Gözünü kırpmadan riske giriyor; tansiyonu yükseltmekten çekinmiyordu. Grammy dünyanın en prestijli müzik ödülleri seremonisi, eğlence dünyasının kalbi. Salondakilerin hedef kitlesini düşünebiliyor musunuz? Zelensky, savaşa vurgu yapan hâki renkli t-shirt’ü, kirli sakal ve karışık saçlarıyla eğlence üreten ve tüketen kitlenin dikkatini talep etti.
Zelensky’nin kaç ülke parlamentosuna doğrudan hitap ettiğini, kaç dünya lideriyle bizzat görüştüğünü sayamadım. Kadın erkek “hâkî” renk giyiyorlar. Olağandışı ölüm kalım durumunu ifade ediyor; bir de kendi içlerindeki birliği. Bu ekibinin her gün kaç kişiyle telefon ve video görüşmesi yaptığını sayabilen de yok. Hummalı bir çalışma var savaş hattında. İster bayrak rengi, ister t-shirt rengi semboller birleştirici unsurlar. Aynı zamanda hiçbir ekstra enerji ihtiyacı göstermeden iletişim yapıyorlar. Görenlerin muhakeme süreleri kısalıyor, algıları bilenip güçleniyor. Che Guevera’yı davasını doğru dürüst bile bilmeyen gençler sık sık anımsıyor.
Viral Medya
Bu savaşa “medya savaşı” deniyor. Bunu yeterli bulmayanlar ise “viral savaş” diyorlar. Bilginin (doğru yanlış veya yanlı) en hızla yayıldığı iletişim savaşı. Haklı olabilirler ama bu kadar sıradan değil bu iş. Bu bir içerik iletişimi savaşı ve bu sayede Ukrayna gönülleri kazanıyor, “high poltics” (öncelikli devlet politikaları) izin verirse sahada da kazanır.
Irak işgalini gazeteci kimliğimle haber merkezinden o güne göre anlık sayılan gelişmelerle izlemiş, sahadaki muhabirlerin yine günün teknolojisini kullanarak geçtikleri haber ve görüntüleri kısa sürede okurla paylaşmaya, yorumlamaya gayret etmiştik. Yaşadığımız hız baş döndürüyordu.
O da “medya savaşı” diye anılmıştı. “Yeni nesil medya savaşı” tanışıklığımız ise böyle. Evveliyatı var tabii. İkinci Dünya Savaşı da iletişim kurulan bir savaş ama perde arkası dahil pek çok konunun aslını daha sonra tarih kitaplarından ya da Netflix ve türevi kanallarda izlediğimiz özel prodüksiyon, belgesel, filmlerden öğrendiğimizi unutmayalım. Geçen yıl Afganistan’dan çekilen Amerikan birliklerini canlı izledik. Görece kısıtlarla trajediye hakim olduk. Afganistan çok geri kalmış bir coğrafya, son 20 yılda değişen kuşaklar hızla ülkeyi terk edince geride hikayeyi aktarabilecek sofistike insan kaynağı tükendi. Yazık ki, ülkeyi ilk terk edenler yönetenler oldu. Saklandıkları gizli yerlerden şarjları bitene ya da yaşam pilleri kesilene kadar konuşmaya devam edenlerin sesleri hala kulaklarımda. Afrika’da bitmeyen bir savaş var. Aktarıldığı kadarıyla biliyoruz, haber gelmeyince unutuyoruz. Örneğin aylar sonra yiyecek konvoyunun ulaştığı katliam bölgelerinde halkın geriye döndürülemez ızdırabını hayal gücümüzle tahmin edebiliyoruz. Anlık canlı yayın yok.
Dijital yapı ve eğitim
Ukrayna, ikinci ayını dolduran bir savaş alanı olsa da duymayan bilmeyen kalmadı: şu ana kadar hayatını yitiren gazeteci sayısıyla rekora koşuyor. Rusların özellikle gazetecileri hedef aldığı ifade ediliyor; içerik iletişimin kesmenin bir yolu olarak görüyorlar. Dikkatinizi çekti mi yalnızca genç medya çalışanları değil kıdemliler de sahada.
Ukrayna’da savaşının iletişimi baştan yaratmasının temel nedeni ülkenin dijital alt yapısı. Afganistan ve Afrika’da süregiden mücadeleden farklı. Destekçileri de özel. Elon Musk gibi kişilerin uydu bağlantılarını kesmemek için attıkları adımı unutmamak gerek. Akıllı telefon kullanımı Ukrayna’da tahminen yüzde 70’lerde. Halkın önemli bölümü eğitimli. Afganistan ya da Afrika’yla kıyaslandığında tarifsiz bir fark yaratıyor, halk adeta naklen yayın yapıyor. Ukraynalı sosyal medya uzmanlarının yetkinliğini unutmayalım.
Otokratik ve organik iletişim
Beyaz Saray’a Başkan “embed ettiği” (iliştirdiği) şüphelerini kanıtlayamasak da içimizden atamadığımız Rus medya varlıklarından yaratıcı ve yıkıcı bir iletişim saldırısı beklerken, Ukrayna karşısında yıkıcı olma gayretlerini yaratıcılıklarıyla süsleyemediklerini ifade edebilirim. Müthiş bir dezenformasyon altyapısı ve sayısız hacker’la çalışıyor, çalıştırıyorlar. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in meslekten istihbaratçı olduğunu hatırlayacak olursanız, iletişimin kitabını yazmış bir lider ve ülke var karşımızda. Problemleri şu; Soğuk Savaş Dönemi taktikleriyle hareket ediyorlar. Robotlar, teknoloji alt yapıları olsa da bir yandan çıkış, diğer yandan çöküşlerini yaşıyorlar.
Otokratik iletişim, iletişimin gerçek DNA’sını oluşturan özgür iletişime karşı sınırlı başarı sağlayabiliyor demek. Viral olmayı biraz da buna bağlamalı. İnterneti kapasanız da, telefonları toplasanız da, gazetecileri öldürüp kendi teknoloji imparatorluğunuzu kursanız da sınırları sınırlı zorlayabiliyor.
İçeriğin önemi
Asıl nedeni ise içerik. Robotlara, botlara, hacker’lara, istihbaratçılara sahip olabilirsiniz. Çok hızlı, çok sayıda, çok kanalda bulunabilirler. Problem ne peki? İçerik. Lütfen bunu bir hikaye anlatımıyla karıştırmayalım. Hikaye yaratırız, ki kurumsal, siyasi ya da bireysel dünyada sayısız hikaye yazılıyor; aralarından çok azı kalplere dokunabilecek başarıya ulaşabiliyor. Dikkat edin sürdürülebilir başarıya ulaşanlar gerçek hikayeler, samimi, saf, şeffaf olanlar, bilgi içeren, anlaşılır olanlar. Bugünkü terimle “organik içerik.” Sürdürülebilir terimle; plastik olmayan içerik.
Savaş’ta ya da barışta, 24 saat ve 365 gün iletişimi iyi okumak gerek. Alfabeyi sökmekten öte bir duruma işaret ediyorum. Örneğin, Amerikan istihbaratı artan dozda “Putin’in yakın çevresi kendisine bilgi vermiyor, sahada olup bitenden haberi yok” mesajını verdi. Yani Rus Devlet Başkanının iletişim sorunu var deniyor. İngiliz istihbaratı, Rus birliklerinin sahada başı bozuk olduğunu ifade eden, emirleri almadıklarına dikkat çeken davranışlarını rapor etti. Zaten başından itibaren alttan alta sahada ölen Rus generallere dikkat çekiliyordu. Liderle yönetim, yönetimle uygulamacılar arasındaki iletişim sorununu anlatıyorlar.
Kurgu ve içerikteki mesajlar
Şimdi gelelim bu içerik iletişiminin nasıl kurgulandığına. Rusya’nın işgale yelteneceğini dünyaya anlatmaya çalışan Zelensky, malum başarılı olamamıştı. Rusya göstere göstere Ukrayna’ya girdi.
Kırmızı alarm, sokağa çıkma yasağı, sıkı yönetim ilanı gibi anlık reaksiyonlardan sonra en güçlü manevra sokakta verdiği “buradayım, kaçmadım, gitmiyorum, toprağımda ölürüm” mesajı. Savaşın bu noktada tonu değişti.
“Zelenski hakisi,” sarı mavi bayrak renklerinin yanına hızla yerleşti. Ukrayna kamuflajı trend oldu. Şakası yok. Emanuel Macron bile Zelenski’yle genç Fransızların ruhunu okşamaya çalıştı. Elysee Sarayı’nın ince varakları ve zarif eşyalarının önünde adeta doğalmış gibi verdiği kapşonlu tarzıyla ses getirememesi samimi olmamasına bağlanabilir.
Zelensky dünya parlamentolarına seslenirken tutarlı içerik, ses tonu ve sistemli giriş gelişme ile coğrafya ve kültüre göre özel kurgulanmış içerik ile mesaj veriyor. Mesajlar ne bir fazla ne bir eksik. Biliyorsunuz, sanatçı. Sahneye alışık, kameraları yadırgamıyor, eminim diğer dünya liderlerinden daha kolay ezber yapabiliyor. Bu arada ekibinde de sanatçılar ve başka meslek grubundan ilginç kişiler var. Zelensky savaşta ölmez sağ kalırsa, tahmin ederim siyasetçi olarak ölmek zorunda kalmayacağını bize yaşayarak gösterecek.
Altyapı
Savaşın başladığı andan itibaren Washington başta olmak üzere dünyanın farklı başkentlerinde büyük hareketlilik yaşandı. Washington’u ayrı tutmamın nedeni bir miktar da Londra. Ukrayna için çalışan iletişim teşkilatlanması. Baştan olmasa da hızla harekete geçen ve erken evre pozisyon alan iletişim yapılanması toptan tüfekten tanktan eksik Ukrayna’nın silah deposunu oluşturdu. Batı’nın geç kavradığı öz korkusunun bu iletişime desteğini hafife almıyorum tabii.
Ukrayna için bir ordu çalışıyor diyebiliriz. Bunların önemli bir bölümü avukatlar ordusu. PR yapan iletişimciler, lobi yapan eski bürokrat ve danışmanlar. Farklı kaynaklardan topladığım bilgiler bu takımın gerçekten sofistike olduğuna işaret ediyor. Zelensky ve Ukrayna mesajları ile içeriklerin önemli bölümünde hakimiyetleri bulunuyor. Medyadan gelen taleplere karşılık veriyorlar. Medyaya günlük ve anlık bilgileri bu kaynaklar geçiyor. Dikkatimi çeken konu Çin arkasından Rusya ile giderek gerginleşen ABD ile Batı ilişkileri ve yasaklar nedeniyle boşa çıkan lobi grupları ve iletişim takımları, Ukrayna çalışmasına talip olmuşlar, savaş öncesi büyük bütçelere çalışanlar dahil tüm takımın bu operasyonu her hangi bir maddi karşılık almadan yaptığını öğreniyoruz. Buradan çıkarılacak bir sonuç da yurt dışındaki bağlantılarınız, bunların niteliği, diasporada yaşayan vatandaşlarınızla kurduğunuz gönül bağı…
Yönetim şekli
Komedyen Zelensky, sonu ne olursa olsun ciddi bir lider iyi bir iletişimci, kendisini yok sayanlar olabilir ama tarih şüphesiz yer verecek. Danışmanlık alsa da iletişim dinamiklerine çok hakim. Dünya liderlerine çözümün ne olduğunu ifade ettiği ayrıntılı ifadelerini bir kenara koyacak olursak, başarısı sıradan dünya vatandaşlarına konuşuyor olmasından geliyor.
The Economist röportajında mealen “[…] bireylerin yani halkların lider olduğunu anladım ve kendi dünyalarında yaşayan siyasi liderlerin kaybeden olduğunu gördüm […]” diyen Zelensky, savaş patlamadan çok önce tam olarak ne olduğunu, bu hikayenin Ukrayna’dan büyük bir kurgu olduğunu kavradığını söylüyor.