Siyaset

Suriye’ye Harekât Sıkıntısı

“30 Mayıs günü ABD Başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dış ve Güvenlik Politikaları Danışmanı İbrahim Kalın arasında bir telefon görüşmesi yapıldı. Görüşmede Kalın ve Sullivan’ın Suriye’ye muhtemel harekâtı da konuştukları anlaşılıyor. (Foto: AA)

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Pazartesi günü, 23 Mayıs’taki kabine toplantısı ardından 26 Mayıs’taki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Suriye’deki PKK hedeflerine yeni bir askeri harekât emri verebileceğini söyledi. MGK toplantısının sonrasında yer alan bildiride de bu vurgu güçlü bir şekilde yer alıyordu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsrail ziyareti sırasında “Elimiz kolumuz bağlı, ne zaman saldıracaklarını bekleyemeyiz” diyerek önleyici harekât işareti veriyordu. Çavuşoğlu bu açıklamayı, ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price’ın Suriye harekâtı konusunda Türkiye’den bilgi edinmeye çalıştıklarını söylemesi ardından yapmıştı. ABD, yıllardan beri yaptığı gibi, PYD/YPG’nin PKK’nın bir uzantısı olduğunu görmek istemiyor, konuyu IŞİD ile mücadeleye bağlıyordu.

Erdoğan o tarihten bu yana hemen her konuşmasında Suriye (ve muhtemelen Irak’taki) PKK ve türevlerine ait hedeflere bir harekât başlatacağını söyledi. Neden başlamadığını sormuyorum ama şimdiye dek Erdoğan’ın söylemesiyle, hatta bazen birkaç saat sonra başlayan harekâtın henüz başlamadığı görülüyor.

Harekât diplomasisi ve sıkıntının boyutları

Zaten harekât yapılacaksa da bu saate kadar PKK da YPG de ABD, Rusya ve hatta İran Devrim Muhafızları ile Hizbullah da gerekli bütün önlemleri almıştır. Bu da harekât yapılsa da bunun 30 kilometrelik güvenlik kuşağı oluşturma amacına olduğu kadar iç siyasette ekonomik krizi dengeleyecek bir başarı öyküsü yazma amacına da hizmet edeceği tartışmasını başlatabilir.

Dün, 30 Mayıs günü ABD Başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dış ve Güvenlik Politikaları Danışmanı İbrahim Kalın arasında bir telefon görüşmesi yapıldı. Görüşmede Ukrayna Krizi ve İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusuna Türkişye’nin koyduğu “PKK desteğinin ve Türkiye’ye silah ambargosunun son bulması” koşulunun tartışılması doğaldı.

Kalın ve Sullivan’ın Suriye’ye muhtemel harekâtı da konuştukları anlaşılıyor.

Beyaz Saray açıklamasına göre Sullivan, Kalın’a “Suriye’de mevcut ateşkes hatlarının korunması ve istikrarı daha da bozulmasından kaçınılması için gerilimin tırmandırılmasından geri durulmasının önemini tekrarlamış”. Kalın da Sullivan’a “Türkiye’nin tüm terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceği” yanıtını vermiş.

Sıkıntı nerede?

Konu aynı saatlerde (Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky ardından) Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da gündeme getirilmiş. Erdoğan 2019’da varılan 30 kilometrelik “terörden arındırılmış bölge” sözlerinin tutulmadığına dikkat çekmiş.

Oysa zaten askerî bakımdan harekât gereğini ortaya çıkaran etkenlerden birisi, Rusya’nın Suriye’deki birliklerinin büyük kısmını (tahminen 67 binden 60 bin kadarını) Ukrayna cephesine çekmeye başlaması. Ortaya çıkan boşluğun ABD destekli PKK türevleri ya da İran Devrim Muhafızları ve İran destekli Hizbullah tarafından doldurulmaması için harekete geçiyor Türkiye.

Vaşington ile yaşanan Suriye/PKK sıkıntısını Moskova ile çözmeye çalışmıyor herhalde Ankara.

ABD ile yaşanan harekât sıkıntısının birden çok kaynağı bulunuyor. Birincisi ABD’nin PKK’nın Suriye’de sağladığı piyade gücü imkânından vaz geçmek istememesi. İkincisi, Türkiye’nin F-16 talebi. Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis’in -biraz da Türkiye’yi acıtacak şekilde- Kongre tarafından ayakta alkışlanması Erdoğan’ın dikkatini Biden’ın desteğine çeviriyor. Bir diğer endişe de 2018, Rahip Brunson, 2019 S-400 krizlerinde olduğu gibi, zaten çıldırmış vaziyetteki dolar kurunun, ABD kaynaklı bir siyasi-mali çıkışla kontrol edilemez hale gelmesi.

Tam da seçime giderken…

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Siyaset bu noktaya kadar düşmemişti: hapis tehdidiyle parti transferi

Türkiye’de siyasetin dip yaptığı zamanlardan biri 28 Şubat sürecidir. Para dolu çantalarla milletvekilleri DYP’den istifa…

5 saat ago

Fidan SDG’yi sert uyardı: Enayi değiliz. Ona göre tedbir alacağız.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de PKK bağlantılı SGD ve YPG’yi sert biçimde uyardı ve tutum…

1 gün ago

Türkiye’de Barışın Anahtarı: Silahsızlanma ve Topluma Kazandırma

  Türkiye’de barış sürecinin anahtar sorusu şudur: Silahlar sustuktan sonra, silahı elinde tutan insanı nasıl…

1 gün ago

Siyasette Kadın Kotası Gereksiz mi? Dünya, Türkiye ve CHP’de Durum

Siyaset, erkek-kadın rekabetinin en sert ama kapılarının en sıkı kapalı tutulduğu alanlardan biri. Erkek egemen…

1 gün ago

Komisyonda 3’üncü gün: şehit ailelerinden kısmi af önerisine

“Terörsüz Türkiye, ya da PKK’nın silah bırakarak siyasete katılması sürecinde kurulan TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik…

2 gün ago

Bahçeli, Erdoğan’a neden İmamoğlu konusu süratle kapanmalı dedi?

MHP lideri Devlet Bahçeli 11 Ağustos’ta yaptığı “Belediyeler başta olmak üzere” vurgusuyla “yayılan ve yoğunlaşan…

2 gün ago