200’den fazla kişi ve kurum İstanbul Sözleşmesinden çıkma kararının iptali için dava açmış, davalar Danıştay 10. Dairede 4 duruşma halinde görülmüştü.
İstanbul Sözleşmesinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile fesh edilmesine karşı açılan davaları inceleyen Danıştay 10. Dairesi, dernek ve hukukçuların iptal istemini reddetti.
Yüksek Mahkeme, 3’e karşı 2 karşı oyla İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının iptal edilmesi talebini reddetti.
10. Daire üyelerinden Yılmaz Akçil, Metin Arıtı, Lütfiye Gözütok Akbulut davanın reddi yönünde oy kullanırken, İbrahim Topuz ve Ahmet Saraç ise bu karara katılmadı.
200’den fazla dernek ve hukukçu İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının iptali için dava açmış, bu davaların bir kısmı duruşmalı olarak yapılmıştı. 40’tan fazla kurum ve kişi 4 duruşma boyunca özellikle TBMM tarafından onaylanan uluslararası bir sözleşmenin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile iptal edilmesinin usule uygun olmadığının altını çizmiş, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin yarattığı hak kayıplarına değinmişti.
Son duruşmada Danıştay Savcısı da sözleşmeden çekilme kararının hukuka uygun olmadığını ve iptal isteminin kabul edilmesini talep etmişti.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kararın Türkiye’deki hukuk sistemine dair bir soru işareti yarattığını belirtti.
Güllü, “Duruşma salonları büyüdüğünde hukukun yok olduğuna biz 12 Eylül dönemlerinde tanıklık etmiştik. Dolayısıyla bu sürecin geldiği nokta da hukuksuzluktur. Danıştay hakimleri kendi özgür iradelerinin dışında karar almaktadırlar. Bu sonuçtan bu çıkıyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Güllü, kadınların İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Danıştay’ın kararı kesin değil. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz hakkı bulunuyor.
Danıştay’ın kararı beklenirken halen bakan müşavirliği yapan Av. Figen Şaştım’ın başkanlığını yaptığı Hukukçu Kadınlar Derneği’nin 7 Temmuz’da mahkemeye müdahillik başvurusunda bulunduğu ortaya çıktı.
Başvuru raporunda dernek, İstanbul sözleşmesinin “tehlikeli” olduğu ve “iptalinin de usule uygun olduğu” görüşünü bildirdi.
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu, Hukukçu Kadınlar Derneği’nin başkanının halen bakan müşaviri olarak çalıştığını hatırlatarak, bu talebin “yargıya müdahale anlamına gelebileceğini” belirtmişti.
Moroğlu, dilekçenin “çıkacak kararın ipucu niteliğinde” olabileceğini söylemişti.
Türkiye, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mart 2021’de imzaladığı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekilmişti. Bu karar 23 Mart 2021 Pazartesi günü Avrupa Konseyi’ne de bildirilmişti.
Çekilme kararının ardından kadın örgütleri ve barolar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler kararın iptali için Danıştay’a dava açmıştı. Davalar Danıştay 10. Dairesi’nde görüldü.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 18 Mart’ta Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le aylardır konuşulan telefon görüşmesini yapacağını…
Türkiye’den bir grup gazeteciyle yaptığımız kısa Ermenistan ziyaretinde (*) bize Başbakan Nikol Paşinyan’la uzunca bir…
Cenevre, 17-18 Mart’ta bir kez daha yüksek profilli bir müzakere süsü verilmiş ama aslen hiçbir…
Mansur Yavaş “daha seçime 2-3 yıl var” diye düşük vitesle ilerlemeyi sürdürüyor ama Ekrem İmamoğlu…
Bir süredir Avrupa’yı yeniden konuşuyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik hedefini de vurgulamayı ihmal etmiyoruz. Üstelik…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır “Bebek katili” ya da “İmralı canisi” dediği PKK’nın kurucu lideri…