Yanlış okumadınız. Muhalefet eğer seçimi kazanırsa, Altılı Masayı oluşturan liderlerin öne sürüldüğü üzere bakanlık paylaşması beklenmiyor. Onun yerine CHP yönetimi cumhurbaşkanı yardımcıları olmaları üzerine bir formül geliştiriyor.
O formüle geleceğim ama önce geçtiğimiz hafta yaşadığı sarsıntılara bakmamız gerekiyor.
Muhalefet cephesi, haftayı İzmir’in işgalden kurtuluşunun 100. Yıl kutlamaları ve Tarkan konseri sayesinde moraller kapattı ama onun dışında hayli sorunlu günler geçirdi, hala da ortalık tam durulmuş değil. Sorunlar sadece Altılı Masa değil, Millet İttifakının da çekirdeğini oluşturan CHP-İYİ Parti ekseninde gelişti.
CHP’li Gürsel Tekin’in bir TV programında HDP’lilere bakanlık sorusu üzerine “verilebilir” demesi, örneğin geçen sene haber değeri taşımayabilirdi. Ama seçim yaklaşıp AK Parti ve MHP, özellikle İYİ Parti’ye HDP üzerinden tuzak atmaya başladıkça gerilime yol açtı. İYİ Parti’nin yanıtı Yavuz Ağıralioğlu’nun “Kime sordunuz? Asla kabul etmeyiz” demesiyle kalsaydı, büyümeyebilirdi. CHP zaten “Parti adına konuşma yetkisi yok” diyerek eski Genel Sekreterine tepkisini gösterdi.
Ancak Meral Akşener’in sözleri bu defa CHP’yi gerdi.
Akşener, “HDP’nin olduğu masada bir olmayız” demişti.
Birincisi, HDP’yi Altılı Masaya davet eden zaten yoktu.
İkincisi, zaten HDP’nin de böyle bir talebi olmamıştı.
Yani aslında olmayan bir sorun üzerine gerilim çıkıyordu.
Kaldı ki 10 Eylül’de Parti Meclisinde konuşan HDP eş-başkanı Mithat Sancar, “Bakanlık, mevki, makam peşinde değiliz” diyecekti; onların talepleri başkaydı. HDP’nin sorunları ayrı, ona da geleceğiz.
Ama AK Parti-MHP Cumhur İttifakının, İYİ Parti’nin CHP ile arasını açmak için HDP üzerinden tuzak kurduğu görülüyor. Ve İYİ Parti de bu tuzağa göz göre göre düşüyor.
Peki CHP’nin düştüğü tuzak hangisi?
CHP yönetiminden ismini vermek istemeyen etkili bir isim, tereddütsüz “Diyanet üzerinden” diyor; “Her hafta bir imam çıkıyor, kışkırtma amacı açık bir şeyler söylüyor. Bizim bazı arkadaşlar da sağ olsunlar balıklama atlıyor. İktidar mücadelesinde en önem verdiğimiz kötü ekonomiyle, kötü idareyle, yargı sorunlarıyla değil bunlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz.”
CHP ile İYİ Parti arasında “HDP’ye bakanlık” gerilimi, AK Parti ve MHP’den gelen körüklemelerle tırmanırken HDP’li Saruhan Oluç’tan “Bizi Meclis’e leylekler getirmedi” hatırlatması geldi. Neticede yüzde 12 gibi bir oy oranıyla TBMM’deki üçüncü büyük parti grubu HDP. Anayasa Mahkemesinde devam eden kapatma davasının 2023’ün Şubat-Mart aylarından önce karar aşamasına gelmesi sürpriz olur. Sancar önceki gün “1,5 yıldır aynı şeyleri söylüyoruz” diyordu. Altılı Masanın çıkaracağı aday ve seçim bildirgesine göre karar vereceklerdi.
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarırsa ya da ağırlığını birinden yana koymazsa ne Cumhur ne de Millet ittifakının ilk turda seçim kazanması kolay görünüyor. İkinci turda kim çok alırsa kazanacak.
HDP’lilerin özellikle İYİ Parti’ye hatırlattıkları 2019 örnekleri de var. HDP’nin adayı kazanmasın diye İYİ Parti Kars ve Iğdır’da Cumhur İttifakı adaylarına destek vermişti. HDP’de bunun üzerine Millet İttifakının CHP’li değil İYİ Partili aday çıkardığı Balıkesir ve Manisa’da aday çıkarmış, Balıkesir’de AK Parti, Manisa’da MHP seçimi kazanmıştı.
Eğer “HDP resimde olacaksa Erdoğan başta kalsın” diye bir niyetleri yoksa, muhalefetin iktidar olabilmek için Kürt oylarına da dindar oylarına da ihtiyacı var.
Peki, kim giderecek bu gerilimi? Yardımcıları değil, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in kendileri. Oysa bir süredir iki lider değil yardımcıları ve doğrudan değil medya aracılığıyla konuşuyor.
Buna bir de seçim havasına girildikçe her partide artacak olan siyasetçilerin öne çıkma, kendisini gösterme rekabeti eklendiğinde yardımcıları ve medya üzerinden konuşmanın ne Kılıçdaroğlu ve Akşener’e ne de Altılı Masaya yararı olacağı açık.
Her iki partiden kaynaklar, önümüzdeki günlerde “telefonda görüşmeleri mümkün olmayan konuları” ele almak üzere iki liderin -2 Ekim’deki Altılı Masa toplantısından önce bir araya geleceklerini söylüyorlar.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masanın Cumhurbaşkanı adayı olup, seçimin kazanılması halinde diğer liderlerin de kilit bakanlıklara geleceği yolundaki haberler de Altılı Masada gerilim kaynağı oldu. Özellikle Akşener’in TBMM Grubunun başında bulunmak bu nedenle de milletvekili olmak istediği siyaset kulisinde biliniyor. Oysa Anayasaya göre, milletvekilleri bakan olamıyor.
Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP’de bir Anayasa çalışması yapıldığı konuşuluyor. Buna göre, seçimi kazanmaları halinde TBMM İç Tüzüğünde parti liderlerinin milletvekili olmasalar da Meclis Çalışmalarına katılmasının önü açılabilecek. Ancak CHP yönetiminde bu durumda da liderlerin bakan değil, Cumhurbaşkanı Yardımcıları olmasının önerilmesi üzerinde duruluyor.
Tabii iktidarın önlerine çıkardığı tuzaklara düşüp halkın gerçek sorunlarıyla daha fazla ilgilenip sorunları kendilerinin çözebileceğine ikna ederek seçimi kazanırlarsa.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına gelince…
Muhtemelen geri dönüşü artık kolay değil ama bunu da Altılı Masayla bir an önce şeffaflıkla konuşmasında yarar var.
ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…
Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…
Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…