Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de hemen hemen her alanda kadınlar aleyhine toplumsal cinsiyet eşitsizliği bulunmaktadır. Ülkemizdeki kadın/erkek eşitsizliği toplumsal bir sorundur ve politika geliştirmek gerekir.
Eğitimde, siyasette, çalışma hayatında, sosyal yaşamda, sağlık hizmetlerine ulaşımda, yoksullukta, sosyal güvenlik gibi pek çok alanda bu eşitsizliği görüyoruz. Son dönemde artan şiddet konusu da bu problemlere eklenmiştir. Bütün bu sorunları birbirinden ayırmadan çözecek toplumsal bir kadın politikası oluşturulmadan bütünsel bir çözüm üretilemez.
Kadının cinsiyetine yönelik ayrımcılık anlayışı ve kamusal/ özel alan ayrımı sorunların temelidir. Bu sorunların çözümü için kadınların siyasette daha fazla söz sahibi olması gerekir. Ama ne yazık ki dünya nüfusunun çoğunluğunu kadınlar oluştururken parlamentoda ancak yüzde 24 seviyesinde temsil edilmektedir. Bu oran ülkemizde yüzde 17’dir.
Ülkemizdeki bu kötü tabloyu değiştirmek için kadın örgütleri büyük bir istek içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu derneklerden biri de sivil toplum dünyasına hızlı bir giriş yaptı.
Siyasette ve toplumsal yaşamın her alanında, kadın temsilinin güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşama geçirilmesine katkı sunmak amacıyla kurulmuş olan Ben Seçerim Derneği, Türkiye’de kadınların siyasetteki yeri, karşılaştıkları engeller ve bu engellerin ortadan kaldırılabilmesi için stratejiler geliştirebilmek için bir anket araştırması tasarlamış. Araştırma KONDA Araştırma tarafından yürütülmüş, 31 ilin 80 ilçesindeki 2258 kişi ile yüzyüze görüşmeler yapılmış. Amaç, toplumun siyasette kadın varlığı ile ilgili görüşlerini, kadın siyasetçilere yönelik algı ve beklentilerini belirleyip, eşitlik mücadelesine katkı sunabilecek daha çok kadının siyasette yer alabilmesi için siyasi partilere dönük baskı oluştururabilmek.
Araştırmanın detaylarını derin siyaset deneyimine sahip, zorluklarını da yaşamış dernek yöneticileri: Nilden Bayazıt, Binnaz Toprak, Özlem Kaygusuz, Sena Kaleli, Hilal Dokuzcan, Kibar Özdemir ve araştırmacı Bekir Ağırdır’ın anlatımlarıyla dinledik.
Bekir Ağardır’ın “Türkiye değişiyor, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hareketi konusunda sanıldığından da hızlı değişiyor, zihni bir dönüşüm var ama bunu gayrete dönüştürme konusunda, mekanizmalar yok. Toplum zihni eşiği geçtiği halde, buna eşlik eden kurum ve kurallar eksik kaldı. Türkiye toplumu başka bir yerde,” cümleleriyle, araştırma sonuçlarının umut verici olduğu ipucunu daha sunumun başında aldık.
Çalışmanın sayısal verilerinden bazılarına bakalım ve Türk toplumunun daha çok kadın siyasetçiye hazır olup olmadığını görelim:
Toplumun yüzde 40’ı siyasi partilerin kadın erkek eşitliği konusundaki duruşunu başarılı bulmuyor. Bu oran toplumda bir değişim istendiği ve partilerin pozisyonlarını gözden geçirmesi gerektiği şeklinde yorumlanıyor.
“Siyasette daha fazla kadının olmasını gerekli görüyor musunuz?” sorusuna verilen cevapların partilere göre değişimi ilginç sonuçlar çıkarmış:
Çalışmanın en umut verici yanı, gençlerin bakış açısının orta yaş ve yaşlılara göre farklı olduğunu ortaya koymuş olması. Gençlerin kadınlara olan inancı ve güveni daha fazla.
Yaş azaldıkça kadınların siyasette az temsil edilmesinin sebebini partilerin yeterince fırsat vermemesi olarak görenlerin oranı artıyor. 15-17 yaş arasındakilerin yüzde 49’u bu konuda siyasi partileri suçlu buluyor.
Yaş gruplarına göre en çok farklılık gösteren durumlar; parti yönetimlerinin bir erkek bir kadın eşbaşkanlardan oluşmasını destekleme eğilimi ile kadın siyasetçi artınca Türkiye’nin daha iyi bir toplum haline geleceğine olan inanç.
Gençlerin bu iki konuya yaklaşımı orta yaş ve yaşlılara göre biraz daha farklı. Her yaş grubu bu yargıları doğru bulsa da gençlerin kadınlara olan inancının ve güveninin daha fazla olduğu görülüyor.
Siyasi literatür, kadınlar için eşitlik sağlanana kadar özel önlemlerin alınması gerektiğini söylemektedir. Kota bu önlemlerden birisidir. Kota ile ilgili farklı yaklaşımlar sözkonusudur hatta kadınlar arasında dahi bu konuda tam olarak uzlaşıldığı söylenemez. Kota karşıtı görüşler içinde, kadınlar lehine ayrımcılık yapıldığı iddiası vardır. Kota uygulamasının demokratik olmadığını, siyasette cinsiyetin değil donanımın önemli olduğunu, eğer kadınlara kota hakkı tanınırsa farklı gruplara da uygulanması gerekeceğini, seçmen tercihini kısıtlayabileceğini, niceliği artırsa da niteliği artırmayacağını, parti içi demokraside sorun yaratacağını iddia eder kota karşıtları.
Halbuki yapılan çalışmalar dünyanın bir çok ülkesinde kota sonrası kadınlar lehine olumlu sonuçlar alındığını, kota uygulaması olan ülkelerdeki kadın parlamenter oranının yüzde 25 iken, kota olmayanlarda yüzde 15 olduğunu göstermektedir. Yani kota uygulaması fark yaratmaktadır.
Araştırmanın sonuçlarından, “kota uygulamasının” ülkemizdeki farkındalığını görebiliyoruz ama daha çok konuşulması gerektiğini de söyleyebiliriz:
Dünyada ve ülkemizdeki deneyim gösteriyor ki, belli oranda temsil hakkı tanınması zorunlu kılınmadıkça, yerel ve genel meclislerde ve siyasi parti yönetim kademelerinde mevcut yapı ve kültür, kadınlara etkili olacakları bir temsil hakkı tanımamaktadır.
Araştırma sonuçları bize, Türk toplumunun daha çok kadın temsiline hazır olduğunu gösteriyor. Gençler ve kadınlar toplumsal dönüşüm ve yapısal sorunların çözümü için kadınlara güvenir ve destek olurken, karşı durabilecekler mevcut düzeni sürdürmek isteyen erkekler olacaktır. Çünkü hangi partiden ya da görüşten olursa olsun eşitlik talebi konusunda kadınlar ve gençler arasında bir mutabakat olduğu görünüyor.
Kadınların eşitlik talebine yönelik olarak, toplumdaki farkındalık yükselirken, arzu ve niyet artarken, Türkiye’nin biriken sorunlarının çözümüne de katkı sunmak için, Bekir Ağırdır’ın dediği gibi, “Her aklı başında erkeğin kadınların yanında durması gerekiyor”.
MHP lideri Bahçeli’nin Öcalan açılımıyla başlayan gelişme ve tartışmaların hem MHP hem de CHP’de oy…
President Tayyip Erdoğan welcomed Donald Trump's return to the US presidency. During Trump's previous tenure,…
Türkiye’yi hedef alan iki vekil gücün liderlerine ilişkin Ekim ayında, ardı ardına önemli gelişmeler yaşandı.…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesine memnun oldu. Bir sorun çıktığında doğrudan…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım’da Ankara Büyükşehir Belediyesine usulsüz harcama soruşturma başlatmasından saatler sonra İstanbul…
Türkiye’de ana siyasi gelişmelerin birçoğunda belirleyici olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) genel başkanı Devlet Bahçeli;…