Altılı Masa ortak adayının kim olacağını düşünedursun, sürükleyici gücü HDP olan Emek ve Özgürlük İttifakı 24 Eylül’de İstanbul’da ilan edildi. İttifakın kuruluşu alternatifinin olmadığını söyleyen, yeniden seçilmesini garanti gören Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için gerçekten kötü bir haber olabilir.
Neden sadece başlıktaki gibi “kötü haber” değil de “olabilir” diyorum?
Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakının (EÖİ) kuruluşu aynı zamanda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa için da kötü haber olabilir. Ama bu daha çok Altılı Masanın kararına bağlı. Yani yeni ittifakın kuruluşunun Erdoğan için kötü haber olup olmadığına Altılı Masa karar verecek.
Çünkü bu yeni ittifakın kuruluşunun kendi adayını çıkarıp çıkarmayacağı, dolayısıyla 2023 seçimlerinin ilk turda bitip bitmeyeceğinde rol oynaması büyük ölçüde Altılı Masanın ilan edeceği ortak adayın ilan edeceği adayın ismi ve ilan edeceği ilkelere bağlı.
Altılı Masanın Kürt seçmenin yanı sıra özgürlükçü ve ilerici seçmenin de -onaylayacağı değil, oy verebileceği bir ortak aday isimlendirmesi seçimlerde kilit etken olacak.
Ne yeni ittifak sadece HDP demek ne de Kürt seçmen sadece HDP tekelinde.
Bunun bir örneği DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın, seçimlerde oyların HDP ile AK Parti arasında bölüşüldüğü ve CHP-İYİ Parti Millet İttifakının varlık gösteremediği Siirt’te başarılı 25 Eylül mitinginde görüldü.
Ancak İttifak, özellikle büyük şehirlerde CHP’den oy çalma potansiyeli taşıyor. Bu bakımdan Altılı Masa için de kötü haber sayılmalı. Öte yandan AK Parti ve MHP’nin Altılı Masayı dağıtmak için özellikle İYİ Partiye CHP-HDP gizli ittifakı iddiasıyla yüklenmesi dikkate alındığında Kılıçdaroğlu’nun omuzlarındaki yükü biraz hafiflettiğini söylemek mümkün. Bu durumun, eğer iyi değerlendirirse İYİ Parti lideri Meral Akşener’i de rahatlatabileceğini söylemek mümkün; neticede Altılı masanın, hatta daha dar anlamda Millet İttifakının EÖİ ile görüşmesi artık partiler arası değil, ittifaklar arası yani tamamen ayrı kimlikteki oyuncular arasında olacak.
Erdoğan’ın “Masanın yedinci ortağı HDP, sekizincisi de FETÖ. Bunu işleyin” talimatına destekçi yazarlar tarafından henüz pek itibar edilmediğini de bu noktada hatırlatalım.
Emek ve Özgürlük İttifakı sadece Kürt meselesine değinmiyor. T24’te Murat Sabuncu, ilan ettiği ilkelerin sıralamasında Kürt sorununun çalışanlar açısından adil bir ekonomi ve (laik duruşu da vurgulamak gerekiyor) işleyen bir çoğulcu parlamenter sistemin ardından üçüncü sırada yer aldığını vurgulamış. Ancak nasıl Altılı Masa CHP ve İYİ Parti etrafında kurulduysa bu ittifak da HDP etrafında kuruldu. İttifakın adının hem Türkçe hem Kürtçe (Hevkariya Ked û Azadiyê) olarak ilan edilmesi dahi bir tutum gösteriyor.
KONDA araştırma şirketi yöneticisi Bekir Ağırdır, Oksijen’deki yazısında kararsız seçmenin daha çok iktidar kanadından koptuğunu öne sürerek “iktidar kaybetmeye yakın olsa da muhalefet henüz kazanmaya yakın değil” saptamasını yapmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kendinden emin, “Dünya Türkiye’yi konuşuyor, bunlar bir sonraki toplantının ev sahibini” diye rakipten saymıyor muhalefeti. Lakin Ne Cumhur İttifakı ne de Altılı Masa henüz 2023 seçimlerinin ilk turunda yüzde 50+1 oy alıp bir sonraki cumhurbaşkanını çıkaracak gibi görünmüyor.
Yeni ittifakın küçük ortaklarıyla HDP’nin yüzde 10-11 civarında görünen oy oranını diyelim yüzde 13 civarına çıkarması bütün dengeleri değiştirebilir.
İşte bu bakımdan Altılı Masanın ortak aday olarak Kürt seçmenin yanı sıra sol seçmenin de -tekrar etmek gerekiyor ki onaylayacağı olmasa da oy verebileceği bir ismi belirlemesi Erdoğan için gerçekten kötü haber olabilir.
HDP eş-başkanı Mithat Sancar defalarca, Masanın belirleyeceği isim ve tutumuna göre destek verebileceklerini ifade etti. Bu saatten sonra Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’yi “İktidar elden gidiyor” uyarısıyla ikna edip İmralı’da hapis PKK lideri Abdullah Öcalan ile yeniden görüşme başlatsa bile HDP ve yeni ittifakın desteğini alması şaibeli görünecek. Selahattin Demirtaş ise bir tek ismini vermeden Kılıçdaroğlu’na takdirlerini sıraladı Fox’ta Orta sayfa programına gönderdiği mektupta. Ekrem İmamoğlu’nun 2019’deki seçim tekrarında Erdoğan’a tepki olarak Kürt seçmenlerin de desteğiyle farklı kazandığını da unutmamak gerekiyor.
Burada muhalefet açısından kritik karar Akşener’in olacak. Akşener, İYİ Parti tabanına bir yandan MHP, diğer yandan Ümit Özdağ’ın Zafer Partisinden, diğer yandan AK Parti’nin bu çelişkiyi kullanmasından gelen baskılar altında.
Belki de Akşener’in de Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi “Yanımda mısınız?” konuşmasıyla disiplin altına alma çabası türünden, kendi üslubunca bir hamle yapması gerekiyor. Onu kendi bilir elbette. Ancak CHP’liler gibi İYİ Partililerin de Kürt seçmenin desteğini almadan Cumhurbaşkanlığı yarışını kazanmanın risklerini görmesi gerekiyor.
Bunu gösterecek kişi, şimdiye dek liderlik niteliklerini kanıtlamış olan Akşener’dir.
Emek ve Özgürlük İttifakının siyaset sahnesine yeni bir oyuncu olarak çıkması bu nedenle hem Kılıçdaroğlu hem de özellikle Akşener bakımından iyi değerlendirilirse, ancak o zaman Erdoğan için kötü haber sayılabilir.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…