Mersin’de 26 Eylül’de gerçekleştirilen ve 1 polis memurunun şehit olduğu saldırı sonrasında iç siyasette “terör” tartışması alevlendi. Saldırganlardan birinin isminin CHP’nin 2013 tarihli Tutuklu Gazeteciler raporunda geçtiğinin ortaya çıkmasının ardından AK Parti ve MHP yetkilileri HDP ve CHP’yi sert dille eleştirirken, CHP’nin avukatı Celal Çelik saldırıyla “ana muhalefet partisini ilişkilendirenler” hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin avukatı olan Celal Çelik, 28 Eylül’de sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda, saldırı ile CHP arasında bağ kuranlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Çelik, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Cumhuriyet Halk Partisini haksızca itham etmek, iftiralara maruz bırakmak, terör örgütleri ile yan yana göstermek, teröristlerin korunduğu haksız algısını yaratmak elbette yaptırımsız bırakılmayacaktır. Tam da bu nedenlerle tüm sorumlular hakkında derhal suç duyurusunda bulunulacaktır.”
Resmi açıklama: Saldırganlar PKK mensubu, saldırı Suriye’de planlandı
Mersin Mezitli İlçesi Tece Mahallesi’ndeki Tece Polis Evi’ne 26 Eylül’de düzenlenen ve bir polis memurunun öldürüldüğü, biri polis 4 kişinin yaralandığı saldırı sonrasında ilk açıklama Süleyman Soylu’dan geldi.
Saldırganların PKK terör örgütü mensubu olduklarının tespit edildiğini belirten Soylu, “Kuzey Irak’ta Suriye’de sıkışan bir terör örgütü elbette sıkıştığı alanda kendisine yeni bir süreç oluşturmak ister ama biz buna müsaade etmeyiz,” dedi.
İçişleri Bakanlığı, Mersin saldırganlarından birinin isminin Dilşah Ercan olduğu, “PKK/KCK gençlik yapılanması içinde olduğu, kırsal yapılanmaya 2013 yılında Mersin’den katıldıkları, Kandil’de eğitim aldıkları,” açıklamasında bulundu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da 28 Eylül’de yaptığı açıklamada saldırının Suriye’de organize edildiğinin tespit edildiğini belirtti.
Akar, “Mehmetçik karşısında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde duramayan hain teröristlerin, alçakların bu saldırıları Suriye’de organize ettiği bilgisine sahibiz. Yeri ve zamanı geldiğinde bu saldırıları yapanlara gereği yapılacaktır,” ifadelerini kullandı.
CHP ve HDP kınadı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Mersin saldırısının ardından kınama mesajı yayınladı ancak mesajında “PKK ismini geçirmemesi” hükümete yakın basın organları tarafından eleştirildi.
Kılıçdaroğlu, mesajında “Mersin’de polisevine yönelik alçakça düzenlenen terör saldırısında şehit olan polis memurumuza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır, yaralanan polis memurumuza ve vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor; terörü bir kez daha lanetliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!” ifadelerini kullandı.
HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar yaptıkları açıklamada saldırıyı “provokasyon” olarak nitelendirdi, saldırının “bir an önce aydınlatılması” çağrısı yaptı.
Açıklamada, “Özellikle seçimlere yaklaşmakta olduğumuz bugünlerde ortalığı bulandırmak, yeni bir şiddet dalgasını ve provokasyonları, Haziran-Kasım 2015 dönemindeki gibi kullanmak amacında olanların bu hevesleri karşısında suskun kalınamaz.
Demokratik siyaset alanını daraltmak ve işlevsiz hale getirmek amacında olanların bu hesabını boşa çıkarmak hepimizin demokratik görevidir. Mersin’de yaşanmış olan saldırıyı kınıyor ve karanlıkta bırakılan noktaların da aydınlatılmasının gerekliliğini vurguluyoruz,” ifadeleri kullanıldı.
Erdoğan CHP ve HDP’yi işaret etti
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Mersin saldırganlarından Dilşah Ercan isminin CHP’nin 2011’de hazırladığı 2013’de kamuoyu ile paylaştığı Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda yer aldığını belirterek CHP’yi eleştirdi.
27 Eylül’de iki ayrı konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan da saldırı ile CHP ve HDP’yi ilişkilendirerek sert bir açıklama yaptı.
Erdoğan, “Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz ucu ya HDP’ye ya CHP’nin gazeteci siyasetçi sivil toplum temsilcisi diye sahip çıktığı kesimlere ya da batı ülkelerine çıkar. HDP’yi allayıp pullayarak meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde, yapılan her terör saldırısında dökülen kanların izi vardır. Aynı durum batılı ülkeler için de geçerlidir,” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, HDP’yi işaret ederek “İki tane terörist kadını kimler istismar ediyor? Malum, parlamentoda olan parti. Adı parti, ama dikkat edin, terörist olarak kullandığı iki kadın kendilerini patlatıyorlar. Bunlar hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp kendilerini anlatacaklar. Hangi yüzle bunlar, biz Türk siyasi hayatında varız. Biz demokratız, biz özgürlükçüyüz diyecekler” dedi.
CHP’den suç duyurusu
CHP’li yetkililerden CHP raporu ile ilgili eleştirilere cevap ilk olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel’den geldi. Özel, yaptığı açıklamada: “Siz 188 gazeteci ismi içinde adı geçmiş CHP’den 11 yıl önceki raporun hesabını soracaksınız öyle mi? Terbiyesizliğin lüzumu yok. Hadsizliğin lüzumu yok? 11 yıl önceki kişinin bugün terörist olacağını bileceksin de onla temas edeceksin falan. Rezalete bak! Ömürleri bugün terörist olduğu ortaya çıkanlarla aşna fişne geçenlerin bize söyleyecek lafı yok” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyadan açıklama yapan CHP ve Kılıçdaroğlu’nun avukatı Çelik ise CHP üzerine yapılan tartışmaların “siyasi rant devşirme çabası” olduğu yorumunda bulundu.
Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Alçak terör örgütü tarafından Mersin Polis Evi’nde gerçekleştirilen menfur terör eylemi üzerinden ahlaksızca siyasi rant devşirmeye çalışan ve bu kapsamda iftira ve hakaretlere başvuran siyasiler ile havuz medyasının kirli kalem ve ilgilileri bilmelidir ki, “Cumhuriyet Halk Partisini haksızca itham etmek, iftiralara maruz bırakmak, terör örgütleri ile yan yana göstermek, teröristlerin korunduğu haksız algısını yaratmak elbette yaptırımsız bırakılmayacaktır. Tam da bu nedenlerle tüm sorumlular hakkında derhal suç duyurusunda bulunulacaktır.”
Demirtaş ve Soylu arasında söz düellosu
Saldırıyı kınayan bir diğer isim de Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş oldu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada saldırıyı kınayan Demirtaş’ın paylaşımı sonrasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevabı ile paylaşımlar söz düellosuna dönüştü.
Demirtaş açıklamasında, “Siyasetin sorumluluğu şiddet dışı çözümlerde ısrarcı olmaktır. Ölümleri durdurmaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı çıkacağız, demokratik siyasette ısrarcı olacağız, bunun herkes tarafından net olarak bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ın bu sözleri üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabından Demirtaş’a sert sözlerle cevap verdi. Soylu, “Birlikte fail olduğun PKK’yı burada bile temize çıkarıyorsun. Çünkü en güçlü ortaklık suç ortaklığıdır” dedi.
Demirtaş Soylu’yu “karanlık siyasi hesap” yapmakla suçlayınca Soylu tekrar cevap verdi.
ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…
Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…
Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…