Siyaset

Anayasa önerisi: Hürriyet özlemimiz değil normalimiz olmalıdır

Altılı Masa, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ni 28 Kasım’da Ankara’da düzenlediği toplantıda kamuoyuna açıkladı. (Foto: CHP)

CHP, DEVA, DP, Gelecek Partisi, İyi Parti ve Saadet Partisi imzalı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi metni kamuoyuna açıklandı. Bu metin, önümüzdeki süreçte, çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda toplumun tüm kesimleri ile müzakere edildikten sonra seçimlerin hemen ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak.

Altı siyasi partinin genel başkan yardımcıları Anayasa değişikliğinin gerekçesini, yönetimde keyfiliğe yol açan, anayasal hak ve hürriyetleri güvencesiz bırakan, hukuk devleti mekanizmalarının tamamını aşındıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yürürlükten kaldırmak ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sağlamak olarak açıkladı.

Ana mesaj, Türkiye’nin şu an yaşadığı, ekonomik ve sosyal sorunların doğrudan doğruya mevcut sisteme bağlı olduğunun altını çizerken, iddia ediliyor ki; yargının bağımsızlığı, fırsat eşitliği, özgür üniversiteler, adalet ve mutluluk ancak bu sistem değişirse gerçekleşecek.

İnsan Onuru Dokunulmazdır

Altılı masanın önerisinde bakış açısına dair bir değişikliğe duyulan ihtiyaç, “insan onuru” kavramının kullanılmasında kendini göstermiş, bu kavram ilk defa metne girmiş. İnsan onurunun dokunulmazlığı anayasal düzenin temeli olarak alınmış ve devlet, insan onuruna saygı göstermek ve korumakla yükümlü kılınmış.

Milletvekilliği seçilme şartları içerisinde daha önce yer almayan, “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kadına yönelik kasten yaralama” fiilleri “affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler” kategorisine eklenmiş.

Bu maddenin yanında, kadın örgütlerinin sesinin duyulduğunu gösteren ve salonda en çok alkışı alan değişiklik önerilerinden biri de: Milletlerarası antlaşmalardan geri çekilmenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin uygun bulması ile gerçekleşeceği eklentisi idi. Böylece Danıştay’daki davalarda İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece ansızın Meclis kararı olmadan çekilmenin hukuki olmadığı konusu, Anayasa’da açıklığa kavuşturulmuş.

Sağlık, çevre ve hayvan hakları Anayasada

Öneri metinde, herkesin sağlık hakkına sahip olduğu hükmüne yer verilmiş, ayrıca sağlıklı, ekosistem açısından dengeli bir çevrede yaşama hakkı garanti altına alınmış. Bu maddeyle, iklim değişikliği nedeniyle baltalanan sağlık ve gıda güvenliği de dikkate alınmış. Böylece, çevre kalitesini yükseltme görevini üstlenen devletin, vatandaşları iklim krizinin etkilerinden korumak gibi de bir görevi olacaktır.

Son günlerde hayvanlara yönelik katliam görüntüleri infial yaratırken, “Devlet, hayvanlara yönelik eziyet ve kötü muamele yapılmaması için gerekli tedbirleri alır” maddesinin ilavesi anlamlı ve değerlidir.

Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü

En temel hak olan gösteri ve yürüyüş hakkının bile kısıtlandığı, kadınların şiddete karşı mücadele gününde dahi şiddete uğradığı, gözaltına alındığı günlerden geçerken, “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlığının “Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü” olarak değiştirilmesi ümit verici. Bu değişiklikle, anayasal sistemimize hakim olan felsefenin, sınırlama değil, temel hakların üstünlüğü ve hürriyet olduğu vurgulanmak istenmiş.

Anayasa değişiklik metninde hürriyetler öne çıkarılırken, “ifade hürriyeti” ifadesinin eklendiği Madde 25 ile bireylerin ifade ettiği düşünce ve kanaatleri de koruma altına alınmış.

Anayasa, yasal düzenlemelerle desteklenmeli

Yeni Anayasa metninin ruhu, Tek Adam hakimiyetini sona erdirmek üzerine inşa edilmek istenmiş. Artık, “Cumhurbaşkanı talimatıyla” yapıldı cümlesinin duyulmadığı, şeffaf, denetlenebilir ve hesap verecek bir yürütme vaat ediliyor.

Altılı masanın hazırlamış olduğu Anayasa Değişikliği Önerisi, son yıllarda iyice tahribata uğramış olan ve sıkça denge ve denetleme mekanizmalarının eksikliğinden dem vurduğumuz sistemimizin yeniden kurgulanması için bir fırsat olabilir.

Yasama, yürütme ve yargıdaki alınacak önlemler ve yapılacak düzenlemelerle gerek yeni sistem sonrasındaki ve gerekse öncesindeki parlamenter sistemin sorunlarını çözmek gerekiyor ve artık kaybedecek zamanımız kalmadı.

Anayasadaki değişiklikler hem seçim sisteminde hem de siyasi partiler kanununda yapılması gereken düzenlemelerle desteklenmeli, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin detaylı bir reform süreci başlatılmalı, başta kadınlar olmak üzere dezavantajlı grupların siyasete katılımını sağlayacak kurumsal önlemler ilave edilmeli, bağımsız ve tarafsız medyanın varlığı garanti altına alınmalıdır.

Hürriyet, şeffaflık, hesap verebilirlik, liyakat, özlemimiz değil demokratik yaşamımızın normalleri olmalıdır.

Filiz Pehlivan

Makine Mühendisi

Recent Posts

Özel: Erdoğan’dan İmamoğlu’nun özgürlüğü ya da erken seçim dilenmiyorum

CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü ve erken seçim “dilenecek hali…

20 saat ago

Yeni gözaltılar: İmamoğlu davasına Kanal İstanbul kavgası eklendi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 26 Nisan sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, çalışanları ve Ekrem İmamoğlu…

2 gün ago

Diploma iptali, demokratik gelecek ve akademik özgürlüğün küresel çöküşü

Türkiye’de üniversite özerkliği ve kurumsallaşma yolunda ilerleme yerine zamanla bir gerileme yaşandı. Son yirmi yılda,…

4 gün ago

PKK silah bırakacak mı? Kritik günler, kritik gelişmeler

PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın kurduğu örgüte silah bırakıp kendini feshetmesi çağrısında kritik bir eşiğe…

4 gün ago

Marmara’da şiddetli deprem, İstanbul sallandı, neyse ki can kaybı yok

İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında, Marmara Denizinde 23 Nisan öğle saatlerinde meydana gelen bir dizi deprem…

4 gün ago

“Batırılamaz uçak gemisi” Kıbrıs: KKTC yükselir mi, tarihe mi karışır?

Doğu Akdeniz’in üç kıtanın kesişim noktasında asılı duran Kıbrıs Adası, artık yalnızca coğrafi bir varlık…

5 gün ago