Altılı Masa olarak bilinen altı muhalefet partisi lideri İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ev sahipliğinde 26 Ocak’ta toplandı.
Toplantının ardından yapılan açıklamada altı lider ilk defa CHP ve İYİ Parti tarafından önceki seçimlerde kurulan “Millet İttifakı” ibaresini kullandı.
Liderler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adaylığı konusunda da net bir tavır sergileyerek, Erdoğan’ın kendi iradesi ile seçimleri yinelemesi halinde aday olamayacağını belirtti.
14 Mayıs seçimine 107 gün kala düzenlenen toplantı yoğun bir gündem altında yapıldı.
Altı liderin 5 Ocak toplantısı ardından açıkladıkları resmi gündemlerinde, seçimde iktidarı ele geçirmeleri halinde parlamenter sisteme geçiş için izleyecekleri Yol Haritası ve yine kazanmaları durumunda hükümet programı yerine geçecek Ortak İlkeler Metnine son şekli vermek bulunuyordu.
Ortak açıklamada liderler bu toplantıda “güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair somut adımlar” atıldığını belirtti.
Açıklamada, “tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız. Bu toplantımızda 30 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık,” ifadeleri kullanıldı. Altılı Masa Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ve yeni Anayasa önerilerini daha önce kamuoyuyla paylaşmıştı.
Son günlerde Altılı Masa etrafında tartışma konusu olan, liderlerin -seçimi kazanmaları durumunda- Cumhurbaşkanı ile eşit yetki ve Cumhurbaşkanı yardımcılığı konularının da 26 Ocak toplantısında kesinlik kazanması bekleniyordu. Ortak metinde bu konularla ilgili bir açıklama yer almadı.
Altılı Masa liderleri toplantının ardından yaptıkları ortak açıklamada ilk defa “Millet İttifakı” ifadesini kullandı.
İlk olarak “Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır,” cümlesinde geçen bu ifade metinde tekrar edildi.
Hazırlanan mütabakat metni ile ilgili cümlede, “Türkiye’nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı’nın çözeceğinin de ispatı” ifadesi kullanıldı.
Cumhurbaşkanı adayının “Millet İttifakı” tarafından seçileceğinin vurgulandığı açıklamada, altı lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir önceki konuşmasında kullandığı, 1950 seçimlerindeki Demokrat Parti sloganı “Yeter Söz Milletindir” sözünü sahiplendi.
Liderler, “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, “Yeter! Söz Milletindir” diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır,” ifadelerini kullandı.
Altı liderin toplantıda ortak cumhurbaşkanı adayını gündeme getirmesi beklenirken, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’nın HaberTürk gazetesine verdiği mülakat tartışma yarattı.
Paçacı, İYİ Parti’nin İmamoğlu’nu desteklediği ve CHP’nin Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına “tabanda itiraz edildiğini,” ana muhalefet partisinin adaylık konusunda ısrar etmesi durumunda İYİ Parti’nin çoklu aday seçeneğini değerlendirebileceğini belirtti.
Bu açıklamasının tartışma yaratmasının ardından İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Kurumsal İlişkiler Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Paçacı açıklamasında: “Sayın Genel Başkanımızı ve partimizi, Aynı zamanda, Altılı Masayı oluşturan Sayın Genel Başkanların iradelerini koruyup kollamak amacıyla görevimden istifa ediyorum,” ifadelerini kullandı.
Toplantının ardından yayımlanan ortak açıklamada toplantıda “Millet İttifakının seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğinin konuşulduğunu” belirtildi.
Açıklamada çoklu aday tartışmalarının aksine ortak aday vurgusu ön plana çıktı:
“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz. Halkımız, ülkemizin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde görmektedir. Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye’nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye’de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir. Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır,” ifadeleri kullanıldı.
Aday belirleme konusunun 30 Ocak’ta Yol Haritası ve Ortak İlkeler Metninin ilanı ardından, Şubat ayında açıklanması bekleniyor.
Öte yandan 5 Ocak’tan bu yana yaşanan gelişmeler, özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 18 Haziran’da yapılması gereken seçimi 14 Mayıs’a alma kararı, aday belirleme konusunu da Altılı Masa gündemine getirdi.
Altılı Masa, TBMM’nin seçimleri yenileme kararı almadığı müddetçe Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde aday olamayacağını ifade etti.
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanının, Anayasa’ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Altılı Masa liderleri, Erdoğan’ın seçimleri kendi iradesi ile yinelemesi halinde oluşacak adaylığına karşı çıkacağını belirtse de, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere “hazır” olduğunu vurguladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene “Yeter” cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.”
“İktidar kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye’yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz!”
MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…