Türkiye 6 Şubat sabah saatlerinde Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya, Gaziantep ve Adıyaman’da büyük yıkıma sebep olan depremin ardından artçı sarsıntılar devam ederken öğleden sonra Kahramanmaraş merkezli 7,6 büyüklüğündeki ikinci deprem, yıkımın boyutlarını arttırdı.
13 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkıma uğratan depremin ardından bir hafta geride kaldı. Bu bir haftada bölge, en büyüğü 6,6 şiddetinde olmak üzere 2 binden fazla artçı depremle sallanmaya devam etti. Birinci haftaya girilirken umutlar neredeyse tükendi, mucize kurtarma haberlerinin yanında arama kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bıraktı. 11 Şubat’ta açıklanan rakamlara göre 80 binin üzerinde kişi yaralı. AFAD’ın açıklamasına göre 158 bin 165 afetzede diğer illere tahliye edildi.
Son belirlemelere göre depremlerde hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 31 bin 643. AFAD, depremde hayatını kaybeden ve kimliklendirmesi yapılamayan cenazelerin 24 saatlik bekleme süresinden sonra defnedileceğini duyurdu. Cenazelerin DNA, parmak izi örneği ve fotoğrafı kaydedilecek. Hatay Antakya’da deprem mezarlığı oluşturuldu. Numaralanan mezarlara defin yapılıyor. Kahramanmaraş Kapıçam’da da toplu mezar kazıldı.
AFAD’ın açıklamasına göre 12 Şubat itibariyle depremde yıkıldığı teyid edilen bina sayısı 12 bin 141.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıklamalarına göre toplam 230 bin binada hasar tespit çalışması yapıldı. Bu binalardan en az 24 bininin yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı olduğu tespit edildi. 58 bin bina, 438 bin bağımsız birimde (daire) az hasar tespit edildi.
Yıkımın çok büyük olduğu 10 ilde yıkıntıların altında halen on binlerce kişinin çıkarılmayı beklediği tahmin ediliyor.
Fuat Oktay’ın 12 Şubat’ta yaptığı açıklamaya göre bir milyon 200 binden fazla vatandaşın barınma ihtiyacı karşılandı. AFAD, bölgeye 206.357 Çadır ve 2.072.848 battaniye sevk edildiğini açıkladı.
Ancak, özellikle eksi derecelere düşen hava koşullarında, bölgede en acil ihiyacın çadır ve barınma olduğu aktarılıyor.
Özellikle yıkımın en çok etkilediği Hatay, Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta barınma, temel gıda ve hijyen yardımı ve güvenlik sorunları birincil konular olarak bildiriliyor.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yalnızca Hatay’da 2 bin 744 binanın yıkıldığını, ağır hasarlı ve bir miktar yıkılmış bina sayısının 9 bin 22 olduğunu belirterek, “3 bin civarı çadır kuruldu. En çok ihtiyacımız olan barınma sorununu çözmemiz,” dedi.
Birinci hafta geride kalırken yıkımın boyutlarının ardındaki nedenler de araştırılıyor; yıkılan binalar ile ilgili soruşturmalar başlatıldı.
Yıkılan binaların “imar affı” ile denetiminin yapılmadığı iddia edilirken, İstanbul Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, 10 ilde 294 bin 166 yapı kayıt belgesi düzenlendiğini belirtti.
Gökçe, “4 yıl önce 10 ilimizde 294 bin güvensiz, niteliği düşük konut yasal koruma altına alındı. Yani adeta vatandaşlarımız bir saatli bombayla yaşamak zorunda kaldı” dedi. Erdoğan’ın 2019 yılında yaptığı açıklamada “Hatay’da 8 bin konut projesini hayata geçirdik. İmar barışıyla toplam 205 bin hataylı vatandaşımızın sorununu çözdük,” sözleri gündeme geldi.
Gazeteci Alican Uludağ, 13 Şubat’ta depremden yıkılan binalarla ilgili 163 şüphelinin sorumluluklarının tespit edildiğini, bu şüphelilerden 8’inin tutuklandığını, 2’sinin adli kontrolle serbest bırakıldığını aktardı.
Uludağ, şüphelilerin 48’inin gözaltında bulunduğunu, 7’sinin hakkında yakalama kararı bulunduğunu, 70’i hakkında da gözaltına alınma çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Uludağ, “Depremler sonrasında bölgede gerçekleşen hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma, bilişim sistemlerini kullanarak dolandırıcılık olaylarına ilişkin 232 olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı. 11 ilde 97 şüpheli tutuklandı, 22 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi,” dedi.
Yıkılan binalara ilişkin soruşturmalar kapsamında, Hatay’da yıkılan 250 daireli lüks Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanmış, Coşkun sorgusunda “pişman olmadığını” belirtmişti. 12 katlı rezidansın yana yattığı bina için Coşkun, “ Bina yan yatmıştır herhangi bir çökme olmamıştır,” ifadesini kullanmıştı.
Hatay’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü binası hakkında yıkım kararı çıkarılması tartışmaya sebep oldu. Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü binasının içinde imar ve yapı denetim izinlerine dair önemli evrakların bulunduğunu belirten avukatlar, binanın yıkımını engellemek istedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, binada bulunan belgelerde yıkılan binalarla ilgili delillerin olduğu ve yıkım kararının delil karartma niyeti taşıdığı iddialarına cevaben binadaki belgelerin dijital ortama aktarıldığını açıkladı. BBC’den Fundanur Öztürk’e konuşan avukatlar, dijital belgelerin mahkemede yetersiz olabileceğini, ıslak imzalı belgelerin istenebileceğini aktardı.
Ülke genelinde hukukçular yıkılan binalarla ilgili delil toplanması gerektiğini çağrısını yaparken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “enkazlar kaldırılmadan önce savcılıklarca delillerin toplanması son derece kritik,” açıklamasında bulundu.
Bazı illerde enkaz altında hayatını kaybeden ve halen çıkarılamayan depremzedelerin üzerine mucur döküldüğü, enkazların örnek alınmadan kaldırıldığı iddiaları aktarıldı.
Depremden etkilenen 10 ilde eğitime 1 Mart’a kadar ara verildi. Konu ile ilgili açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer 71 ilde okulların 20 Şubat’ta başlayacağını, depremden etkilenen 10 il için 1 Mart tarihinin uzatılabileceğini söyledi.
13 Şubat’ta bir televizyon kanalına açıklama yapan Özer “Duruma bakılacak. 1 Mart tarihini öteleyebiliriz” dedi.
Özer ayrıca, bölgedeki öğretmenlerin diğer illerde görevlendirileceğini, ilgili sürecin de bu hafta içerisinde başlayacağını kaydetti.
Özer, “Tüm okulların hasar tespit raporlarını almadan eğitime başlamayacağız” dedi.
Türkiye genelindeki tüm üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesine ve KYK yurtlarının yaz sonuna kadar depremzedelere tahsis edilmesine ilişkin karara itirazlar yükseliyor.
Depremin ardından gündemde bulunan sorulardan biri de ailesini kaybeden, yanında bir yakını bulunmayan ve kimliği belirlenemeyen çocuklar oldu.
Sivil inisiyatifle kurulan Afet-Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi, sosyal medya çağrılarından derlediği bilgilere göre 12 Şubat tarihine kadar en az 160 çocuk ile ilgili kayıp ilanına ulaştığını açıklamıştı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 10 Şubat’ta depremde refakatsiz kalan çocuklar için çağrı merkezi kurulduğunu açıkladı.
12 Şubat’ta açıklama yapan Fuat Oktay, ailesini kaybeden veya refakatsiz olduğu tespit edilen 574 çocuğun 76’sının ailelerine teslim edildiğini, 380 çocuğun hastanede tedavisinin devam ettiğini açıkladı.
Oktay, “Sevgi evlerine yerleştirdiğimiz çocuk sayısı 118’dir. 503 çocuğumuzun kimlikleri belirlenmiş durumda geriye kalan 71’nin kimliklerini belirlemeye çalışıyoruz. İnşallah bir an evvel kimliklerini tespit edip aileleriyle buluştururuz,” dedi.
Deprem bölgesindeki tartışmalardan biri de yağma ve hırsızlık tartışmaları oldu.
Bölgedeki karakolların hasar görmesi ve güvenlik güçlerinin arama kurtarma ekiplerine dahil olması sebebiyle yağma ve hırsızlık suçlarını işleyen kişilerin yakalanamadığı, yakalanan şüphelilerin ise işkenceye maruz kaldığı iddiaları bildiriliyor.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın Günlük İnsan Hakları Raporu’na göre 12 Şubat’ta basında yer alan haberlerde Hatay’ın Defne ilçesinde ismi öğrenilemeyen 3 kişinin linç edildiği iddia edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği, 11 Şubat tarihinde Hatay’da jandarma tarafından gözaltına alınan Ahmet Güreşçi, Sabri Güreşçi ve ismi öğrenilemeyen 4 kişinin kötü muameleye maruz kaldığını, Ahmet Güreşçi’nin yaşamını yitirdiğini iddia etti.
Depremde yıkımın en büyük olduğu il olan Hatay’da arama kurtarma ve yardım çalışmaları halen büyük oranda aksıyor. Antakya’nın yerle bir olduğu bildirilirken ilde hayatını kaybedenlerin sayısı 7bin kişiyi geçti.
İlk günlerde hava şartları ve depremin etkisiyle kapanan havaalanı ve yolların yardım gecikmesinde rol aldığı belirtiliyordu. Yollar açıldıktan sonra bölgeye giden yollardaki trafik büyük sorun oluşturuyor.
Antakya, Defne, Kırıkhan, Samandağ, Hassa, İskenderun ve Arsus ilçeleri halen yardım bekliyor.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş 11 Şubat’ta “enkaz temizleme durumuna” geçtiklerini söylerken, madenciler “buradaki enkazın yüzde 10’unda ancak çalışma yapılıyor, hep cenaze çıkarıyoruz,” diyor.
Haberleşme kanalları kısıtlı. Şehire halen doğalgaz verilemiyor. 5 günün ardından elektrik ve su verilmeye başlandı. Bölgedekiler, GSM operatörleri ve internetin çok yavaş çalıştığını, çoğunlukla internete ulaşılamadığını aktarıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 11 Şubat’ta depremde büyük yıkıma uğrayan Malatya’ya ziyarette bulundu. Malatya ve diğer deprem şehirlerinde barınma sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu çadır üreticilerine seslenerek, “elinde çadır olan hangi işletme varsa da bize bildirsin, satın alacağız, deprem bölgelerine göndereceğiz,” dedi.
CHP Lideri şu açıklamayı yaptı:
“Bize aktarılan temel sorun çadır. Hava çok soğuk. Bütün deprem bölgelerine çadır gönderilmesi lazım. İnsanlar acı çekiyorlar soğuktan. Türkiye’de çadır üreten bütün firmalara sesleniyorum, elinize çadır stoğunuz varsa lütfen büyükşehir belediye başkanlarımıza ulaştırın, kaç çadır varsa satın alacağız ve deprem bölgelerine göndereceğiz. Hâlâ çadır sorunu çözülemiyorsa demek ki bir sorunumuz var. Nasıl oluyor da bu kadar hazırlıksız davranabilirler akıl alacak şey değil.
9 Şubat’ta depremde hasar gören Kilis’te ziyarette bulunan Erdoğan, depremde yardım çalışmalarında “eksiklik olabileceğini” belirtti.
Erdoğan, “Hiç şüphesiz, böylesine geniş alana yayılan ve derin etkileri olan bir afette eksikler olabiliyor. Ve bu eksiklerin de süratle gidermenin gayreti içerisindeyiz. Hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmayacağız. Şu an itibarıyla depremzede vatandaşlarımıza ilk etapta 10’ar bin lira destek vereceğiz. Konutları yıkılanlarla ilgili olarak da TOKİ vasıtasıyla, 1 yıl içerisinde konutların inşasını da bundan önce olduğu gibi gerçekleştireceğiz” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ilk depremin hemen ardından “dördüncü seviye” alarm ilan edildiğini ve bu seviyenin uluslararası yardım çağrısını da içerdiğini açıklamıştı.
AFAD’dan yapılan açıklamaya göre bölgede AFAD, PAK, JAK, JÖAK, DİSAK, Sahil Güvenlik, DAK, Güven, İtfaiye, Tahlisiye, MEB, STK’ler ve uluslararası ekiplerden 35 bin 495 arama kurtarma personeli görev yapıyor.
Diğer ülkelerden gelen arama kurtarma personelinin sayısı ise 8 bin 294 olarak kayıtlara geçti.
İsrail’den gelen arama kurtarma ekibi 12 Şubat’ta yaptığı açıklama ile çalışmalarını sonlandırdığını ve geri döndüğünü belirtti.
AFAD, emniyet, jandarma, MSB, UMKE, ambulans ekipleri, gönüllüler, yerel güvenlik ve yerel destek ekiplerinden görevlendirilen saha personeli ile beraber bölgede görev yapan personelin sayısı 238 bin 459 olarak açıklandı.
Depremden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesini öngören Cumhurbaşkanlığı kararı hafta ortasında TBMM’de oylanarak kabul edildi. İYİ Parti’nin OHAL’in bir ay ile sınırlı tutulması önerisi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
OHAL kapsamında, kamu kurumlarının yanı sıra gerçek ve tüzel kişiler de arazi, arsa, araç gibi kendilerinden talep edilen her türlü maddeyi istendiğinde, kamuya vermekle yükümlü olacak.
OHAL ilan edilen kentler arasında koordinasyonu sağlamak için bölge valisi atanabilecek. Bölge valileri, gerekli gördüğü hallerde yardım gelinceye kadar, bölgedeki en büyük askeri komutanlıktan yardım isteme yetkisine sahip olacak.
OHAL ilan edilen kentlerde gerekli görülürse sokağa çıkma yasağı, toplantı ve gösteri yasağı, kent giriş ve çıkışlarına sınırlama kararları alınabilecek.
Depremin ardından bölgeye yardım ulaştırılması için pek çok sivil inisiyatif devreye girdi. Büyük şehirlerde ve pek çok belediyede yardım toplama çalışmaları sürdürülüyor.
AFAD, kendi koordinasyonu dışında bölgeye ulaşacak yardımların kabul edilmeyeceğini belirterek sivil inisiyatifleri işbirliğine çağırdı. Ancak koordinasyon eksikliği eleştiriliyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hasar gören Hatay Havalimanı’nında onarım çalışmalarına başladıklarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise Hatay’da internet erişimi için özel mobil noktaları ve telefon şarj istasyonları kurduğunu açıklamıştı. Hatay Havalimanının onarım çalışmaları tamamlandı. Havaalanı kullanıma açıldı.
Bir yandan halen göçük altında olduğunu ifade ederek sosyal medya üzerinden yardım isteyen çok sayıda mesaj yayımlanırken, Twitter ve Tik-Tok platformlarında 8 Şubat’ta “bant-daraltma uygulaması” getirildi. Uygulama 12 saatin ardından kaldırıldı.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…