Siyaset

Kader haftasında Erdoğan muhalefete, onlar birbirine vuruyor

Muhalefete Erdoğan’dan fazla zararı Altılı Masanın hem kendi içinde hem de HDP’yle yaşadığı gerilim veriyor.

Gerçekten inanılacak gibi değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dikkatleri yaşanan ağır ekonomik krizden karşısındaki muhalif koalisyonun iç çelişkilerine dağıtmayı başardı. Muhalefete vurmak için fazla çaba da harcamıyor: Altılı Masanın hem HDP ile hem de kendi içinde yaşadığı gerilim Erdoğan’a istediğinden de fazla malzeme veriyor.
Bunun son örneğine Pazar günü akşamüzeri tanık olduk. Yıllarca MHP’de siyaset yaptıktan sonra 2019’da CHP’ye katılan Yaşar Okuyan, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını engellerse açıklamak üzere Kılıçdaroğlu’na Akşener dosyası verdiğini söyledi. Ortalık karıştı. Zaten daha iki gün önce İYİ Partili Ümit Özlale’nin Kılıçdaroğlu’nu Masa’da konuşulmayan konuları kamuoyuna ilan etmekle suçlamasının travması atlatılmamıştı. Özlale, Masa üyesi olmadığına göre, bu sözler Akşener’in tepkisini yansıtıyordu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu Akşener’i aradı, bunun doğru olmadığını Okuyan’dan böyle bir dosya ya da bilgi almadığını söyledi.

“Nifak sokmaya çalışıyorlar”

Bu sözleri CHP lideri Halk TV’den Fikret Bila’ya da tekrarlayan Kılıçdaroğlu “Aramıza nifak sokmaya çalışıyorlar” diye devam etmiş; “Her kesimden bu yapılıyor. Ancak bunları ben ciddiye almıyorum, Sayın Akşener’in de alacağını sanmıyorum”.
Öyle diyecek tabii. Ama ben Kılıçdaroğlu’nun da Akşener’in de olup bitenleri ciddiye aldığını ve alması gerektiğini görüyorum. Örneğin Akşener geçenlerde bir dost sofrasında tam da CHP ile yakın zamana dek var olan uyumu yakalamakta zorlandıklarını anlatırken, hemen yanında oturan bir kurmayı cep telefonunu uzatıyor. Telefon mesajında CHP’li Engin Özkoç’un 13 Şubat’ta adayın belirleneceği beyanı var. Akşener’in yüzü asılıyor, masadaki CHP’liye dönerek “İşte” diyor, “görüyorsunuz”.
Muhalefete asıl zarar veren Erdoğan’ın yüklenmesi değil; o siyaset işinin doğasında var. Muhalefete asıl zarar veren bu didişme görüntüsü.
Kılıçdaroğlu da Akşener de birbirlerine karşı vekalet savaşı yürüttükleri görüntüsünü değiştirmezlerse Erdoğan kaybetme ihtimali bulunan seçimi yine kazanabilir. Bunu faturası Kılıçdaroğlu ve Akşener’e birlikte çıkar ama Erdoğan’ın deyişiyle atı alan Üsküdar’a geçmiş olur.

Kader haftasında muhalefete bakış

Neden mi kader haftası? Çünkü bir hafta sonra 13 Şubat’ta artık -seçimi kazanırlarsa eğer- Türkiye’yi nasıl yöneteceklerine, iş bölümü ve çalışma yöntemine dair Yol Haritasını” açıklayacaklar. İster o gün ister daha sonra olsun aday ismi açıklamaktan başka bir aşama kalmayacak artık önlerinde.
Önlerinde “Ama Erdoğan resmen açıklamadı” dışında bir gerekçe de kalmayacak, zaman da. Bugün 97 gün kaldı seçime. Seçim sürecinin -muhtemelen 10 Mart’ta- başlamasınaysa bir ay kadar.
Bu hafta ne yapacaklarsa yapacaklar. HDP’den oy desteği almadıkça zaferin ilk turda muhalefete de iktidara de gelmeyeceği açık. Ama AK Parti ve MHP iktidarın bütün imkanlarını kullanarak giriyor yarışa. Altılı Masa, özellikle Akşener ama Kılıçdaroğlu da bu tabloyu görmek da görmek istemiyorlar, iktidar için birbirlerine muhtaç olduklarını da.
Vekalet vuruşları, söz düellolarıyla gerilimin daha da tırmandığını görmek için daha kaç örnek gerekiyor?

Demirtaş: “Uzlaşın, sonra susun yeter”

Muhalefete söylenecek her şeyin özeti, Altılı Masanın da ötesine “geniş muhalefetin” oyunu alabilecek tek ortak adayda uzlaşmaları gereği. Geçmişte bunun yapılamaması seçim kaybetme garantisi oldu.  Yaşananlardan biraz ders çıkarmaları ve özellikle Kılıçdaroğlu ve Akşener’in oturup her şeyi doğrudan ve daha fazla gecikmeden birbirleriyle konuşmaları önem taşıyor.
Selahattin Demirtaş dün akşam, henüz Yaşar Okuyan krizinin yatışmadığı sıralarda bir Twitter mesajı yayınladı. “Tüm muhalefet, uzlaşmayla ortak aday çıkarın, sonra hepiniz seçime kadar susup evde oturun” dedi, “Panik yapmaya gerek yok, kazanacağız.” Söylendiği kadar kolay değil elbette ama bir hissiyatı da yansıtıyor.
Demirtaş’ın Edirne cezaevinden muhalefete inanmak isteyen seçmenin evlerinde ekranlarının başındayken gördüğünü, Kılıçdaroğlu ve Akşener de Ankara’daki Genel Merkezlerinde görebilmeli.

 

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Dışişleri Bakanı Fidan’ın Trump analizi ve artan savaş tehdidi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 23 Kasım’daki basın toplantısında Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te başlayacak ikinci…

9 saat ago

Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum, muhalefet ayakta

İçişleri Bakanlığı'nın tartışmalı bir kararla Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum ataması,…

2 gün ago

Yargı reformu için tek hedef: Tek celse yargılama hem âdil hem kolay

Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…

3 gün ago

Netanyahu ve Gallant’a Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden tutuklama emri

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…

3 gün ago

Kılıçdaroğlu davası, siyasete yargı baskısı ve CHP’nin durum

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…

3 gün ago

MHP’lilere dair kaçakçılık zannını Bahçeli’ye Erdoğan mı söyledi?

Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…

3 gün ago