“Mutsuz kadınlar ülkesi Türkiye”. Bunu sadece ben söylemiyorum, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla hazırlanan Kadınların Ekonomik ve Toplumsal Yaşamdaki Sorunları Araştırma Raporunun çarpıcı sonuçlarından biri olarak ortaya çıkmış.
Rapora göre, Türkiye’deki kadınların yüzde 60,3’ü kendisini mutsuz hissediyor.
Türkiye genelinde 18 yaş üstü, farklı eğitim düzeylerine sahip 1067 kadınla yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan rapor, Türkiye’de toplumsal hayatta ve iş hayatında kadınlara olan bakış açısını ortaya koymayı amaçlıyor.
Araştırmanın bence ilgi çeken yanlarından biri, katılımcı kadınların oy tercihlerini de dikkate alarak cevapları ayrıştırmış olması.
2018 Milletvekili Genel seçiminde, katılımcıların yüzde 38,3’ü AK Parti’ye, yüzde 27,8’i CHP’ye oy vermişken; araştırmanın yapıldığı tarihlerde (2022 sonu) oy tercihlerinde değişiklik olduğu gözlenmiş.
“Bu Pazar Milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna verilen cevapların yüzde 30’u CHP’yi işaret ederken, AK Parti’nin oy oranının yüzde 26,6’ya düştüğü görülmüş.
Oy tercihlerindeki değişiklik daha detaylı incelendiğinde, 2018 Milletvekili seçimlerinde AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 7,8’inin CHP’ye kaydığı görülüyor.
CHP’ye oy veren kadınların yüzde 79,1’i, hala CHP’ye oy vermeyi düşünürken, yüzde 2’si yeni bir seçimde AK Parti’ye oy verebileceğini söylemiş.
En büyük oy kaybının MHP’de gerçekleştiğini görüyoruz. MHP, daha önce kendisine oy veren kadınların yüzde 72,1’inin oyunu kaybetmiş.
İYİ Parti de kadınların yüzde 53,2’sinin oyunu kaybetmiş görünmekte. İYİ Parti’den en büyük oy kayması ise yüzde 12,7 ile CHP’ye olmuş.
Elbette siyasette her gün yeni gelişmeler oluyor ve tercihler değişebiliyor. Hele ki, kadınların temel hak ve özgürlükleri üzerine pazarlıkların yapıldığı bir süreçten geçerken, seçimin kaderini kadınların tercihlerinin belirleyeceği sıkça tekrarlanırken, bu verileri dikkate değer buluyorum.
Türkiye’deki toplumsal ve ekonomik hayata ilişkin çarpıcı verilerin yer aldığı rapora göre kadınların yüzde 60,3’ü mutsuz olduğunu dile getiriyor.
Bu oran muhalefet partilerine oy veren kadınlarda daha da yüksek.
HDP’ye oy veren kadınların yüzde 86,8’i, CHP’ye oy veren kadınların ise yüzde 74,1’i Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak mutsuz olduğunu ifade ediyor.
Yüzde 42,1 ile, mutluluk oranı en yüksek olan AK Parti’li kadınların, mutlu olmasının altındaki nedenleri merak etmemek elde değil.
AK Parti’nin Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi ile işbirliği ile 6284 numaralı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un siyasi pazarlık konusu yapılması sonrası hala aynı mutluluk seviyesi devam ediyor mu bilinmez. Ama Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in dahi yalnızlaştırıldığı bir camiada kadınların daha objektif bir sorgulamaya ihtiyacı var gibi görünüyor.
Araştırma, mutsuzluğa dair oranların kadınların çalışma hayatında olup olmaması ile ilgili olmadığını da ortaya koyuyor. Her iki durumda da kadınlar bu ülkede yaşamaktan mutsuz.
Her ekonomik sınıftan kadının mutsuz olduğunu ortaya koyan araştırmaya göre en mutsuz kadınlar ise yüzde 65,5 oranla orta sınıf kadınlar. Yaş grupları içinde ise 18-24 arası genç kadınların mutsuzluk oranı diğer yaş gruplarından daha fazla (yüzde 66,4).
Araştırmada ortaya çıkan diğer önemli bir bulgu ise araştırmaya katılan kadınların yüzde 65,8’inin gelecekten umutsuz olduğunu dile getirmesi.
Rapora göre kadınların geleceğe dair umutları yaş grubu ve sosyo-ekonomik statüden bağımsız olarak oldukça düşük. Geleceğe dair umutsuzluğun da muhalefet partilerine oy veren kadınlarda daha yüksek olduğu görülüyor. HDP’ye oy veren kadınların yüzde 92,1’i, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 82,2’si, AK Parti’ye oy verenlerin ise yüzde 44’ü gelecekten umutsuz olduğunu ifade ediyor.
Araştırma bu oranın da kadınların çalışma hayatında olup olmaması ile ilgili olmadığını ortaya koyuyor. Her iki durumda da kadınlar gelecekten umutsuz. Yine en umutsuz kadınlar 18-24 yaş arası genç kadınlar. Genç kadınların yüzde 72,5’inin, gelecek hayalleri karanlık.
Raporda yer alan özgürlüklere dair sonuca göre, AK Parti’ye oy veren kadınların yüzde 40,1’i kendisini özgür hissederken, İYİ Parti’ye oy verenlerin yüzde 15,2’si, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 6,1’i, HDP’ye oy verenlerin ise sadece yüzde 1,3’ü kendisini özgür hissediyor.
Bu oranların dağılım şekli, özgürlükten ne anlaşıldığına göre değişiklik gösteriyor olsa gerek!
Türkiye’de yaşayan kadınların en önemli sorunları şiddet ve taciz.
Rapora göre Türkiye’de yaşayan kadınların en önemli sorunları şiddet, taciz ve hane içi ücretsiz emek ve bakım yükü.
Görüşmelere katılan kadınların yüzde 76,8’i şiddetin, yüzde 75,1’i ise tacizin kadınların en önemli sorunu olduğu düşünüyor. Katılımcı kadınların kendi deneyimleri de Türkiye’deki kadınların önde gelen sorunlarının hane içi ücretsiz işgücü ve bakım emeği ile istihdam sorunu olduğunu gösteriyor.
Araştırmada ortaya çıkan bir çarpıcı veri ise kadınların yüzde 74,9’unun, yani yaklaşık olarak 4 kadından 3’ünün geceleri sokakta yürürken kendini güvende hissetmemesi.
Rapora göre ankete katılan kadınların siyasi tercihleri, yaş grupları, sosyo-ekonomik statüleri ve çalışma durumları ne olursa olsun, kadınların çoğu geceleri kendilerini sokakta yürürken güvende hissetmiyor.
Bu noktada oy verilen partiler açısından da çok fark yok. Yani hangi partiye oy verirse versin kadınlar gece sokakta yürürken korkuyor.
Görüşmelere katılan kadınların yüzde 89,9’u ise Türkiye’de kadına yönelik şiddeti engelleyici cezaların yeterli olmadığını düşünüyor. Bu konuda da kadınlar ortaklaşmış. AK Parti’ye oy veren kadınların yüzde 85,3’ü, İYİ Parti’ye oy verenlerin yüzde 92,4’ü, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 95,3’ü, HDP’ye oy verenlerin yüzde 92,1’i, MHP’ye oy verenlerin ise yüzde 88,4’ü kadına yönelik şiddeti önleyici cezaların artırılması gerektiğini düşünüyor. Bu durumda, 6284’ün ve elbette İstanbul Sözleşmesi’nin gerektiği gibi uygulanacağını savunan partilerin kadınlardan oy alması gerekmez mi? Bekleyip göreceğiz.
Türkiye’de yaşayan 4 kadından 3’ü erkeklerle eşit imkânlara sahip olmadığını düşünüyor.
Araştırmaya göre kadınların yüzde 75,5’i yani yaklaşık 4 kadından 3’ü erkeklerle eşit imkânlara sahip olmadığını düşünüyor. Görüşmelere katılan kadınların yüzde 63,4’ü ise kadınlar ve erkeklerin eşit iş fırsatlarına sahip olmadıklarını ifade ediyor.
Genç kadınlara göre ise çocuk sahibi olmak iş hayatındaki yükselişi engelliyor. İş hayatında cinsiyetinden ötürü ayrımcılığa maruz kaldığını düşünen kadınların oranı ise yüzde 56,6.
Rapora göre kadınların iş hayatında karşılaştığı en büyük zorluklar ise mobbinge maruz bırakılmak, iş yerinde yapılan ayrımcı muameleler, düşük maaş ve taciz.
Araştırmaya katılan kadınlar Cumhurbaşkanı olsaydınız öncelikli olarak hangi 3 sorunu çözmeye yönelik çalışırdınız sorusuna, “şiddet, taciz, iş” cevabını vermiş. Kadına karşı şiddet eylemlerinde cezaların artırılması, kız çocuklarının eğitime katılımının desteklenmesi ve kadın istihdamının desteklenmesi konuları da öncelikli çalışma konuları arasında yer almış.
Cumhurbaşkanı adayları kadınların taleplerini ne kadar dikkate alacak bilinmez ama kadınların hak bilinci ve mücadelesi artarak devam edecek buna hiç kuşku yok.
İçişleri Bakanlığı'nın tartışmalı bir kararla Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum ataması,…
Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…