14 Mayıs seçimlerine bir aydan biraz fazla süre kaldı. Her gün yeni bir gelişme yaşıyor, merakla yeni haberleri bekliyoruz. Cumhurbaşkanı adayları belli oldu. Partiler milletvekili aday listelerini de 9 Nisan’da YSK’ya teslim edecek. Yeni seçim yasası ittifak partilerinin ayrı liste ya da ortak liste çıkarmasının sonucu belirleyecek önemde olduğunu gösteriyor. O yüzden bu hafta seçime doğru belki de son önemli dönemece tanık olacağız.
Seçimlerin tarihi önemini tekraren vurgulayalım: Hem yeni Cumhurbaşkanını hem yeni Meclisi seçeceğiz. Bu seçim, cumhuriyetin ikinci yüzyılına nasıl başlamak istediğimizle ilgili. Önemi sadece sembolik değil, yaşam biçimi tercihlerimizi yansıtacak. Sonuç nasıl olursa olsun, seçimden sonra büyük değişiklikler yaşayacağız. Bunları bilmeli ve girdiğimiz tarihi dönemece hazırlanmalıyız.
Liderlik çekişmesiyle ilgili olduğu için cumhurbaşkanlığı seçimi daha görünür. Fakat meclis seçimi de bir o kadar önemli. Zira, cumhurbaşkanlığı seçiminde nihai oylama ikinci tura kalırsa, 14 Mayıs’ta ortaya çıkacak yeni Meclis dağılımı seçmenleri etkileyebilir.
Meclis’te çoğunluğu kazanan ittifakın adayı ikinci tura daha şanslı girebilir. Seçmen, yürütme-yasama uyumunu gözetebilir. Bu nedenle, TBMM seçimlerini de önemsemeliyiz.
Geçen haftaki yazımda, ittifakların milletvekili seçimlerine olabildiğince az sayıda listeyle girmelerinin önemini somut gerekçelerle anlatmıştım. Hafta boyunca matematik ve istatistik veriler kullanarak ilave açıklamalar yaptım. Konuya ilgi duyan kesimlerde sevindirici bir duyarlılık var. Bunun belirleyici sonuçlara dönüşmesi gerekiyor. Çünkü, tarihi kararların arifesindeyiz.
Meselemiz nedir? İttifakların birleştirilmiş, en az sayıda listeyle milletvekili seçimine girmeleri. Hedef nedir? Olabildiğince çok sayıda milletvekili kazanılması. Durum buysa, şimdi gerekçelere yeniden bakalım.
Temel bir tespitle başlayalım: Geçen yıl Seçim Yasasında yapılan değişiklik, eğimli arazide demokratik olmayan bir seçim ortamı yaratıyor. Ana mesajı şu: “Siyasal kimliklerinizi kenara bırakıp listelerinizi birleştirmezseniz, seçimde kaybedeceksiniz”.
Gerçekten de öyle. İttifak içindeki partilerin liste sayısı çoğaldıkça, kazanabilecekleri milletvekili sayısı o ölçüde azalacak. Seçimi kaybetme ihtimalleri artacak. Tersinden bakarsak, tek çatı listesi altında birleşirlerse, en çok sayıda milletvekili kazanabilecekler.
Geçen hafta bazı partilerin ortak liste konusunda açıklamaları oldu. Kimi ortak listeye taraftar, kimi karşı görünüyor. Açıklamalar, bir farkındalık oluştuğu, fakat uygulama güçlükleri yaşandığı izlenimi uyandırıyor. Bu açıklamaların fazlaca önemi olmayabilir. Ani dönüşler yaşanabilir. Listelerin teslimi yaklaştığında keskin virajlar alınabilir. Bu gözlem özellikle Cumhur İttifakı bakımından geçerli olabilir. Bu olasılığı dışlamayalım.
Millet İttifakı listeler konusunda strateji belirlememiş gibi görünüyor. CHP olasılıklara kapıyı açık tutar görünüm veriyor. İYİ Parti, listelerine diğer partilerden aday kabulüne kapalı gibi duruyor. Saadet, Deva ve Gelecek partilerinin liste birleştirmesine eğilimleri seziliyor. Genel toplamda, bunların fazlaca önemi olmayabilir. Çünkü, seçime CHP ve İYİ Parti münferit listelerle girerlerse, Millet İttifakı tek listeden mahrum kalacak. Bu durumda, onlarca milletvekili kaybedilecek. Millet, Cumhur’un bir hayli gerisinde kalacak.
Daha önce söz etmiştim: genç bilişimcilerle birlikte Türkiye’deki siyasal hayatın veri bankasını oluşturuyoruz. Bu verilere siyasett.com sitesinden erişmek mümkün. Buradaki bir modül seçim tahminlerine yardımcı oluyor. Son bir hafta içinde dünyanın dört yanından binlerce internet kullanıcısı siteyi kullanarak simülasyonlar yaptılar. Dileyen YetkinReport okuyucuları da siteye bağlanarak, benzer projeksiyonları yapabilirler. Ama, “biz sayfaları sonra inceleriz, siz bulgularınızı paylaşın” diyorsanız, bir simülasyonu birlikte yapalım.
Önce bir uyarıda bulunalım: burada bir örnek veriyoruz, partilerin seçimi, alacakları oyların yazılması size bağlı olacak, yani “Neden şu partiye şu kadar yazmışsınız?” demeyin lütfen; sizler istediğiniz tercihte bulunabilirsiniz. Şimdi bu örnekte simülasyona alacağımız partileri işaretleyelim:
Sonra, bu partiler için öngördüğümüz oy oranlarını bazı araştırma firmalarının anketlerinin ortalamasını alarak kaydedelim ve her partiyi, 3 ayrı isimle tanımlayacağımız ittifaklar arasında paylaştıralım.
İttifak yapımızı kurduktan sonra Devam’ı tıklayarak il seçimine geçelim. Dilersek bir veya birkaç il üzerinde, dilersek Tümü’nü işaretleyerek Türkiye genelinde simülasyon yapacağımızı siyasett.com’a işaretleyelim.
Hazırlıklarımızı tamamladık. “Hazırla” komutunu verdiğimizde, öngördüğümüz oy oranlarına göre ittifak partilerinin alabilecekleri muhtemel milletvekili sayıları iller özelinde ekranımıza gelecek.
Bu ilk simülasyonda AK Parti 270 sayısıyla en çok milletvekili çıkaran parti oldu. MHP 25, CHP 154, İYİ Parti 76, Deva 3 ve HDP (YSP) 72 milletvekili çıkardılar.
Görüleceği gibi, ittifaklardaki tüm partiler ayrı listelerle girdiklerinde bazı partiler milletvekili çıkaramadılar. Millet İttifakı en fazla zararı gördü. Örneğin memleket Partisi Türkiye genelinde yüzde 2,5 oy alacağını varsayarsak İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde milletvekili çıkarabilecek kadar oy kazansa da ülke barajını geçemediği için milletvekili çıkaramayacak; oylar boşa gidecek.
Bu liste üzerinden pek çok farklı simülasyon yapabiliriz. Örneğin, TİP’i HDP (Yeşil Sol Parti) listesine alıp bu birleşmenin (yüzde 1,5 oyla) bu partiye ne kadar ek milletvekili kazandırdığını görebiliriz. Ama biz ilk aşamada her ittifakın tek listeyle seçimlere katılması durumunda milletvekili dağılımının nasıl olacağını görelim. Bunun için yapacağımız işlem, ittifak altındaki partilerin bir kısmının seçilmiş kutularını boşaltmak olacak.
Tablomuzda seçim işlemini tamamladıktan sonra sayfanın altındaki Devam’ı tıklayarak, ittifakların tek listeyle girmeleri durumunda milletvekili dağılımını nasıl etkilediğini görebiliyoruz.
Sonuç: Tek listeyle seçime girmek Cumhur’un milletvekili sayısını düşürdü. Millet’in milletvekili sayısı 233’ten 263’e yükseldi. Bununla eş zamanlı olarak Cumhur ve Millet bünyesindeki işbirlikleri HDP’nin milletvekili sayısında önemli düşüş yarattı.
Bu simülasyonları çeşitlendirmek mümkün. Örneğin, Millet anlaşma sağlayamaz, CHP ve İYİ Parti seçime ayrı listelerle girmekte ısrarcı olursa; ilaveten DP ile CHP işbirliği yapar, diğer üç parti aralarında ayrı bir ittifak listesi oluşturursa sonuç ne olur, merak ettim. Bakın sonuç nasıl çıkıyor:
Bu durumda, üç parti 3 milletvekilinden 15 milletvekiline çıktı. Ama CHP ile İYİ Parti ayrı listelerde ısrarlı oldukları için, simülasyonumda Cumhur, Meclis çoğunluğunu sağladı.
Siyasett.com simülasyonlarında partiler arasında iller bazında iş birlikleri de kurabiliyorsunuz. Örneğin, Millet ittifakında 39 ilde CHP, 39 ilde İyi Parti olarak tek listeyle, Ankara, İstanbul ve İzmir’de ise her iki parti ayrı ayrı seçime girdiğinde Millet ittifakının salt çoğunluğa yakın bir milletvekili sayısına ulaştığını görüyorsunuz. İki parti de ayrı ayrı yüzde 20 – 25 bandında oy almış oluyor. Böyle bir iş birliği yöntemine her iki partinin de olumlu yaklaşabileceği aklıma geliyor.
Bu simülasyonlardan benim çıkardığım sonuç şu oldu: Yeni Seçim Yasası ve D’Hont sistemi birlikte uygulandığında, ittifaklar işbirliği yapamayıp çoklu listeyle seçime girerse, kazanacakları milletvekili sayıları belirgin şekilde azalıyor. Aksine, birleştirilmiş tek listeyle yarışırlarsa, milletvekili sayıları bir hayli artıyor.
Bu konunun seçmen psikolojisi yönü de var. Partiler logoları seçim pusulalarında olmazsa, “Seçmenimi bir başka partinin logosunun üzerine mühür basmaya nasıl ikna edebilirim” sorusuna cevap bulmak gerekecek. Evet, bu zor bir karar. Ancak, seçmene açıklama yapmak imkânsız değil. Üstelik, bu karar verilemezse, ortaya çıkacak sonucu açıklamak daha zor olabilir.
İttifaklardaki tüm partilerimizin bu konuda önemli bir ikilem yaşadıklarını görüyorum. Önümüzde birkaç gün kaldı. Hafta sonuna doğru parti temsilcileri ellerinde listeleriyle YSK önünde buluşacaklar. Hangi ittifakın kaç listeyle seçime gireceğini bu aşamada öğreneceğiz.
Ben, sürprizlerle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Umarım ittifak temsilcileri YSK kapısında rakiplerinin stratejilerini gördüklerinde hayal kırıklıkları yaşamazlar.
Bilmem, yeniden hatırlatmaya gerek var mı, köprüden önceki son çıkışın önündeyiz; son pişmanlık fayda etmeyebilir.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…