Ülkemizde engelli bireylerin istek ve ihtiyaçları konusunda çözümlere ulaşmak çok zor. 20 yıla yakındır sağlık, eğitim, ulaşım ve bireysel destekler bir türlü düzene girmedi. Engelliler hususundaki tüm sorunların tek çözüm noktası, engelliler ile birlikte yürütülmesidir. Yürütülmediği taktirde ilerleme kaydetmek mümkün olmuyor olamıyor.
Bu yazıda ele almak istediğim konu engelli bireyler için özel ayrılmış otomobil park yerleri, ve bu özel yerlerin ‘‘normal sürücüler’’ tarafından gasp edilmesi. Neden gasp ediliyor? Çünkü engelliler için ayrılmış özel alanlar, giriş noktalarına ve asansöre yakın konumlandırılır.
Park yerleri, tekerlekli sandalye kullanan sürücülere uygun, standart ölçülerden ‘geniş’ olduğu için, diğer sürücüler tarafından, yerde, duvarda ve tabelalarda işaretler ile görseller bulunmasına rağmen aldırmadan kullanılıyor.
Bu gaspçılara neden bu özel bölüme park ettiğini sorduğunuzda pişkin pişkin söyle bir cevap alıyorsunuz: “vallahi görmedim veya farkında değilim”.
Engelli park yerine park etmenin bir cezası yok
Sonuçta engelli yerlerine park etmenin bir cezası olmadığından ya da ‘’uygulanmadığından’’ herkes çok rahat.
Yıllardır bu konu devlet ve yetkililer tarafından hiçbir sonuca bağlanmadı. Bu sorunu hem gazete köşelerinde hem de adli yol ile çözüme ulaştırmaya çalışsak da bir faydasını göremedik.
Engelli yerlerine park eden araçlara bir cezai işlem de uygulanmıyor. Yurt dışında engelli yerlerine park etmiş araçları hemen çekici ile kaldırıp, çok yüklü miktarda para cezaları ile işlem yapılmaktadır. Türkiye de 1 yılda acaba 61/1-o maddesinden ceza kesilen araç sayısı kaçtır?
Size kendi başımdan geçen bir olayı da anlatayım. 2013 yılında kişisel olarak bir alışveriş merkezinden şikayetçi olmuştum ancak savcılar konu ile ilgili, ‘Kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar verdi.
Bu şikâyet dilekçesindeki ifademde, park etmiş araçlara ceza kesilmesini istemiştim, ama hiçbir cezai işlem uygulaması da yapılmadı.
Şikayet için 112 Polisi aradığınızda, AVM’lerin özel mülk olduğunu hiçbir işlem yapılamayacağı, bir yetkileri olmadığı cevabını alıyoruz. İlçede bulunan yerel yönetim ve Belediyeler ile irtibata geçildiğinde ise onlar da bir şey yapamıyor.
Engelli park yerleri için “Akıllı Park Sistemi”
İçişleri Bakanlığı’ndan bu sorunun çözümü için iki talebimiz var biri Fahri Trafik Müfettişlerinin bu konunun çözümü için sayılarının artırılması ikincisi de “Akıllı Park Sistemi”
Akıllı Park sisteminden başlayayım: Bir genelge ile tüm alışveriş merkezlerinde, belli süre dahilinde Freepark, Akıllı Bariyer gibi “Akıllı park sisteminin” yapılmasının sağlanmasını istiyoruz.
Yerli veya hazır tek bir yazılım sistemin tüm Türkiye genelinde, engellilerin kartları (Trafik Tescil Şubenin verdiği Park Kartı) ve araç ruhsatları (engelli otomobil yazan) ile yararlanabileceği, yeni nesil cep telefonlarındaki uygulamalar ile kullanılabilecek bir sistem ile rahatlıkla engelli araçlarımızı park etme imkânı sağlanmış olacak.
Türkiye de ilk olarak İzmir de bulunan bazı özel AVM’ler akıllı sistemi kullanarak engelli bireylerin sorununu bu sayede ortadan kaldırmış durumda.
Neden yıllardır devlet bu sistemi tüm AVM ve yerel yönetimler (belediyeler) ile tüm Türkiye de gerçekleştirmiyor?
Fahri Trafik Müfettişlerin çok yardımı olacaktır
Kural ihlali yapan sürücüler için Trafik Polislerine yardımcı olması için, belli kriterleri sağlayan ve kanun ile yetkilendirilmiş Fahri Müfettişler bulunmakta.
Engelli otomobil yerlerindeki park sorunlarının çözümü için trafik ceza rehberinde bulunan 61/1-o cezanın uygulanması için müfettişlerinin çok etkisi olacağına inanıyorum.
Türkiye genelinde 34 bin 300 civarında Fahri Müfettiş halen aktif görev yapmaktadır. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, basına verdiği bir demeçte, Fahri Müfettiş sayısını bu yıl sonuna kadar 50 bin’e çıkarmayı hedeflediklerini açıklamıştı.
Her ildeki trafiğe kayıtlı araç sayısının binde iki oranına kadar Müfettiş görevlendirmesi yapılabileceğine dair yönetmelik bulunuyor. Örneğin İstanbul’da 4 milyon 500 bin’in üzerinde trafiğe kayıtlı araç var.
Bu sayıya göre, İstanbul’da 9 bin Müfettiş görevlendirmesi yapılabilir. Ancak, Müfettiş sayısı 5 bin 500 civarında. Tam 4 bin 500 Müfettiş açığı var.
Müfettiş olabilmek için müracaatta bulunan çok sayıda aday olmasına rağmen yeni Bakan Sn. Ali Yerlikaya’dan henüz bir görevlendirme onayı gelmedi.
Erişilebilirlik ilkesi
Türkiye genelinde, ihtiyaç duyulan illerde Fahri Müfettiş görevlendirmesi acil olarak yapılması gerekli. Trafik denetiminde görevli Polis ve Jandarma sayısı çok yetersiz olduğundan dolayı etkin bir denetim yapılamamaktadır. Bunun sonucu olarak, ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı da her geçen gün artmaktadır. İçişleri Bakanlığı tarafından bu aksaklığın acilen giderilmesi gerekmektedir.
Türkiye BM (Birleşmiş Milletler) ile imzalamış olduğu Engelli Hakları Sözleşmesinde yer alan erişebilirlik maddesini bir kez daha hatırlatmak isterim:
Erişebilirlik
1. Taraf Devletler engellilerin bağımsız yaşayabilmelerini ve yaşamın tüm alanlarına etkin katılımını sağlamak ve engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda fiziki çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişim teknolojileri ve sistemleri dahil olacak şekilde bilgi ve iletişim olanaklarına hem kırsal hem de kentsel alanlarda halka açık diğer tesislere ve hizmetlere erişimini sağlamak için uygun tedbirleri alacaklardır. Erişim önündeki engellerin tespitini ve ortadan kaldırılmasını da içeren bu tedbirler diğerlerinin yanında, aşağıda belirtilenlere de uygulanır:
(a) Binalar, yollar, ulaşım araçları ve okullar, evler, sağlık tesisleri ve işyerleri dahil diğer kapalı ve açık tesisler;
Cumhuriyetimizin 100.yılında, engellilerin rahata kavuşacağı, tartıhyşma ve kavgaların yaşanmayacağı, park yüzünden yargıya taşınan sorunların son bulacağı bir Engelsiz Türkiye görmek istiyoruz.