İYİ Parti lideri Meral Akşener 28 Mayıs seçimlerinden bu yana sürdürdüğü sessizliğini bozduğu 26 Ağustos Afyonkarahisar mitinginde 31 Mart yerel seçimlerine ayrı gireceklerini ilan etti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ismen sayarak bütün parti liderlerine de seçime ayrı girilmesi için meydan okuyan Akşener şehir özelliklerine göre işbirliği yapabilecekleri, bununsa koşullarla bağlı olacağını söyledi.
Akşener’in güneşte 35 dereceyi geçen sıcağa rağmen binlerce izleyici toplayan konuşmasında ismini anmamasına rağmen Kılıçdaroğlu’na ağır biçimde yüklendiği ve seçim yenilgisinden sorumlu tuttuğu gözlendi. “Biz sustuk, yüzde 60’la kazanıyoruz diyenler konuşmaya devam etti” diyen Akşener, “Koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık” diye yüklendi.
Akşener, yine isim vermeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı olması halinde seçimi kazanabileceklerini söyledi ve bunun için yeterince diretmediği için halktan özür diledi. Meral Akşener, “paçalarından aşağı çektiler” diyerek her iki ismin adaylığının da CHP’liler tarafından engellendiğini öne sürdü.
İYİ Parti lideri Akşener’in konuşması boyunca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ve kurmaylarına kızgınlığını isim vermese de gizlemedi. Ancak aynı şey İmamoğlu ve Yavaş için geçerli değil. Akşener halkın sevdiği her iki isme desteğinin devam ettiğini söyledi. Bu da Ankara ve İstanbul’da CHP İmamoğlu ve Yavaş’ı gösterirse belli koşullarda İYİ Parti’nin desteğine açık olduğunu gösteriyor.
Bu tavrın aynı zamanda başında Kılıçdaroğlu olduğu müddetçe CHP’yle bir daha genel seçim ittifakına da girmeyeceği anlamına da gelebilir. Her halükârda, Akşener’in Kılıçdaroğlu’na seçim yenilgisi kızgınlığının kolay geçmeyeceği açık.
Zaten Akşener’e göre, genel seçim ve yerel seçim koşul ve kuralları farklı ve dolayısıyla herhangi bir partiyle ittifak kurmama kararı, yerel düzeyde işbirliği önünde engel değil.
Ama Akşener “Kapımız herkese açık değil” diyerek ve HDP/Yeşil Sol Partiyi kast ederek, “ayrılıkçı siyaset” güden hiç bir partiyle doğrudan ya da dolaylı işbirlği içinde olmayacaklarını söyledi. Akşener aynı şekilde Mustafa Kemal Atatürk’e düşman olanlarla, “dini istismar edenlerle”, Anayasanın ilk dört maddesiyle sorunu olanlarla, “Hatay Arap şehridir diyen meczuplara kol kanat gerenlerle” ve kadınları aşağılayanlarla birlikte olmak istemediklerini vurguladı.
Akşener’in bu çıkışı Atatürk’ün İstiklâl Savaşının son aşaması olan Büyük Taarruzu 26 Ağustos’ta Kocatepe’den başlattığı Afyonkarahisar’da yapması da simgesel anlam taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli 26 Ağustos’ta Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Bizans ordusunu yenerek Anadolu’yu fethe başladığı Malazgirt’teki törenlerdeydi. Bu durum, geçtiğimiz haftalarda MHP ile İYİ Parti arasındaki polemiğin de parçası olmuştu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…
Suriye'de Esad rejimini deviren harekatın hazırlığının bir yıldan fazla bir süredir yapıldığı, Türkiye’nin, ABD’nin ve…