Cevapları pek de bilinmeyen sorularla başlamak istiyorum: Paralimpik ve Para Sporcu nedir?
Engelli Olimpiyat Oyunları için kullanılan Paralimpik (Paralympic) Oyunları, ismini Yunanca ‘yanında’ veya ‘yanısıra’ anlamına gelen παρά, pará kelimesi ile, Olimpic kelimesinin birleşiminden alıyor. Dolayısıyla aslında Paralimpik, Olimpiyat Oyunlarına paralel olarak düzenlenen bir yarışmaya atıfta bulunan bir kelime.
Paralimpik Oyunları ilk olarak 1960 Roma Olimpiyatları ardından gerçekleştirilmiş, terim ise ilk kez Seul’de düzenlenen 1988 Yaz Oyunları’nda resmi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Olimpiyatların yapıldığı ülke tarafından oyunların bitmesinden iki hafta sonra Paralimpik Oyunlar düzenlenmektedir. Oyunlarda her engelli kategorisinden (Bedensel, Görme, İşitsel vb..) belli bir seviye ile dereceyi sağlayan sporcular yarışır. Paralimpik oyunlarında yarışan sporculara Para Sporcu’lar denilmektedir.
Türkiye Millî Paralimpik Komitesi (TMPK) 2002 yılında rahmetli Yavuz Kocaömer tarafından kurulmuştur.
2024 Paris Olimpik ve Paralimpik Oyunlarına yaklaştığımız bu süreçte aktaracağım geri bildirimlerin, ülkemizi para-yüzme branşı başta olmak üzere tüm paralimpik branşlarda sporu daha ileriye götürebilmek için tüm federasyonlar tarafından dikkate alınması gerekmektedir.
Ülkemiz genelinde en başta sayısal olarak yeterli düzeyde klasifikasyon ölçümü yapacak uzman bulunmamaktadır. Bunun yanında mevcut ölçüm yapan klasifikerlerin hatalı-yanlış ölçümleri birçok sporcunun sportif yaşamlarının yanlış yönetilmesine ve maalesef spor hayatlarının bitmesine sebep olmaktadır.
Örneğin geçtiğimiz yıllarda sporcumuz Emine Avcu’nun bir Türkiye şampiyonasında hiçbir gerekçe yokken yarışma esnasında ulusal ölçümü yeniden yapılmış, derecesi S4’ten S5’e çıkartılmıştır. Yoğun itirazlarımıza rağmen uluslararası ölçümü yapılmamıştır.
Olimpiyat kotaları dolduktan ve sporcu bildirimleri yapıldıktan sonra Emine Avcu yurt dışında ölçüme götürülmüş ve S4 olarak ölçülmüştür. Bu hatalı kararlardan dolayı sporcu 1 Olimpiyat, 2 Dünya ve 1 Avrupa Şampiyonası kaçırmıştır.
Bir başka sporcumuz Umut Ünlü’nün önce S5 ölçülmesi, ardından itiraz neticesinde S4’e düşürülmesi sonrasında uluslararası ölçümde S3 olduğunun anlaşılması ile bu sporcunun dünya ve olimpiyat madalyası için güçlü bir aday olması da ayrı bir örnektir.
Şevval Beren Mutlu’nun Türkiye’de S5 ölçülmesi sonrasında uluslararası ölçümlerde S8 çıkması üzerine, sporcunun spor hayatı olumsuz etkilenmistir.
Antrenörler sporcu adayları bulsa bile uluslararası ölçümü yapılmayan hiçbir sporcuyu yarışlara sokamıyor bu da verilen emeğin uluslararası düzeyde heba olmasına neden oluyor. Düşünün, Avrupa’da/Dünya’da derece yapacak sporcular yetiştireceksiniz ancak kontenjan olmadığı için sporcuların uluslararası ölçümü yapılamayacak, buna tüm paydaşlar destek vermelidir.
Yeterli düzeyde Bedensel Engelli Yüzme Antrenörünün olmayışı ve yıllardır antrenörlük kursunun açılmaması, 2-3-4 ve 5’inci kademelerin hiç açılmamış olması bir sorundur.
B.E.S.Y.O bölümlerinde ve Yüzme Federasyonunun ilgili antrenörlük kurslarında engellilerde yüzme eğitimi ile ilgili ders verilmemesinden dolayı mevcut yüzme antrenörlerinin bedensel engelli sporculara verilecek eğitimle ilgili yeterli bilgi ve becerileri yoktur.
İlgili Spor Federasyonların farklı engel grupları olan, Serebral Palsi, Spina Bifida, Brakial Pleksus, Ampute, Spinal Kort yaralanması ve Cücelik gibi farklı engel gruplarına yönelik yüzme eğitim teknikleri ve performans antrenmanları ile ilgili dokümanın olmayışından dolayı bilgiye ulaşmak isteyen Antrenör ve Eğitmenlere yardımcı olamamaktadır. İlgili kurumların eğitimle ilgili bilgi havuzu bulunmamaktadır.
Millî takım sporcularının bir tek antrenöre emanet edilmesi ve her şeyin bu antrenörden istenmesi, antrenman ve müsabaka alanlarında fizyoterapist, kondisyoner, diyetisyen, masör veya psikolog gibi desteklerin verilmemesi ayrıca istatistik verilerinin tutulmamasından dolayı bu branş yeterli düzeyde etkinliğini ortaya koyamamaktadır.
Sporcuların yeterli düzeyde kamp ve müsabakalara katılamaması ve bununla ilgi sürekli ekonomik sebeplerin dile getirilmesi branşı geriye götürmektedir.
2022 ve 2023 yılında savaşta olmasına rağmen Ukrayna’nın tüm Dünya serilerine ve uluslararası yarışlara katılması fakat Türkiye’nin birçok yarışa sporcuların katılmasının talep edilmesine rağmen ekonomik sebepler dile getirilerek reddedilmektedir.
Paralimpik Komite ile ilgili spor federasyonun kendi içindeki iletişim ağını çok aktif kurgulaması gerekli. En ufak bir hatadan kaynaklanan bilgi akışı sorunlarından dolayı sporcu ve antrenörler olumsuz etkilenmektedir.
Federasyonlarda teknik ve eğitim kurulları oluşturulurken kişilerin liyakatlerine, akademik çalışmalarına, bilgi ve becerilerine, branşta olan tecrübeleri ve yetiştirdiği sporcular gibi etkenler göz önüne alınarak değerlendirmeler yapılmalıdır.
Sporcuların ortaya çıkması tamamen gönüllü antrenörlerin öz verisine bırakılmıştır, ilgili Spor Federasyonu veya Paralimpik komitenin bu anlamda okullarda, eğitim kurumlarında, hastane veya sosyal medyada fiziksel engelli çocuk veya yetişkinlere yönelik bir tarama faaliyeti yapmalıdır.
Sporcuların antropometrik uyum, yeterlilikleri ve becerileri göz önüne alınarak sporcu takipleri yapılmalıdır. Geçmişte Türkiye şampiyonu birçok para yüzme sporcumuz taekwondo, eskrim gibi branşlara yönelerek daha başarılı olmuşlardır, örneğin bugün Uğurcan Özer yüzmeden Triatlona geçerek paralimpik kota alma yolunda ilerlemektedir.
Gelecek vadeden sporculara yönelik geniş kapsamlı, akademik ve ekonomik bir planlama yapılmalıdır.
Okullardaki yetenek seçimlerinde fiziksel engelli sporcular gözden kaçmakta, konu ölçümü yapan kişinin maneviyatına, vicdanına bırakılmaktadır. Bununla ilgi olarak antropometrik ölçüm, değerlendirme ve yönlendirme noktasında bizlerin de kriterleri oluşturulmalıdır.
Tüm bu saydığım geri bildirim ve öneriler ile ilgili hızlıca aksiyon alınabilmesi adına Paralimpik Komite Çatı altında bir koordinasyon kurularak, şehirler ve bölgeler ayrı-ayrı incelenmeli, ulusal bazda sporcu takipleri, antrenörlük eğitim faaliyetleri ve organizasyonlar gibi birimleri takip edecek plan-projeler hayata geçirilmelidir.
Bu konudaki sorunları yine dikkate alınması için kategoriler altında toplamaya çalıştım:
Ulaşımla İlgili Sorunlar
– Tesislerin toplu ulaşıma uzaklığı ve yetersizliği,
– Toplu taşıma araçlarının erişilebilirlikle ilgili eksiklikleri,
– İnsanların özel gereksinimli çocuklara negatif bakış açısı,
– Şoförlerin araçlara engellilere almak istememeleri,
– Taksi ve özel araçların ücretlerini ailelerin ödeyemeyecek durumda olması.
Tesislerle İlgili Sorunlar
– Tesiste çalışan personelin özel çocuklarla ilgili bilgi ve becerilerinin olmayışı,
– Erişilebilirlikle ilgili sorunlar (tesis girişi, soyunma odası, tuvalet, duşlar, spor salonu vb.)
– Eğitmenlerin yeterli düzeyde eğitim almamış olması,
– Özel spor tesislerinin müşteri kaybetme endişesinden dolayı, engelli bireyleri ücret ödemelerine rağmen kabul etmemeleri,
– Belediye ve GSGM ait Tesislerde özel çocuklara ayrılan ders günleri ve saatinin yetersiz olması,
Okullarla İlgili Sorunlar
– Elit spor yapan özel sporcuların giremedikleri derslerden muaf tutulmaması,
– Okul idaresinin ve öğretmenlerin özel çocukları spora teşvik etmemesi,
– Okul spor salonlarının ve öğretmenlerin eğitimde yetersizliği,
– Okul idaresinin okul dışında spor tesisi ve kulüplerle ortak çalışma yapmamaları,
– Milli Eğitim Bakanlığı ve Spor Bakanlığı ortak çalışma yapmadığı için spor çalışmalarının etkin ve verimli olmayışı,
– Gençlik ve Spor İl müdürlüğü ve Belediyelerin siyasi bakış açısından dolayı ortak çalışma yapmamaları,
– Okul bittikten sonra özel gereksinimli çocukların sportif ve sosyal hayatları için çalışma yapılmaması.
Bedensel, Görme ve Özel Sporcular Spor Federasyonları ile İlgili Sorunlar
– Amatör ve profesyonel sporculara ekonomik ve tesis desteği vermemeleri,
– Senede bir organizasyon yapmaları,
– Spor müsabakalarında sadece sporcuların ücretlerinin karşılanması, refakatçi veya ailenin ücretinin ödenmemesi,
– Sporculara psikolog, fizyoterapist, özel eğitim uzmanı gibi desteklerin verilmemesi,
– Ücret ödenirken ulaşımda otobüs ücretinin karşılanması, 10-15 saat süren yolculukların otizm, down sendromlu veya fiziksel engelli Spinal kort yaralanması olan bireylerin o kadar süre oturamayacağı ve uçakla ulaşım yapması gerektiğinin düşünülmemesi,
– Federasyon yönetim kurulu ve idarecilerin özel gereksimli çocuklarla ilgili bilgi becerilerinin olmayışı, siyasi güçle makam sahibi olmaları.
Ekonomik Sorunlar
– Yaşam koçu, gölge öğretmen veya yardımcı eğitimcilerin ücretlerinin ailelerin karşılaması, ailelerin büyük bir kısmının bu desteği verememesi veya ödemekte zorluk çekmeleri gerekli mercilerin bu sorunu görmezden gelmeleri,
– Okulda, belediyelerde veya kulüpte verilen eğitimin yetersiz olması ailelerin bireysel dersler için ödeme güçlerinin olmayışı,
– Spor malzemelerinin ekonomik durumu olmayan aileler için ödemeyecek kadar pahalı olması,
– Lisans çıkartılırken bedensel ve özel gereksinimli çocuklar için zorluk çıkartılması doktorların sorumluluk almak istememesi,
– Özel spor salonlarının ücretlerinin fazla olması,
Profesyonel Sporcuların Yaşamış Olduğu Sorunlar
– Ulusal klasifikasyon ölçümlerinde yetersiz ve deneyimsiz klasifikerlerin yönlendirilmesi ve yapılan ölçümlerin birçoğunun uluslararası ölçümlerden farklı çıkması,
– Uluslararası klasifikasyon ölçümleri için Türkiye ’de uluslararası klasifikasyon ölçümü olan yarış yapılmamış olması ve uluslararası yarışlarda talep edilen klasifikasyon ölçümleri ile ilgili kurumların lobi oluşturmamaları,
– Federasyon ’daki teknik kurul ve ilgili kurulların kulüp antrenörlerinden oluşması ve kulüplerin sporcuları ile ilgili pozitif ayrımcılık yapmaları,
– Alt yapı ve gelişim gösterebilecek sporcularla ilgili hiçbir çalışmanın olmaması,
– Milli takım düzeyindeki sporculara yeterli düzeyde malzeme ve beslenme desteği verilmemesi,
– Milli takım düzeyindeki sporculara alanında uzman fizyoterapist, diyetisyen, psikolog ve psikiyatrist gibi hekim desteğinin verilmemesi,
– Yeterli düzeyde antrenörlük kursu açılmaması,
– Akademik çalışma yapan antrenör ve bilim insanının olmaması olanlarında antrenörlük kursları gibi kurslarda değerlendirilmemesi,
– Alanında tek ve söz sahibi olan antrenör ve yöneticilerin sporculara yönelik istismarda bulunmaları,
– Üniversite, ilk öğretim ve liselerde performans sporu yapan sporculara pozitif ayrımcılığın yapılmaması ve eğitimle spor arasında tercih yapmaları noktasında zorlanmaları.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…
Suriye'de Esad rejimini deviren harekatın hazırlığının bir yıldan fazla bir süredir yapıldığı, Türkiye’nin, ABD’nin ve…