25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele” gününde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla hazırlanan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
“Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile ilgili 2023/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” ile 2006 sayılı genelge de yürürlükten kaldırılmış oldu.
Yeni genelgede “şiddete sıfır tolerans” anlayışı ile tedbirler alınmaya devam edileceği, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) kapasitesinin genişletileceği belirtildi.
Bunun yanında şiddet uygulayanlara yönelik “öfke kontrolü, etkili iletişim ve stresle başa çıkma” hususlarında bireysel ve grup çalışmaları yaptırılacak.
Genelgede dikkat çeken bir nokta da, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında “kanıta dayalı” politikaların geliştirilmesinin temel alınacağına dair madde oldu.
“Kanıta dayalı politikaların” 6284 sayılı kanunda değişikliğe gidileceği yönünde eleştirilere neden olmasının ardından Cumhurbaşkanlığı’ndan açıklama yapıldı. Açıklamada maddenin saha araştırmaları için bu ifadeye yer verdiği, yasada bir değişiklik yapılmayacağı belirtildi. *
6. Madde, “kadına yönelik şiddetle mücadele alanında kanıta dayalı politikaların geliştirilmesine temel oluşturacak ve uluslararası standartlarda istatistik üretilmesine imkan sağlayacak verilerin elde edilmesi amacıyla nüfus temelli saha araştırmaları gerçekleştirilecektir,” ifadelerine yer veriyor.
25 Kasım’da yayımlandı
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da gece yarısı yayımlanan genelgede, kadına yönelik şiddetle mücadelede öncelikli politikaların belirlendiği üç ulusal eylem planının hayata geçirildiği, 2021-2025 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda ilgili tüm tarafların katkı ve katılımlarıyla hazırlanarak yürürlüğe konulduğu belirtildi.
Genelgede, “Tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından 8 Mart 2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hakkında tedbir kararı bulunan şiddet mağdurları ile beraberindekilere yönelik koruyucu ve önleyici hizmetlerin ulaşılabilir olması sağlanacak ve bu kişilerin gizlilik ve güvenliklerinin sağlanması amacıyla gerekli idari ve mali tedbirler alınacaktır,” ifadesi yer aldı.
Genelgede, kadına yönelik şiddetle mücadele kurumsal hizmet birimleri olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve kadın konukevlerinin kapasitesinin güçlendirileceği belirtiliyor. Ayrıca, vali ve kaymakamlar tarafından gerekli tedbirlerin alınacağı belirtiliyor.
Şiddet uygulayanlara yönelik “öfke kontrolü” çalışması
Genelgeye göre şiddet uygulayanlar için de “öfke kontrolü, etkili iletişim ve stresle başa çıkma hususlarında bireysel ve grup çalışmaları yapılandırılacak”
Buna göre, “Şiddet mağdurunun her aşamada sağlık hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırılması ve şiddet uygulayanlara yönelik 6284 sayılı Kanun kapsamında sağlık tedbirlerinin etkin uygulanması için paydaş kurumlar eş güdüm içinde çalışmalar gerçekleştirecek, şiddet uygulayana yönelik öfke kontrolü, etkili iletişim ve stresle başa çıkma hususlarında bireysel ve grup çalışmalar yapılandırılacaktır. Ülke geneline yaygınlaştırılan teknik yöntemlerle takip sistemlerinin etkin uygulanmasına yönelik tedbirler alınacaktır.”
Erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadelede ise “dijital okur yazarlık” eğitimi başta olmak üzere “tüm kesimlere yönelik farkındalık çalışmaları” yapılacağı belirtiliyor.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı
Türkiye’nin kadına ve toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik şiddete karşı koruma sağlayan uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nden yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çıkması tartışma yaratmıştı. Kadın Hakları dernekleri Türkiye’nin sözleşmeden çıkması ile mağdurların sağlık ve yargı hizmetlerine ulaşımında büyük aksaklıkların meydana geldiğini, şiddet olaylarının arttığını belirterek Danıştay’a başvurmuş, ancak mahkeme süreci olumsuz sonuçlanmıştı.
Cumhurbaşkanlığı ise İstanbul Sözleşmesi temel alınarak hazırlanan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yeterli korumayı sağladığı görüşünde.
Yeni Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ise sistematik hale gelen kadına yönelik şiddetle ilgili “sıfır tolerans” ile hareket edildiğini söylüyor. Şiddet failleri için “öfke kontrolü” çalışmaları yapılması, erken ve zorla evlilikler ile ilgili “bilinçlendirme çalışmaları” öngörülmesi ise sorunun sistematik kanadının bir kez daha gözardı edildiğini ortaya koyuyor.
- 27 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasının ardından güncellenmiştir.
Danıştay hukuka uygun buldu: Türkiye İstanbul Sözleşmesinden resmen çekildi