Gazeteci Çiğdem Toker, son günlerde Türkiye’de ana gündem maddelerinden birini oluşturan dolandırıcılık, kara para aklama ve uyuşturucu şebekelerine düzenlenen operasyonların ardında artık “istiap haddini dolduran” bir kirli para sistemi olduğunu yazdı.
Gazeteci Çiğdem Toker, T24’teki yazısında Dilan ve Engin Polat çiftinin yakalanmasının ardından “Fatih Terim fonu” adıyla ortaya çıkan ve gündemin merkezine yerleşen dolandırıcılık hikayesinin bu günlerde art arda ortaya çıkmasının ardındaki sebebin bir süredir yerleşen “kirli para” sisteminin “istiap haddinin dolması” olduğunu ve artık bu sistemin kendini taşıyamadığını belirtti.
“Aslında gördüğümüz, paranın kaynağının ve hesabının özellikle sorulmadığı bir mali sistem içinde, bir noktadan sonra “istiap haddi” aşılarak sistemin taştığıdır,” diyen Toker, sistem içinde kontrol mekanizmalarının mevcut olduğunu ancak “ülkeyi yönetenlerin, buna imkan tanıyıp geçit vermediğini hatırdan çıkarmamak gerektiğini” yazdı.
Toker, “Vaktiyle ‘Nereden Buldun Yasası’ olarak anılan ve Ecevit’in başbakanlığı döneminin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in hazırlanmasına öncülük ettiği kanunun bir gün dahi uygulanmadan kaldırıldığını” hatırlattı.
Hazine ve Maliye Bakanlıklarının 2018’de değişen Anayasa değişimi ardından birleştirildiğini belirten Toker, Bakan Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadele ve para politikası konusunda detaylı açıklamalarda bulunurken “kamuoyunu meşgul eden suç ekonomisi dosyaları konusunda kapsamlı değerlendirmelerde” bulunmadığına dikkat çekti.
“Ama sistemin nasıl işlediğini hatırladığınızda, bu konuda kuvvetli taahhütlerde bulunmasının çok da kolay olmayacağını görüyorsunuz,” yazan Toker şöyle devam etti:
“Düşünün ki ünlü futbolcular, özel olduğu vaadiyle yöneldikleri fona, sistemden geçirmeden fiziki olarak teslim ettikleri paralarının takibi için Cumhurbaşkanı’ndan randevu ve yardım istiyor. Kabul edildiklerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan onları dinliyor ve sorunun çözümlenmesi talimatını veriyor.
Aslında hiç de normal olmadığını herkesin bilmesi gereken bu tablo bayağı normal karşılanıyor. Sıradan bir teşebbüsün ya da vatandaşın birikimi, hesap trafiği üzerinde yeri geldiğinde 10 lira için bile vergi takibi yapan devlet, (burada Hazine ve Maliye Bakanlığı oluyor) milyon milyon dolarların beyanının yapılmayışı, kimlerin nasıl sorumlu olduğu, bu durumun yol açtığı gelir kaybı üzerine topluma bir açıklama yapmıyor, yapamıyor.”
Yazının tamamını bu linkten okuyabilirsiniz
Kıbrıs meselesi, onlarca yıldır kavramsal tuzaklara sıkışmış bir diplomasi başlığı olmaktan öteye gidemedi. Kıbrıs’ta “İki…
Alfred Hitchkok, 1962’de François Truffaut ile yaptığı radyo söyleşisinde, “sürpriz” ile “gerilim” arasında nasıl bir…
Hapis tehdidi CHP lideri Özgür Özel’e dek uzandı. Özel ve CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın…
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, 30 Haziran Pazartesi günü Ankara’daydı. Önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la…
CHP lideri Özgür Özel partisinin sadece terörsüz değil, terörsüz ve demokratik bir Türkiye istediğini söyledi.…
Bilimsel bilgi kamuya nasıl ulaşır? Yalnızca akademik dergilerle değil; onu sadeleştiren, çoğul seslere alan tanıyan,…