Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ilk kez 2011 seçim kampanyasında vadetmişti Kanal İstanbul’u. Karadeniz’den Marmara’ya, ticareti İstanbul Boğazına mecbur bırakmayan paralel bir su yolu açılacak, onun iki yakasında yeni bir İstanbul kurulacaktı. Erdoğan’ın “Çılgın Projesi”, “Rüya Projesiydi”.
Güzergâh üzerindeki köy arazileri astronomik fiyatlara fırladı; Arap sermayesi inşaat başlamadan, Erdoğan’ın sözüne güvenerek arazileri adeta kapıştı. Erdoğan 2013 yazındaki Gezi Protestolarının hedefinin kendisini darbeyle devirmek olduğunu söylemeye başlamadan önce dış güçlerin Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı ve Üçüncü Köprüyü sabote etme, yaptırmama girişimi olduğunu söylüyordu. 2013 sonunda 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları, Fethullah Gülen ile 2008’den itibaren süren ittifakın dağılması ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi -zaten henüz ÇED değerlendirmesi de yapılmamış dev Kanal İstanbul projesini rafa kaldırdı.
Bu istikrarsızlık ortamı diğer “çılgın” projeler durdurmadı. Üçüncü (Yavuz Selim) Köprüsü 15 Temmuz’dan beş hafta kadar sonra 26 Ağustos’ta hizmete girdi. İstanbul Havalimanı da Haziran 2018 seçimleri ardından, 29 Ekim 2018’de.
Kanal İstanbul’sa Erdoğan’ın 2018 seçim vaatleri arasındaydı.
“Çılgın Projeyi” Erdoğan’ın 2018 seçim galibiyeti ardından Çevre ve Şehircilik (daha sonra İklim Değişikliği da eklendi) Bakanlığına atanan Murat Kurum üstlendi. Kurum, uzmanlığı Kentsel Dönüşüm olan bir teknokrattı. TOKİ ve Emlak Konut’ta yöneticilik yapmıştı. Erdoğan ve AK Parti öncesi siyasi geçmişi ve siyasi hırsları olmayan, iş odaklı bir bakan oldu.
Kanal İstanbul’un AK Parti’nin elindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi imkânlarıyla birlikte yapılması öngörülüyordu. Ancak 2019 yerel seçimlerinde CHP’nin Ekrem İmamoğlu ile 25 yıl aradan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını alması planların o kısmını suya düşürdü.
Bakan Kurum 26 Aralık’ta Kanal’ın (20 Ocak’ta onaylanacak olan) ÇED Raporunu açıklarken, yeni başkan İmamoğlu’nun bu ortak planlamadan habersiz olduğunu ama İBB katkı vermese de hükümetin Kanal İstanbul’u tamamlayacağını vadediyordu. CHP’nin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yatırımcıları Kanal İstanbul’a ortak olmamaya çağırması Erdoğan ile arasında şiddetli bir söz düellosuna yol açmıştı. Bugünlerdeyse TMMOB’nin açtığı yürütmeyi durdurma davasına karşı Danıştay’ın yeniden bilirkişi atama kararıyla gündemde.
Beş yıl aradan sonra Çılgın Proje başlamadığı gibi, artık İmamoğlu’nun karşısında AK Parti (ve MHP’nin) İBB Başkanlık adayı olan Murat Kurum’un vaatleri arasında da bugün itibarıyla yer almıyor. Bugün itibarıyla Kurum, seçildiği takdirde, İBB’nin yeniden Kanal İstanbul’un inşası için hükümetle işbirliği yapacağını söylemedi.
Gelin biz bir hesap yapalım.
Erdoğan 12 Haziran 2011 seçimleri öncesi Kanal İstanbul vadederken ABD dolarının kuru 1 lira 56 kuruştu. Projenin maliyeti ise (çevre yolları ve köprü vs inşaatlarıyla bir kaç kat fazlasına çıkacağı hesaplarına rağman, resmi belgelerde) 15 milyar dolar olarak hesaplanıyordu. Bu da 24 milyar lira ediyordu.
Kurum ÇED raporunu açıklarken ABD doları 5,94’e çıkmıştı. Raporu hazırlanırken 2019 dolar ortalaması 5 lira olarak varsayıldığı için 75 milyar lira görünüyordu ama o günkü TL maliyeti 89 milyar liraya fırlamıştı.
Dün, 9 Ocak 2024’te ABD doları 29 lira 93 idi; 30’a yuvarlarsak 450, yuvarlamazsak 489 milyar lira ediyor.
2024 yılı Ulaştırma Bakanlığı Bütçesi TBMM tarafından 661 milyar lira olarak kabul edildi. Bunun 348 milyar lirası yatırımlar için.
Diyebilirsiniz ki, Erdoğan İstanbul’u alırsa, gerekirse İBB kaynakları dahil bütün kaynakları seferber eder.
Ama Erdoğan’ın ülkeyi ekonomik krizden çıkarmakla görevlendirdiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek buna ne der? Krizden çıkmanın koşullarından biri de mega projeleri frenlemek.
Kurum’un henüz Kanal İstanbul projesinden bahsetmemesi bundan olabilir mi sizce? Belki aynı zamanda bu projenin İstanbul halkı gözünde oy değeri olmadığı kanısına varmaları nedeniyledir.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…