Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye ile Somali arasında imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması’na ilişkin yaptığı açıklamada “Türkiye 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak. 10 yıllık işbirliğinden sonra biz de denizlerimizi koruyacak bir donanmaya sahip olacağız” dedi.
Türkiye ile Somali arasında 8 Şubat’ta imzalanan “Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması” Somali Meclisi tarafından kabul edildi.
Meclisteki oylamanın ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Mahmud, anlaşmanın Somali’de terörizm, dış tehditler, korsancılık ve yasa dışı balıkçılık ile mücadele ile kıyıların korunması ve deniz kaynaklarının geliştirilmesi gibi konularda işbirliklerini kapsadığını belirtti.
Anlaşmaya göre iki ülke arasında 10 yıl süreyle ortak bir deniz kuvveti oluşturulacağını ve Türkiye’nin Somali’nin deniz kaynaklarını geliştirmesine katkıda bulunacağını belirten Mahmud, bu süre sonunda “biz de denizlerimizi koruyacak bir donanıma sahip olacağız,” dedi.
Tezkerenin ardından anlaşma imzalandı
TBMM 17 Ocak’ta “Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının bölge ülkelerinin karasuları dışında olmak üzere Aden Körfezi, Somali açıkları, Arap denizi ve Mücavir bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadele amacıyla görevlendirilmesive bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle istenen tezkereyi onaylamıştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, iki hafta sonra 8 Şubat’ta Ankara’ya gelen Savunma Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur ile savunma anlaşmasına imza attı.
Güler, anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada ” Somali vatan sevgisiyle dolu gençlerini eğitmek suretiyle hazırladığı Gorgor Taburları ile milli ordu oluşum sürecinde önemli bir başarı elde etmiş ve Afrika coğrafyasında önemli bir rol model olmuştur. Türkiye olarak da Somalili kardeşlerimizin bu başarı tablosunda resmin bir parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz,” demişti.
Somalili Bakan da özellikle 2011’de Erdoğan’ın Somali ziyareti sonrasında ilişkilerin geliştiğini belirterek Türkiye’ye desteği için teşekkür etmişti.
Eş-Şebab ve Somali
2011 yılı Somali için kilit öneme sahip. 2011’de İslamcı militan grup El-Şebab başkent Mogadişu da dahil olmak üzere güney Somali’nin büyük bir bölümünü ele geçirdi. Bu saldırı Hasan Şeyh Mohamud’un cumhurbaşkanı olarak seçilmesine yol açan siyasi süreci de başlattı.
Aynı yıl Kenya’nın da El-Şebab’ın özellikle sınır bölgelerinde yarattığı güvenlik tehditlerine ilişkin endişelerini gerekçe göstererek askeri müdahalede bulunmasıyla oluşturulan ortak güç ile Moadişu El Şebab’ın elinden alındı ancak grup halen ülkenin güneyinde pek çok alanda etkinliğini sürdürüyor.
Kızıldeniz’e geçiş rotasında bulunan Mogadişu açıkları ve Somali denizleri korsanlık faaliyetleri ile de gündemde.
Yemende İran merkezli Husilerin İsrail Hamas savaşını sebep göstererek Kızıldenizden geçen gemilere saldırı düzenlemesi uluslararası gündemdeyken, Kızıldeniz’deki saldırıların bir kısmı da Somalili korsanlar tarafından gerçekleştiriliyor.
Cumhurbaşkanı’nın oğlu kaza ile gündeme gelmişti
Somali Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin ana gündemine oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un 30 Kasım’da karıştığı kaza ile girmişti. Hasan Şeyh Mahmud, İstanbul’daki Aksaray Kennedy Caddesi’nde trafikte seyir halindeyken Yunus Emre Göçer’in kullandığı motosiklete arkadan çarpmış, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Göçer 6 Aralık’ta hayatını kaybetmişti.
Mahmud’un kazanın hemen ardından Türkiye dışına çıkması, ardından görülen davada para cezası ile serbest kalması tartışma yaratmıştı.
Türkiye Somali’deki diplomatik varlığına özellikle önem veriyor. Türkiye 2017’de Somali’nin Mogadişu kentinde denizaşırı en büyük askeri üssünü açtı. Türkiye ayrıca Somali Ulusal Ordusu’nun (SNA) eğitilmesi ve desteklenmesinde de yer alıyor, Türk askeri eğitmenler, piyade eğitimi, lojitik ve tıbbi destek veriyor.