Türkiye’nin siyasi iklimini değiştiren 31 Mart 2024 yerel seçimleri üç bakımdan dönüm noktası oldu.
1- Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan büyük zafer beklerken gerçek bir hezimet yaşadı. Yanında sadece eşi Emine Erdoğan’la yaptığı Balkon konuşmasında kullandığı deyimle bu 21 yıllık AK Parti iktidarının kırılma noktasıydı. İnişin başladığını söyleyebiliriz.
2- Erdoğan’ın artık kendisini Cumhurbaşkanlığında da alt edebilecek bir değil iki güçlü rakibi vardır. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve Ankara’da Mansur Yavaş Türk siyasetinde doğal lider konumuna gelmişlerdir.
3- CHP 2023 bozgunu ardından en zayıf göründüğü sırada tarihindeki en güçlü sonuçlardan birini almıştır. Bülent Ecevit liderliğinde 1977 seçiminde görülen yüzde 41 küsur oy oranından sonra Özgür Özel (yerel seçimlerde genel oy ölçüsü sayılan il genel meclisi sonuçlarına göre) CHP’yi yüzde 37 küsur oya çıkardı. AK Parti yüzde 35 küsurda ikinci parti oldu.
Siyasi iklim değişikliğinin en güçlü göstergesi bu üç dönüm noktasıdır.
Bu kırılmanın üç temel nedeni vardı:
1- Ekonomik kriz Erdoğan’ı ve iktidarını vuran dip dalganın açık arayla en büyük nedeni oldu. Emeklilerin, emekçilerin, işsizlerin tepkisi yıllardır ilk defa açığa çıktı. Evet, 2023’te de aynı zorluklar vardı. Ama o zaman emekliler ve emekçilerin hala Erdoğan’dan bir umudu vardı. Bu seçimler öncesi verilen boş vaatlerin sürekli ertelenmesi, son olarak Erdoğan’ın emekli maaşları için, o enflasyon kuyusunu kazan kendi değilmiş gibi “dipsiz kuyu” benzetmesi bıçağın kemiğe dayandığı nokta oldu. Erdoğan emeklilerin ve emekçilerin tepkisini hafife almanın faturasını ödedi.
2- CHP’nin 2023 bozgunu sonrasında Kurultay yoluyla Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’i getirmesiyle oluşan yeni yönetimi, örgüt anlayışı ve çalışma tarzıyla risk aldı ve başarılı oldu. Daha genç ve parti örgütünden dayanak alan bir ekiple Erdoğan’ı alt ettiler. İstanbul’da İmamoğlu, Ankara’da Yavaş, CHP’nin çekirdek seçmenini alan oy potansiyelleriyle bu sonuca hayati katkıda bulundu.
3- Kibir. Erdoğan’ın İstanbul’da Murat Kurum, Ankara’da Turgut Altınok tercihlerinin asıl amacı, “boynuz kulağı geçmesin” mantığı idi. Oyların aslında Erdoğan’a verilmesini sağlamak amacıyla seçilmiş isimlerdi. Erdoğan’ın aday belirlemede Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisini muhatap almaması da kibir göstergesiydi. Maliyetini iki büyükşehir belediye başkanlığıyla ödedi; Şanlıurfa’yı Yeniden Refah, Sivas’ı BBP kazandı.
Erdoğan’ın yanı sıra seçimin üç kaybedeni oldu:
1- Meral Akşener. Akşener’in yerel seçimlerde Erdoğan ve AK Partiden çok 2019 ve 2023 müttefiki CHP’ye yüklenmesi ters tepti. İYİ Parti 2023’te aldığı 9,69 oyun neredeyse yarısına düştü. Daha seçimin ilk saatlerinde partisi içinden istifası istenmeye başlandı.
2- Devlet Bahçeli. MHP’nin oyları da yarıya düşerek yüzde 5 düzeyine indi. Ellerindeki belediye başkanlıklarını kaybettiler. Bunlardan en önemlisi, AK Parti’nin de desteğiyle girdikleri Manisa Büyükşehir Belediyesini, Özel’in de seçim bölgesi olan CHP’ye kaybetmeleri oldu. Aynı şekilde Kütahya belediyesi MHP’den -1950’den bu yana ilk kez- CHP’ye geçti.
3- DEM. DEM Partisinin doğu ve güneydoğuya güvenlik gerekçesiyle sevk edilen askeri birliklerin oylarıyla maruz kaldıkları haksızlık ayrı bir konu; seçimin adaletsizlik örneği oldu. Ancak önemli Kürt seçmen nüfusunun yaşadığı İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Adana, Antalya gibi şehirlerde aldıkları sonuç, büyükşehirlerde kimlik siyasetinin artık çözülmeye başladığını gösterdi.
(Bir son madde olarak “Cübbeli” Ahmet Mahmut Ünlü’yü ekleyeyim dedim ama o hacıyatmaz gibi bir şekilde yolunu bulur diye vazgeçtim.)
İmamoğlu ve Yavaş dışında seçimin üç kazananıysa şöyle sıralanabilir:
1- Fatih Erbakan. Yeniden Refah lideri Erbakan seçime AK Parti şemsiyesinde girmeyerek stratejik bir adım attı. Erbakan’ın YetkinReport’a verdiği “Yedek lastik olmayacağız” sözünden itibaren Cumhur İttifakı sarsılmaya başladı. Özellikle Erdoğan’ın İsrail siyasetini yermesi etkili oldu. Seçimden Şanlıurfa ve Yozgat dahil 60 belediye başkanlığı ve yüzde 6 küsur il genel meclisi oyuyla üçüncü parti çıktı.
2- Özgür Özel. Başarının yerini hiç bir şey tutamaz, başarı bütün kusurları örter gibi sözlerin canlı örneği oldu. İmamoğlu’nun etkisi altında olduğu yayınlarına aldırmadan çalıştı. Parti teşkilatına, özellikle gençlik kollarına güvendi. Bu siyasete örnek Sinem Dedetaş verilebilir. Sağ partilerden devşirilen isimler yerine Erdoğan’ın evinin de bulunduğu muhafazakar Üsküdar’da Dedetaş gibi aktivist, çağdaş bir kadın mühendis belediye başkanı seçildi. İstanbul’da kadın aday ve oy sayısı Adalar’da Aslı Öymen ve Kadıköy’de Tülin Hadi ile daha da artabilirdi. Ama Ankara, Çankaya’da Alper Taşdelen gibi onların önü de parti içi hiziplerde kapatıldı.
3- Özer Sencar. MetroPoll araştırma yöneticisi Özer Sencar, seçimden bir hafta önce YetkinReport YouTube yayınında İmamoğlu’nun 9 puan ve Yavaş’ın da “artık kapatılması mümkün olmayan” açık bir farkla kazanacağını, ülke çapında bir dip dalganın geldiğini söyledi. Daha sonra MedyaScope’ta Ruşen Çakır’a bunu daha da güçlü vurgulayarak bulgu ve hesaba dayalı tahminlerinde ısrar etti. Seçimin bir kazananı da o oldu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…
Suriye'de Esad rejimini deviren harekatın hazırlığının bir yıldan fazla bir süredir yapıldığı, Türkiye’nin, ABD’nin ve…