Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Anayasa değişikliğini önündeki önemli sorunları perdeleyip dikkatleri dağıtmak için adeta bir sis bombası gibi kullanıyor.
Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum’un 28 Nisan gecesi, Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel ile görüşmesine günler kala yayınladığı “Yeni Anayasa’nın Ana İlkeleri Neler Olabilir” metni dahi tek başına bu girişimin muhalefetin tepkisini çekip dikkat dağıtma amaçlı olduğunu gösteriyor. Uçum’un ustaca “Cumhuriyetimizin lideri Atatürk”ten -sanki yol açan başkalarıymış gibi- gelir dağılımı eşitsizliğine dek, adeta yeni “Yetmez ama evetçiler” ortaya çıkarabilecek ifadelerle süslediği metninde iki sonuca kapı açılmak isteniyor:
Bu yolla muhtemelen Özel’in daha Erdoğan’la görüşmeden önce bu sözlere tepki vermesi ve yeni bir polemiğin başlatılması hedefleniyor.
Oysa Özel, Anayasa değişiklik teklifini Cumhurbaşkanının kendisinden dinlemek istediğini söyledi; danışmanından. Ayrıca Cumhurbaşkanıyla görüşmede kendi gündeminin Anayasa değil, ekonomik kriz, siyasi davalar, belediyelerin sorunları, dış politika ve yaklaşan 1 Mayıs olduğunu da kamuoyu ile paylaştı.
Yoksa şu anda ne halkın ne de dar gruplar dışında siyasetin böyle bir talep ve ihtiyacı var.
Halkın talep ve ihtiyacı bir an önce ekonomik krizden kurtulmak ki siyaset de böylece kendi dinamikleri içinde daha demokratik bir hatta ilerleyebilsin.
AK Parti 31 Mart seçimlerini Anayasayı değiştirmediği için kaybetmedi; ülkeyi ve halkı içine sürüklediği ekonomik krizden çıkartamadığı için kaybetti.
Bu gerçeği Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da gayet iyi biliyor, Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli de.
Erdoğan’ın ihtiyacı ise kamuoyunun dikkatini yeni kemer sıkma tedbirlerinden, dış politikadaki (başta ABD) sorunlardan, Milli Eğitim Bakanlığının tepkilere yol açan müfredat çalışmasından ve AK Parti içindeki 31 Mart hesaplaşmasından Anayasa sis bombasıyla dağıtmak.
Üstelik Anayasa değişikliğini Erdoğan’ın (Bahçeli desteğiyle de olsa) halkoylamasına sunması önünde iki büyük engel var.
Bu nedenle Erdoğan sorunları sis perdesi arkasında bırakıp dikkatleri oraya çekeceği bir Anayasa değişikliğini 600 sandalyeden 360’ına ihtiyaç duyacağı halkoylaması yerine 400 oy toplamaya çalışıp TBMM’de gerçekleştirme senaryosuna başvurabilir.
Bunun iki yolu var.
Erdoğan, görüştüklerinde Özel’e Mehmet Uçum’un önerisini tekrarlarsa zaten CHP seçeneği olmasın istiyor demektir.
Geriye MHP ve diğer partilerle, bu arada DEM ve HüdaPar ile Kürt sorunu ve laiklik konusuna da göz kırparak pazarlığa oturma kalıyor. Uçum’un bu öneriyi İYİ Parti’nin yönetim değişikliğiyle başa Müsavat Dervişoğlu’nu getirmesinin ertesi günü yapması da tesadüf olmasa gerek.
31 Mart’ta oyları ilk defa CHP’nin gerisine düşüren AK Parti “olmayacak dua” gibi Anayasa değişikliğine “âmin” dedirtmek istiyor. Zor görünüyor. Ama Erdoğan’ın hem zamana hem dikkatleri gerçek sorunlardan dağıtmaya ihtiyacı var. Anayasa değişikliğini bu amaçla sis bombası gibi kullanıyor.
Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…