Soğuk savaşın sona erdiği 1990’lardan sonra, son 5 yılda dünyada yeniden saflar keskinleşiyor. Önceden Rusya-ABD arasında olan kamplaşmaya, şimdi Çin’in de eklenmesi söz konusu. Amerikalılar bu dönemi “Soğuk Savaş Sonrası bitti şimdi Diplomatik Çağ’da yaşıyoruz” şeklinde tarifliyorlar.
ABD’nin bu yeni dönemde savaş taktiklerinde çeşitlilik var. Rusya’nın payına Ukrayna’da muhtemelen “ısrarlı angajman (düşmanın bir şeyle meşgul edilmesi)” düşerken, Çin çok sert bir “Ticaret (Teknoloji) Savaşı” ile karşı karşıya.
ABD, Çin’e karşı ticaret (Teknoloji) savaşı açtı
Ticaret Savaşının başlangıç tarihini, Trump’ın Huawei ve ZTE’ye karşı bir “başkanlık emri” yayınladığı “2019 mayıs” olarak alabiliriz. Ama öncesinde aralık 2018 başında Huawei’in kurucusunun kızı ve şirketin Mali işler yöneticisi olan Meng Wanzhou, Kanada’dan transit geçtiği sırada ABD’nin talebiyle tutuklanıverdi. Tepkiler üzerine ev hapsine alındı ve 2021 eylülüne kadar da ülkesine dönemedi. Oralarda bu savaşın çıkmakta olduğunun ilk işaretleri alındı.
Diğer yandan Trump 2019 başkanlık emri ile sadece Huawei ve ZTE ürünlerinin ABD’ye satın alınmasını yasaklamadı, ertesi sene bu firmalara Amerikan teknolojisi satılmasını da yasakladı. Bu yasaklamaların üstüne her yıl yenileri geldi. Biden de başka yasaklamalar yayınladı.
Arada FCC tarafından, ülkedeki operatörlere o zamana kadar Huawei ve ZTE’den aldıkları telekomünikasyon ürünlerinin değiştirilmesi emri verildi. Çinli üreticilerin fiyatları daha uygun olduğu için bu cihazları genellikle küçük operatörler almıştı. Dolayısıyla bu emrin gerçekleşebilmesi için devlet desteği gerekliydi. Bu da 5,6 milyar $ hesaplandı.
Çin kendi yasaklarını duyuruyor
Yetmedi, ülkedeki yabancı çalışanların vizeleri askıya alındı. Arkasından ABD yönetimi, Mayıs 2020’de Harbin Sanayi Üniversitesi ve Pekin Havacılık ve Uzay Çalışmaları Üniversitesi’nin içinde bulunduğu üniversitelerden gelecek Çinli öğrencilere vize kısıtlaması getirdi. Söz konusu politikanın açıklanmasından sonra, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 1000’den fazla Çin vatandaşının vizesini dondurduğu öğrenildi.
Bütün bunlara karşın, pek çok ABD’li teknoloji firmasının ve dünyanın en önemli çip fabrikası üreticisi Hollandalı ASML’nin en önemli müşterilerinin Çinli olduğunu hatırlatalım. Öyle ki, ABD’nin tüm yasaklamalarına rağmen, bu firmalar çeşitli yollar bulup hala Çin’e teknoloji satmaya devam ediyor. Bunların içinde örneğin Intel ve ASML hala Çin’e satıyor ve daha da satmak için yollar geliştiriyor.
Bu arada Huawei’in Eylül 2023’de çıkardığı yeni cep telefonu ABD’de şaşkınlık yarattı. Çünkü uydularla bile haberleşebilen güçlü çipler taşıyordu. Amerikalılar bir süre, bu çipi nerden buldu, yoksa üretti mi araştırması yaptılar. Arada yine yeni yasaklamalar getirdiler.
Buna karşılık Çin de kendi yasaklarını duyuruyor. 2020’de teknoloji ihracatına lisans şartı getirdi. Geçen yıl ise Çip yapımında kullanılan nadir metallerin ihracatını yasakladı.
ABD, Çin konusunda avrupa’yı da baskı altında tutuyor
ABD sadece kendisinin yasaklamakla yapmasıyla yetinmiyor. Avrupa’ya baskı yaptığı görülüyor. Trump dönemi Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Avrupa’daki liderleri bizzat ziyaret ederek, Huawei ürünleri networklerinden çıkarmaları için adeta kampanya yapmıştı.
Bu baskının çok güçlü olduğu anlaşılıyor. Çünkü 2020 ocak ayında İngiltere’de hem başbakan hem de MI5 başkanı, ikisi birden önce “vatandaşlarının yüksek teknolojiye ulaşması gerektiğini” söyleyerek Huawei kullanmaya devam edecekleri mesajını vermişti. Ancak 5 ay sonra (Pompeo’nun ziyaretinin de içinde olduğu sürede) tam tersine karar alındı ve ülkedeki telekom networklerinde Huawei ürünlerin kullanımı yasaklandı.
AB ocak 2020’de, üye ülkelere Huawei kullanımı için izin verdi. Ancak sonra bu karar da tersine döndü. AB üye ülkelere Huawei ürünleri networklerinden çıkarma talimatı verdi.
Ama bazı Avrupalı ülkelerin umurunda değilmiş gibi duruyor. Mesela Alman operatörler Huawei kullanmaya devam ediyor. Halihazırda Huawei’yi 5G altyapılarından yasaklamış olan üye devletler Danimarka, İsveç, Estonya, Letonya ve Litvanya. AB bir yandan bu kararların kendilerine etkisini, artı ve eksi olarak değerlendirmeye çalışıyor.
Unutmadan not edelim; aynı Pompeo Türkiye’ye de Huawei kullanmamız durumunda, askeri işbirliğinin zor olacağını söylemişti.
Trump – TikTok savaşı
ABD-Çin Ticaret (Teknoloji) savaşının donanım kısmı böyleydi. Şimdi içerik tarafına bakalım. Donanım tarafı için networklerden geçen bilgilerin çalınmasından korkulurken, içerik tarafından 170 milyon Amerikalının kişisel verisinden ya da bu insanlara yönelik dezenformasyon (propoganda) yapılmasından bahsediliyor.
TikTok, Eylül 2016’da Çin pazarında piyasaya sürülen Douyin’in uluslararası versiyonudur. Çinli ByteDance firmasının ürünü olan TikTok, 2017 yılında iOS ve Android için tüm dünyanın kullanımına sunuldu. Yeni bir tür olan “kısa video (shorts)” hizmeti ile insanlar tarafından çok hızlı bir şekilde benimsendi.
ABD’de TikTok’un sorun haline gelişi, ilk olarak 2020 başkanlık seçimlerinde Trump’ın Oklahoma mitinginin sabote edilmesiyle meydana geldi. Kullanıcılar sanki mitinge katılacakları gibi bir hava yarattılar ve Trump’ın mitingi bomboş kaldı.
Tabii ki Trump küplere bindi. 2 ay geçmedenTikTok ve WeChat’i 45 gün içinde yasaklayan kararlara imza attı.Bir yandan da Amerikalı ebeveynlerin TikTok aleyhine dava açtıkları görüldü. Muhtemelen koordineli bir çalışmaydı (bizde de benzer bir söylem var).
Çinliler de boş durmadılar. Hemen karşı dava açtılar veprotesto eden bültenler yayınladılar.
Trump’ın TikTok için kararı “engellenmek ya da ABD operasyonunu satmak” şeklindeydi. Yani TikTok’un ABD’de açık kalma şartı olarak ABD operayonunu satması gerekiyordu. Önce Microsoft sonra Twitter satın almaya kalktı. Trump Oracle ve Walmart’ın satın almasına onay verdi.
Bu arada Çinliler tarafından açılan dava TikTok lehine sonuçlandı ve Trump da başkanlıktan gitti. Sonuçta Oracle’ın TikTok’Un ABD’ye hizmet veren sunucuları yönetmesi yani bu şekilde denetim altında tutulması kararına varıldı.
ABD’nin 2024 TikTok Kararı : “Ya Sat, Ya Kapatırım”
Trump dönemi kapanma sürecini atlatan TikTok için 2023’den itibaren yeniden kapatılma konuşmaları başladı. Bazı eyaletlerde devlet memurlarının cep telefonlarına TikTok yüklemesi yasaklandı.
Arka planda bazı propoganda çalışmaları gerçekleştirildiği de görülüyor. Geçen yıl Wall Street Journal TikTok’un insanları nasıl izlediğine dair haber yayınladı. Bu sene ise kanunun meclise getirilmesi öncesinde, ortaya eski çalışan olan bir ihbarcı çıktı ve Oracle’ın sunucuları denetlemesiyle ilgili olan Project Texas’ın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Diğer yandan TikTok’un kapatılması konusunda, bazı Amerikalı senatörler farklı düşünüyordu. Bu nedenle 2024’e gelindiğinde bazı çalışmalar yapıldığı görülüyor. Mesela yasanın onaylanması sürecinde senatörlere kapalı bir toplantı yapıldı. O toplantıda ne konuşulduysa, 2 hafta evvel, Amerikan Temsilciler Meclisi, TikTok’un 1 yıl içinde satılması ya da kapatılmasını içeren bir yasayı onayladı. Daha sonra bu yasayı imzalayan Biden, –ne çelişkidir ki– bu sene içindeki başkanlık kampanyasını TikTok üzerinden yürüteceğini de söyledi.
ABD’de TikTok’un –2023 için– 16 milyar $ geliri ve 170 milyon kullanıcısı olduğu raporlanıyor. Bunların çoğunluğu Z nesli olarak tanımlanan 90 sonrası doğan gençler. Yapılan araştırmalar, 2020 seçimlerinin Demokratlar tarafından kazanılmasında gençlerin payının büyük olduğu ve dolayısıyla TikTok’un kapatılmasının etkisinden korkulduğu gibi ifadeler vardı.
Bir yandan not edelim; sosyal medya en fazla politikacıları korkutuyor. Çünkü medyayı bir şekilde kontrol altına alabiliyorlar ama sosyal medya böyle değil. İnsanlar fikirlerini burada sansürsüzce paylaşabiliyor ve yayabiliyor.
Yayman : TikTok Türkiye için Ulusal Güvenlik Meselesi
Şimdi gelelim Türkiye tarafına… Bir sonraki yazımda geçen hafta çıkan haberlerde TikTok ile birleştirilen Internet Trafik Değişim Noktası (IDN) konusuna değineceğim. Yani donanım konusunda Çinli firmalarla ilişkileri anlatacağım. Bu yazıda TikTok tarafına bakalım.
Ocak 2023’te yayınlanan son verilere göre, Türkiye’de 30,8 milyon Tiktok kullanıcısı bulunuyor. ABD ve AB’deki tartışmalar sürerken ve de Türkiye sosyal medya yasası diye bilinen zorlamaları çalışırken, TikTok TBMM Dijital Mecralar Komisyonuna çağrılan ve yöneticilerinden faaliyetleri konusunda bilgi alınan sosyal medya firmalardan birisiydi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, ABD’nin son kararı sonrasında yaptığı açıklamada, bu görüşmelerde TikTok temsilcilerinin yaptığı açıklamaların komisyon üyelerini ve kamuoyunu tatmin etmediğini söyledi. Dijital ağların kendi otokontrol mekanizmasının olduğunu ancak bunların yetersiz kaldığını anlatan Yayman birden bire ulusal güvenlikten bahsetmeye başladı :
“Halkımız bize şunu söylüyor: ‘Bu TikTok bir ulusal güvenlik meselesidir, buranın kapatılmasını istiyoruz’ diyorlar” (Amerikalı ebeveynlerin dava açmasını hatırlayın)
Tabii ki son zamanlarda ortaya çıkan bazı tuhaf TikTok videoları mevcut ama heryerde tuhaf insanlar olur ve diğer yandan halkın toplu olarak TikTok’u ulusal güvenlik meselesi olarak gördüğüne dair bir bilgi bizde yok. Bu daha çok ABD’nin kararı ile bağlantılı bir ifade izlenimi taşıyor.
ABD ulusal güvenlik konusunda endişeli
Ulusal güvenlik konusunda endişeli olan ABD, –yukarıda da belirttiğimiz üzere– kapalı bir toplantı yaptı ve senatörlere birşeyler gösterdi. Bugüne kadar ne gösterdiklerine dair bir bilgi yok. Ama TikTok’ta mesela bazı Amerikalı askerlerin dikkatsizce (arka planı hesaba katmadan) çektiği videolar olduğu konuşuluyor.
Bu nedenle Avrupa’da da TikTok için “casusluk” suçlaması yapıldı. Bu nedenle yasaklandığı ülkeler var. Hindistan’da yasak çünkü Çin-Hindistan arasındaki sınır olan Himalayalar’da 2020-2021’de Çinli-Hintli askerler savaştı. 20 kadar Hintli asker öldü. Yasağın içinde Huawei ve ZTE telekom ekipmanı ve diğer Çinli uygulamalar da var. Nepal ülkedeki sosyal harmoniyi bozduğu gerekçesiyle yasakladı. Benzer şekilde, Çin’in sahiplik tehditi altında yaşayan Tayvan’da da TikTok yasak. Ürdün‘de artan akaryakıt fiyatlarının protestolarının TikTok üzerinden yayılması nedeniyle aralık 2022’de yasaklandı. Afganistan gençleri yanlış yönlendirdiği gerekçesi ile karar aldı. Pakistan dönem dönem yasaklıyor. Somali aşırı uç fikirleri yayıyor diye yasakladı. Endonezya kendi KOBİ’lerini korumak adına sadece e-ticaret bölümünü engelledi.
Yanısıra, Avrupa Birliği, ABD, İngiltere-Kanada-Avustralya-Yeni Zelanda blokunda, Belçika, Danimarka, Fransa, Litvanya, Hollanda, Norveç devlet memurlarına yasaklama ya da kullanmama tavsiyeleri var. Yani bu devlet memurlarının cep telefonlarında TikTok olması, onun çektiği videolar kanalıyla Çin avantajına casusluğa yol sağlayabilir diye düşünüldü.
TikTok’un bir özelliği de şu; bu ortamlarda dezenformasyon – propoganda gibi tehlikeler mevcut. Çünkü eğitimli insanlar bile, çoğu bilgiyi doğru mu, amaçlı mı diye düşünmeden –bazen çok şaşırtıcı olduğu için– yaymaya devam edebiliyor. Dolayısıyla “Ulusal Güvenlik” iddialarının bir kısmı bununla ilgili.
Haberleşme Altyapınız Çinli (ya da Amerikan) ise, Hangi “Ulusal Güvenlik”ten Bahsediyorsunuz?
Şimdi bir de şunu konuşalım Türkiye tarafına bakarsak; Çinli firmalarla ilişkilerimiz yıllardır çok iyi gidiyor;
- Alibaba için bu ülke 2015’den 2022’ye kadar yıllarca üye olacak olan KOBİ’lerin yıllık aidatlarının önce tamamını sonra % 70’ini ödedi (en son 2021’de 9.500 TL idi)
- Alibaba’nın % 86,5’una sahip olduğu Trendyol bugün başta SuperLig olmak üzere pek çok yere sponsor. Almanya’da ya da başka yerlerde açtığı şubeleri “bizim” diye yorumlayıp, sevinen ve bunu Meclis kürsülerinden söyleyen parti liderleri vardı (Meral Akşener)
- Huawei ürünleri, ülkemizin telekom altyapısının çok büyük bir kısmında kullanılıyor. Üstüne, illerdeki baz istasyonu bakım servislerini bile anahtar teslimi veren operatörler var.
- Netaş’ı satın alan ZTE firması hem Türk Telekom’a, hem de diğer devlet kurumlarına telekomünikasyon ürünleri satıyor.
- Pazara giren Çinli otomobil firmalarından hemen 10 tanesini sayalım; Skywell, MG, Chery, Leapmotor, Seres, Maxus, Hongqi, DFSK, BYD ve NETA.
- Bank Of China ve ICBC gibi bankalar ve bazı fonlar var
- Madencilik, altyapı şirketlerinden bahsediliyor. Bazı haberlere göre Türk pazarına giren Çinli şirket sayısı 1000’i buldu..
Ama birden bire şöyle cümleler edilmeye başlandı ;
“Türkiye, ABD’nin “vatandaşlarını veri paylaşımına zorladığı, yanlış bilgi ve propaganda içerikleri sunduğu” gerekçesiyle yasaklamak istediği Tiktok ve benzeri uygulamalara karşı önlem alacak.”
Önlemler neler?
Önlem neymiş? Ankara’da bir, İstanbul’da iki İnternet Değişim Noktası (İDN) kurulacakmış. İDN’ler sayesinde yurtiçi ve yurtdışından gelen verilerin takibi yapılabilecekmiş. Bu da çare olmazsa Türkiye TikTok’un yasaklanmasını gündemine alacakmış. IDN kurmak çok çok önemli. Bunu 20 küsur yıldır yazıyoruz. Ama TikTok’u engellemek için bir IDN kurmaya ihtiyaç yok.
Yakın zamanda başka bir Çinli şirket olan Alibaba da casusluk faaliyetleri ile suçlanmıştı. Belçika güvenlik birimleri, Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, “Alibaba dahil Çinli kuruluşlar tarafından yürütülen olası casusluk ve/veya müdahale faaliyetlerini tespit etmek için çalıştıklarını” söylemişti. Bizim devletimiz, “KOBİ’lerimiz Alibaba’ya üye olsunlar” diye 2015’den 2021’e kadar üyelik aidatlarını ödedi. Bu ücret en son 2021 yılında 9.500 TL/yıl idi.
IDN konusunu bir sonraki yazımızda anlatacağız ama devlet Türkiye vatandaşlarının verilerini bu kadar önemsiyorsa, BTK neden Çinli telekom firmalarının ürünlerini neden % 80-90’lara varan oranlarda kullanıyor? Üstelik bunların üzerinden kendi vatandaşlarının kişisel verileri için abone deseni ve log deseni yapıyor. Yıllardır “bu güvenli değil” uyarısı yapıyoruz.
Zamanlama Manidar : TikTok Neden ABD Yasası ile Aynı Anda Konuşulmaya Başlandı
Türkiye ile Çin arasındaki ticarete bakarsak, 2022 yılında Çin’in toplam ithalatı içinde Türkiye yaklaşık 3,3 milyar dolar ile % 0,12 pay alıyor. Türkiye, Çin’in en fazla ithalat yaptığı 61. ülke oldu. Çin’in toplam ihracatı içinde ise Türkiye yaklaşık 41,4 milyar dolar ile % 1,15 pay alıyor ve Çin’in en fazla ihracat yaptığı 28. ülke konumunda.
2022 yılında Türkiye, Çin ile dış ticaretinde yaklaşık 38,1 milyar dolar dış ticaret açığı verirken toplam dış ticaret hacmi 44,6 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret hacmi dikkate alındığında Çin 2022 yılı itibarıyla Türkiye’nin dünya genelindeki en büyük ikinci ticari ortağı durumunda.
Ama birden bire “Ulusal Güvenlik” denilerek, TikTok bloklaması konuşulmaya başlandı. Oysa bir yandan telekom altyapımda % 75’e varan oranda Huawei ve ZTE var. Bir yandan KOBİ’lerimizin çoğunluğu B2B’de Alibaba’da ve B2C’de Trendyol’da bulunuyor. Elektrikli araba pazarı da 10 kadar Çinli firma tarafından doldurmuş durumda. Bu saatten sonra “Ulusal Güvenlik” dediğinizde, neyi kastediyorsunuz.
Evet, ABD’nin ve AB’nin uyardığı gibi TikTok Çin’deki sunuculardan hizmet veriyor. Yani kişisel veriler Çin’de depolanıyor. Bu konuda tek çabaları, 1 yıl önce 2 rack unitesi (toplam 2.5 cm x 2=5 cm) boyutundaki sunucularını (çok aranan içerikleri cachelemek için) Türkiye’de yerleştirmek için operatörlerle görüşmeler yapmaktı.
Ve başka bir ilginç durum. 22 yıldır ülkemizde olan Huawei firması birden bire arka arkaya 2 ilginç ziyaret yapıyor. İlki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, ikincisi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır‘a. Belki başka bakanlara da ziyaretler olabilir diye düşündük.
Ülkemizdeki bütün bu gelişmelerle, yani TikTok’un ulusal güvenliğe tehlike arzettiği iddiaları ve Huawei bakanlık ziyaretleri ile nedenini bilmediğimiz bir şekilde ertelenen ABD ziyareti arasında acaba bir ilişki olabilir mi?
Kaynak: Türk-Internet Bu yazı Füsun Sarp Nebil’in izni dahilinde türk-internet sitesinden alınmıştır.