Siyaset

AK Parti’nin Gençlik Paradoksu: Oy kaybettiren gençler mi?

İstanbul’da yapılan araştırmaya göre “İstanbul için seçimin sonucunu belirleyen, daha doğrusu AKP’ye kaybettiren, sanıldığının aksine emekliler değil, gençler olmuş.”

Yerel seçimin arkasından bugüne kadar basında çeşitli ama hep veriden ziyade düşüncelere, tahminlere ya da dar kapsamlı anketlere dayalı yorumlar gördük. Örneğin emeklilere zam verilmemesinin AKP’ye oy kaybettirdiği gibi tahminler var. Ya da katılımın daha düşük olmasının da AKP’ye kaybettirdiği gibi düşünenler ya da gösterenler var.

Geçtiğimiz yıllar boyunca bu tür tahminler bizi hep kısır döngüye soktu. Ne olup, bittiğini anlayamadık. Oysa seçimlerin dinamiğini tam olarak anlamak için verilere dayalı analizlere ihtiyacımız var.

Emekli maaşlarının etkisi tezi

Veriye dayalı bir ilk analizi 1 ay kadar önce vermiştik. O analizde söylediklerimizi hatırlatalım;

  1. Kırsal bölgede (belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı olmayan, il genel meclisi seçen) 3,7 milyon seçmen yaşıyor.
  2. Bu 3,7 milyon seçmen belediye seçemiyor. Çünkü belediye sınırlarında yaşamıyor. Ama genel seçimde oyları önemli.
  3. Bu 3,7 milyon seçmene hizmet belediyeler tarafından değil valilikler tarafından götürülüyor (oy yoksa hizmet yok sözünü hatırlayın)
  4. 3,7 milyon seçmen arasında, 65+ yaşlılık maaşı alan 1 milyona yakın kişinin çoğunluğu bulunuyor. Aileleri ile birlikte kaç seçmen eder bilemiyoruz.
  5. 2024 emekli ve bağkur zammı önce yüzde 37,57, itiraz üzerine yüzde 42,57 olurken, Temmuz 2023’deki yaşlılık aylılığına yüzde 49 zam yapıldı ve 2.348 TL’den 3.504,84 TL’ye çıktı. Bu rakam 2022 yılında 1.539 TL iken 14 Mayıs seçimi öncesinde, Ocak 2023’de yüzde 30 zam ile 1.998 TL çıkarılmıştı. Yani 2023 – 2024 arasında yaşlılık maaşına yıllık yüzde 75 zam yapılmış.
  6. Yaşlılık maaşının Temmuz 2024 zammı da, nedense 23 Şubat 2024’de yani yerel seçimden 1 ay önce açıklanmış ve bu yüzde 35 zam ile 4.747,8 TL olmuş. Yıllık bazda bakarsak (temmuz-temmuz) zam oranı yüzde 102 olmuş. Neden acaba?
  7. 3,7 milyon seçmenin yaşadığı bu bölgeler, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri sonrasında yayınladığımız 1 ve 2 sandıklı yerlerde 2,3 milyon oy farkını yaratan yerler.

Gördüğünüz gibi, elinizde veri olduğunda, bazı şeyleri anlamak daha kolay oluyor.

Şimdi veriye dayalı kıymetli bir başka çalışmayı aktaralım; Siyaset bilimcisi Prof. Dr. Murat Güvenç’in 14 Mayıs 2023 seçimi konusundaki analizini daha önce dikkatlerinize sunmuştuk. Şu anda Koç Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Güvenç Hoca, bir yandan seçim sonuçlarını harita üzerinde yerleştirirken, diğer yandan Mor Haritam ile aynı bölgelerin demografisini inceliyor. Kendisinden çok daha fazla yararlanılması gerektiğini düşünüyoruz.

AKP’ye oy kaybettiren gençler oldu

Prof. Dr. Güvenç, 31 Mart seçimlerinin İstanbul sonuçlarını da kısa bir analiz ile yayınladı. Kendisi daha derin analiz yapılması gerektiğini belirtiyor ama ilk bakışta söyleyebildiği önemli bir not şu; en azından İstanbul için seçimin sonucunu belirleyen, daha doğrusu AKP’ye kaybettiren, sanıldığının aksine emekliler değil, gençler olmuş.

Bu durumun gelmekte olduğuna, 3,5 sene önce yazdığımız yazıda işaret etmiştik. O yazıda 7 milyon genç ilk defa oy kullanacak demiş ve “AKP’s Paradox” (AKP’nin Paradoksu) tanımı yapmıştık.

AKP’nin iktidarını 2002’den itibaren “orta yaşlı-yaşlı ve muhafazakar” karakterli bir seçmen kitlesi sağlıyordu. “Bir lokma, bir hırka” felsefesini de yadsımayacak olan bu kitleyi, halen verdiği sosyal yardımlarla (yaşlılık maaşı, engelli destekleri vs) elinde de tutuyor.

Ancak bu kitlenin yaşlı olanları, gitgide hayatlarının sonuna gelmiş. Bu nedenle AKP geleceğini güvene almak, iktidarını sürdürmek için, yeni seçmenleri yani gençliği kendi çizgisine getirmek zorunda.

Ancak gençler höt-zöt ile yola gelir mi? Gençlerin eğitim alabilmesi, iş bulabilmesi, eğlenebilmesi, kısacası yaşayabilmesi gerekli. Yani “bir hırka, bir lokma” gençler için yeterli değil. Üst limiti 9.500 TL olan cep telefonları ve bunlara verilen 5.500 TL destek gençler için ikna edici değil. 

“AKP’s Paradox” işte burada meydana geliyor. AKP “kindar ve dindar” nesil koşulları yaratmaya çalıştıkça, interneti, sosyal medyayı kestikçe, konserleri engelledikçe, üniversiteleri kendi meşrebine uydurmaya çalıştıkça, gençleri kaybediyor. Oysa kazanmak için gençleri çekmeli, ama gençleri ancak kendi parti karakterine ters düşecek şeyler yaparsa çekebilir. Ama AKP’nin önerdiği hayat tarzı, günümüzün gençlerine (ya da her dönemin gençlerine) uygun değil. Öyle ki, günümüzde AKP’nin fanatik yandaşı olan ailelerin içinden çıkan gençler bile AKP’ye ters düşüyor.

İstanbul analizinin sonuçları

Şimdi Murat Hoca’nın analizine geçelim. Kendisine sorularımız şöyleydi;

  • Şu anda sadece İstanbul’u analiz ettiğinizi belirtiyorsunuz. Bize çalışmanın sistemini ve İstanbul’daki toplam 1.000 kadar mahalledeki durumu özetler misiniz?

En temelde ben “Vaka temelli” bir toplum bilim yaklaşımını benimsiyorum. İstanbul’da seçim coğrafyası, on binlerce sandıkta atılan oyların mahalleler, ilçeler, ve en son büyük şehir düzeyinde toplulaştırılmasıyla oluşuyor. 31 Mart’ta Türkiye genelinde 51.500 mahalle ve koy İstanbul’da yaklaşık 970 mahalle vardı. Bu sonuçları, yayınlandıkları formatta değerlendirmek olanaksızdır. Bu nedenle seçimler sonuçlandığında hızlıca toplulaştırılarak yorumlanır. Ne yazık ki sonra üzerinde düşünülmez. 970 mahalle verisi A4 formatında listelense 6 metre uzunluğunda bir şerit üretir.

Ancak çağdaş veri değerlendirme yöntemleri bu veri setlerini

  • Profil özelliklerini bozmadan
  • Ölçek farklarının ve sıra dışı gözlemlerin (outliers) yanlış yönlendirici etkilerini denetim altında tutarak
  • En az ve ölçülebilir bilgi kaybı ile
  • Tekrarlanabilir bir süreçle
  • Sınırlı sayıda küme üzerinden

değerlendirme olanağı verir.

Biz 970 mahalleyi iç farklılaşması düşük ancak bir birinden farklı 10 küme üzerinden değerlendiriyoruz. Bu çalışmada Lebart’ın Mütekabiliyet Analiz ile Sayısal Kümeleme modellerinin birbirini tamamlayıcı kullanımını gerçekleştiren çözüm modeli kullanılmıştır.

Model iki aşamalı (recursive) bir algoritmaya dayanır Modeli ve kullanıcı arayüzünü Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Bilgisayar Mühendisi Doç. Dr. Savaş Yıldırım la birlikte geliştirdik.

AKP’nin oy oranı 10 puan birden düştü

Bu uygulamayla İstanbul Mahallelerinde 31 Mart Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarını, aşağıdaki 10 mahalle kümesi üzerinden özetlemek, bu kümeleri haritalamak ve sayısal açıdan yorumlamak mümkün. Bu yorumlamanın haritasını aşağıda görüyorsunuz.

AKP’nin çok başarılı sonuç aldığı mahallelerde bir önceki seçime göre oy oranının 10 puan birden düştüğünü görüyoruz.

(Not : Kümelerdeki ilk sayı 14 Mayıs 2023 seçimini, “/” sonrası ikinci sayı 31 Mart seçim sonuçlarını gösteriyor)

  • AKP’nin görece başarılı olduğu yerlerdeki azalma bile 10 puan gibi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Bu oyları kime kaybetmişler?

Bu analiz partiler arası oy kaymaları hakkında talep ettiğiniz hassiyette bilgi veremez. Yukarıdaki sorularınız nedenlere ve partiler arası oy kaymalarına ilişkin. Ancak nedenlere ilişkin soruları yanıtlamak için belirlenmiş bölgelerde birey bazında ayrıntılı anketler ve mülakatlar yapmak gerekir.

Bu kesimlerin sosyolojisine ilişkin yerel/genel bilgileri yakın tarihlerde UN Women için yaptığımız Morharitam İstanbul adlı sorgulanabilir web sitesinden edinebilirsiniz. Ancak şu anda seçim sonuçlarını sosyal verilerle ilişkilendiren bir çalışma yapmadım. Yine de bu tür politik antropoloji çalışmasının en verimli olarak nerelerde yapılabileceğini bulmuş durumdayız.

İlgililer ve paydaşlar bu bölgelerde derin saha çalışmaları ve odak grup çalışmaları yapıp nedenleri açığa çıkarmalılar. Ne yazık ki partiler seçimlerden sonra bu tür çalışmalar yaptırmıyorlar. Yaptırıyorlarsa da paylaşmıyorlar.

Oysa tam çalışma zamanı Ancak şimdi izleyebildiğim kadarıyla ilgililer şu an gündemde farklı konular var; eş dost tayinlilerinin engellenmesi vb. gibi.

İstanbul’da gençler belirleyici

  • 31 Mart’ta AKP yandaşları kayıpla ilgili bazı yorumlarda bulunuyorlar. Mesela katılım azaldı diyorlar. Sizce katılmayan oranının, geçen seneye göre 2 katına çıktığı 31 Mart seçimlerinde, hangi partilerin bölgesinde katılım düşük? AKP’nin kaybetmesine bu neden olabilir mi?

31 Mart’ta üzere katılım her bölgede 14 Mayıs’a nazaran düzeyinden düştü. DEM Parti’nin başarılı olduğu küme hariç, tüm katmanlarda 1 veya 2 puan farkettiği anlaşılıyor. Yani her kümede genelde düşük bütün partileri birlikte aynı oranda etkiliyor. AKP’nin tezi kent genelinde sağlam değil. Katılım yerel seçimlerde genel seçimlerden düşük oluyor. Bu seçimde de genelde düşük. Katılım durumu açıklayıcı bir faktör değil.

  • AKP’nin seçimi emekliler yüzünden kaybettiğini iddia edenler var. Ama siz AKP’ye kaybettirenlerin gençler olduğunu söylediniz. Bunu neye göre söylüyorsunuz?

AKP’nin 14 Mayıs’ta en yüksek oy aldığı ve en önemli oy kaybı yasadığı bölgeler, İstanbul’da yaşlıların ve emeklilerin istatistiksel anlamda yoğunluk sergilemediği, tersine aktif genç nüfusun yoğun yaşadığı bölgeler.

Bunu harita.kent95.org isimli web sitemdeki yaş haritalarından kolayca test edebilirsiniz. Zaten İstanbul genelde yaşlı yoğun bir kent değil. Neden öyle olduğunu, T24 Yıllıkta bu konunun açıkça tartışıldığı bir yazımda açıkladım.

Emekli tezi ülke düzeyinde bir ölçüde geçerli olabilir ancak en azından İstanbul da çok geçerli değil.

Siyasi Heyelan, Dip Dalga Tsunamisi

  • Siyaset tarihi açısından, 10 ayda en çarpıcı oy kayması diyorsunuz. Bunu nasıl yorumlayabiliriz?

Bu tür gelişmelere siyaset bilimde siyasi heyelan, “lan slide” veya “dip dalga tsunamisi” deniyor. Bir çok nedeni birlikte çalışıyor olmalıyız. Bu konuyu ciddiye alıp, yerel düzlemde incelemek gerek. Bizim haritalar ayrıntılı çalışma gerektiren yerleri açığa çıkarıyor.

Nedenleri anlamak için çok ayrıntılı projelere gerek var.

Örneğin; yukarıdaki tabloda görülen 4 küme ilk üç kesime yakın/bitişik geçiş alanları tampon bölgeler ve Değişim (“siyasi heyelan”) burada başlıyor. CHP oy oranı yüzde 19’dan yüzde 44’e çıkıyor. Burada konsolidasyondan çok bir heyelan var. Tüm partilerin kayıpları CHP’de toplanıyor. Gerçek oy kayması, katılım düzeyi, kent ortalamasının üzerinde.

  • Seçim sonuçlarının geçen seneye göre bu kadar farklı olmasını neye bağlıyorsunuz?Aday mı? CHP’deki değişim mi? YRP-İYİ Parti-DEM Parti gibi partilerin tek başına girmeleri mi? Ekonomik kriz mi? Yolsuzlukların ayyuka çıkışı mı? Ya da ABB ve İBB’den ayrılan/çıkartılan AKP’li elemanların geçen 2019 seçiminde, diğer şirketlere (BTK, Türksat, PTT, Ulaştırma Bakanlığı, THY, Türk Telekom vs) yerleştirildiği gibi duyumlar var. Acaba İBB ve ABB’de para musluklarının kesilmesi kaybetmeye neden olmuş olabilir mi?

Bu sorunu yanıtları çok kapsamlı bir çalışma gerektirir.

Ancak AKP içinde bulunduğumuz ortamda “Gerçek belediyeciliği biz bilirizin” ötesinde çağırma gücü yüksek bir slogan bulamadı. Adayları çekici değildi. IYI Parti çökmüş ve DEM Parti stratejik oy kullanmış, bunlar elbette önemli. Tabi yeterince popülizm yapacak kaynaklar da biraz eksilmiş olabilir. Ancak bunlar kişisel izlenimlerim.

Sorunuzun yanıtı çok derin inceleme irdeleme gerektiriyor. Oy kayması çalışmaları siyaset bilimde bir uzmanlık alanı. Bu soruyu uzmanlar yanıtlayabilir şu anda haddimi aşmak istemem. Bu çalışma keşifsel nitelik taşıyor daha ileriye gitmek gerek.

  • 1-2 cümle ile özetlersek, analizinizin genel sonucu İstanbul için nedir?

İstanbul’da yerel yönetimlerin her şeye karşın başarısı kanımca AKP’lilerce de teslim edildi. Bir oy kayması gerçekleşti. Bu konuda anket verileri var. Bir çok bileşende İYİ Parti ve DEM Parti’nin kaybettiği oylar CHP’nin kazandığı oylara yakın çıkıyor bu önemli. İYİ Parti tam anlamıyla çöktü ve oylarının büyük bölümü CHP’de konsolide olmuş olmalı.

DEM Parti seçmeni stratejik oy kullandı. İlçe belediye meclislerinde kendi partilerine oy verebilirlerdi. “Split Ticket Voting” (bölünmüş oylama) de yapmamışlar. İlçe meclisleri düzeyindeki, yüzde 10 barajı caydırıcı olmuş olmalı.

  • Bu analizi Türkiye’nin tamamı için yapmayı da planlıyor musunuz?

Şimdiden 14 Mayıs sonuçlarını mahalle bazında sorgulama olanağı sağlayan bir araştırma platformu ve web sitemiz var. Ancak kurumsal destek yok. Bu durumda kamusal erişime açamıyoruz. Yani bu çalışmayı çok kısa zamanda Türkiye çapında “14 Mayıs-31 Mart” karşılaştırma imkanı verir hale getirebileceğiz. Yaz sonunda hazır olur.

Ancak kamuya açık hale getiremeyeceğiz. Özel kullanımda kalacak. Sponsor bulabiliriz ancak bu kez de “açıklamama maddeleri” (Terms of Disclosure) istenebiliyor. Belki bazı bölgelerle ilgili akademik çalışmalar yapabileceğimi umuyorum.

NOT: Bu yazı ilk olarak Turk-Internet sitesinde yayınlanmış, yazarın izni dahilinde sitemize alınmıştır. 

Füsun Sarp Nebil

Teknoloji stratejisti - Yazar

Recent Posts

Muhalefet ve sivil toplum bastırdı, etki ajanlığı yasası geri çekildi

Kamuoyunda etki ajanlığı ya da etki casusluğu yasası olarak bilinen yasa önerisi, ikinci defa TBMM’de…

2 saat ago

İsrail “Kürt bağımsızlığı” dedi; Suriye operasyonu hızlanabilir

İsrail’in önceki Dışişleri Bakanı İsrael Katz kafayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a küfretmeye takmıştı, cevabını vermek de…

6 saat ago

Babacan’dan Erdoğan’a: “Menfaatiniz yoksa sanal kumarın fişini çekin”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, son günlerde popüler isimlerin tutuklanmasıyla Türkiye'nin gündemine giren yasa…

6 saat ago

MİT Etki Casusluğu yasasını bakın nasıl savunuyor?

MİT Hukuk Müşaviri Fuat Midas, Etki Casusluğu kavramını örneklerle, ülke adı vermeden anlatmaya başlıyor: “Adam…

1 gün ago

Erdoğan 10 Kasım’da kapsamlı bir siyasi-askeri operasyonu duyurdu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 10 Kasım’da yaptığı iki konuşmayla Türkiye’nin “önümüzdeki dönemde” başlatacağı önemli bir siyasi-askeri…

2 gün ago

Narin Güran davasında ara karar: Çelişkili ifadeler, tutarsızlıklar

Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili…

3 gün ago