Siyaset

Cumartesi Anneleri: “1000 haftadır aynı taleplerle”

Cumartesi Anneleri 1000 haftadır kayıp yakınlarının bulunması, kayıp ve ölümlerden sorumlu olan yetkililerin ortaya çıkarılıp yargılanmasını, Türkiye’de cezasızlık kültürünün sona ermesini talep ediyor. 2018 yılından bu yana yasak olan eylemlere 1000. hafta için izin verildi. Oturma eyleminde 29 yıldır olduğu gibi aileler kaybedilen, öldürülen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.  (Foto: Hayri Tunç )

Kayıp yakınlarının bulunmasını, yakınlarının ölümünden sorumlu olan yetkililerin yargılanmasını, Türkiye’de cezasızlık kültürünün sona ermesini ve insan haklarını gözeten bir yönetimin gelişmesini talep eden Cumartesi Anneleri, eylemlerinin bininci haftasında İstanbul Galatasaray Meydanı’nda buluştu.

1995 yılından beri devam eden Cumartesi Anneleri eylemleri 2018’de yasaklanmış, 6 yıldan bu yana polis engeli ve yasaklamalara rağmen devam etmişti.

1000. haftada Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda bir kez daha kayıp yakınlarının bulunmasını, yetkililerin ortaya çıkarılmasını ve yargılanmasını talep etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 23 Mayıs’ta Mecliste yaptığı konuşmada, 300 haftadır polis engeli ve müdahalesi ile karşılaşan eylemlerin bininci haftası için izin verileceğini açıklamıştı.

Açıklamanın üzerine Cumartesi Anneleri eyleme kitlesel katılım çağrısı yaptı ve İstanbul’da olmayanlar için “sen de Galatasaray Meydanı’na bir karanfil bırak” başlığı ile sanal bir eylem kampanyası başlattıklarını açıkladı.

25 Mayıs sabahında Galatasaray Meydanı’ndaki barikatlar 300 haftanın ardından kaldırıldı.

Galatasaray Meydanı’nda barikatlar kaldırıldı. (Foto: Medyascope)

Cumartesi Anneleri: “1000 haftadır aynı taleplerle”

1000. haftada da meydana gelen Cumartesi İnsanları, burada kayıp yakınlarının fotoğraflarının üzerine karanfil bıraktı. Ardından oturma eylemi yapıldı.

Eylemde aileler taleplerini bir kez daha dile getirdi.

T24’ün haberine göre, gözaltında kaybedilen ve daha sonra cansız bedeni bulunan Rıdvan Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç 1000 haftadır aynı taleplerle Galatasaray Meydanı’na çıktıklarını söyleyerek, “Dönem dönem baskılara, işkencelere maruz kaldık. Polis köpekleri salındı üzerimize, coplandık. 80 yaşındaki annelerimiz saçlarından sürüklenerek gözaltına alındı. Son 30 haftadır kavurucu sıcağın altında havasız otobüslerde gözaltına alınarak eylemimiz engellenmeye çalışıldı. Talebimiz çok net. Bizim insanlarımızın yaşam hakları ihlal edildi, en ağır işkencelere maruz bırakıldı. Bu şekilde yok edildi insanlarımız” dedi.

Galatasaray Meydanı’nın bir direniş alanı olduğunu ifade eden Karakoç, “Aynı duyguları, aynı acıları yaşayan insanlarla mücadele, güç ve el birlikteliği yaptığımız bir alan bizim için. Oraya gelmediğimiz zaman kendimizde eksiklik hissediyoruz. Kaybettiğimiz insanların anılarına sahip çıkmadığımız düşüncesine, duygularına kapılıyoruz. Kayıplarımızla ilgili olan her şey bizim için Galatasaray’la özdeşleşti adeta. Gençliğimizi verdik buraya. Kar, kış, soğuk, sıcak demeden her koşulda oraya sahip çıktık” dedi.

Gözaltında 42 yıl önce kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “Biz hukukun üstünlüğünün bu ülkede hakim kılınması için 1000 haftadır bu alanda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kaybedilen, mezarı olmayan yakınlarımızın katillerini soruyoruz. Bu alanda yıllardır haykıran, kardeşinin mezarını arayıp, bulup onu kucaklamak isteyen ailemizin en küçüğü Fatma Kırbayır’ı geçen hafta defnettik. Eminim ki Fatma Cemil’ine sarılmak için avucunu açmış, kolunu açmış ama mezarı boş” sözlerini kullandı.

Cumartesi Anneleri’nden Cumartesi İnsanları’na 29 yıldır büyüyen talep

Cumartesi Anneleri dünyanın en uzun soluklu siyasi eylemi olarak şimdiden tarihe geçti.

29 yıl önce yine Mayıs ayında Ocak ailesi 58 gündür aradıkları ağabeyleri, kardeşleri, oğulları Hasan Ocak’ın fotoğrafını Adli Tıp Kurumu’ndaki fotoğraftan tespit etmişti. Emine Ocak oğlunun fotoğrafını aldı, sorumlulardan hesap sormak için sokağa çıktı. Emine Ocak’ın eylemlerine yine kaybedilen, öldürülen yakınları için adalet isteyen aileler de katıldı.

27 Mayıs’ta çocukları, ağabeyleri, kardeşleri öldürülen Ocak ailesi ile beraber, 20’ye yakın kayıp yakını ellerine fotoğraflarını alıp Galatasaray Meydanı’na geldi. Engellere, kesintilere rağmen 29 yıldır geliyorlar.

Zorla kaybedilme vakalarının birçoğu hâlâ çözülemedi, sorumlular mahkeme karşısına çıkamadı. Hukuki yollar uzadı, birçok dava zaman aşımı ile kapandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kaybolmalar konusunda soruşturmalardaki açıklıkları belgeleyen kararları bulunuyor. Buna rağmen 29 yıldır talepler değişmedi.

Giderek büyüyen eylemler Türkiye’de insan hakları talepleri için de bir sembole dönüştü. Cumartesi Anneleri, Cumartesi İnsanları’na dönüştü.

1999’da ara verildi, 2000’lerde siyasi sembol oldu

1995 yılında başlayan eylemler 1999 yılında ara verildi. 2009 yılında değişen siyasi iklimle birlikte eylemler tekrar başladı.

Şubat 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi Anneleri ile görüştü. Görüşmenin ardından mecliste bir araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon temsilcilerle görüştü, Cemil Kırbayır ile ilgili bir rapor hazırladı ancak çalışmaların devamı gelmedi.

Kırbayır ile ilgili dava tıpkı Hasan Ocak gibi 2022’de zaman aşımına uğrayarak kapatıldı.

2018 yılında kadar eylemler kesintisiz devam etti. Ancak 700. hafta buluşması Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Yasaklara rağmen toplanan Cumartesi Anneleri eylemine polis sert müdahale etti.

2018 yılından bu yana her hafta polis engeli ile karşılaşan eylemler geçtiğimiz yıl küçük basın açıklamaları ile gerçekleştirilebildi.

Zengin: “toplantının binincisini yapacaklar”

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin 23 Mayıs’ta Cumartesi Anneleri’nin bininci hafta buluşmasına izin verileceğine işaret etti.

Zengin, “Hem İçişleri bakanımız ile hem de sayın valimizle görüşmelerimiz oldu. Ayın 29’unda toplantılarının binincisini yapacaklar. Biraz evvel sayın valimizle de teyit ettim kendileri bu toplantıyı gerçekleştirecekler. Zaten her hafta yapmaya devam ediyorlar. Daha geniş bir katılımla bu hafta toplantılarını yapacaklar,” dedi.

Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada tabii ince bir çizgi var. Bizim için Cumartesi Anneleri’nin hassasiyetleri, acıları önemli ama bu acılardan yola çıkarak farklı bir yöne yönelinmesine de bunun suistimal edilmesine de müsaade etmemek gerekiyor.”

YetkinReport

Recent Posts

Ortadoğu için bir istikrar ve yeniden yapılanma çağrısı

Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…

20 saat ago

Türkiye’nin geleceğini hayal etmek: Gençlerin bugünü ve yarını

Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…

1 gün ago

Pentagon’dan Trump’a Suriye resti: Asker sayısı 2000’e yükselmiş

ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…

2 gün ago

Bakan Bayraktar: “ABD Gazprombank yaptırımından Türkiye’yi muaf tutacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…

2 gün ago

MSB’den ABD’ye yanıt: “Türkiye’nin SDG ile görüşmesi söz konusu değil”

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…

3 gün ago

Yeni Suriye: Birleşik ordu, imar, anayasa ve Türkiye’nin rolü

Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…

3 gün ago