İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen protesto eyleminde İsrail güçlerince başından vurularak öldürülen ABD-Türkiye vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin naaşı Türkiye’ye getiriliyor. Eygi, Aydın’ın Didim ilçesine defnedilecek.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları Eygi’nin naaşının İsrail ile doğrudan uçuşların kaldırılması sebebiyle Azerbaycan’ın başkenti Bakü üzerinden getirileceğini duyurdu.
Dışişleri’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İşgal altındaki Batı Şeria’daki barışçıl gösteri sırasında İsrail askerleri tarafından kasıtlı biçimde hedef alınarak öldürülen vatandaşımız Ayşenur Ezgi Eygi’nin naaşının Türkiye’ye nakledilmesiyle ilgili işlemler bugün (12 Eylül) Tel Aviv Büyükelçiliğimiz ve Kudüs Başkonsolosluğumuz tarafından tamamlanmıştır. Merhumenin naaşının yarın ülkemize varması öngörülmektedir.”
Bakanlık açıklamasında “soykırımcı Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti bir kez daha lanetliyoruz. Bu suçun cezasız kalmaması için her türlü çabayı göstereceğiz,” ifadelerini kullandı.
Eygin, bugün Bakü’ye oradan da gece saatlerinde İstanbul’a getirilecek. Cenazeyi Türkiye’nin Bakü Büyükelçisinin teslim alması planlanıyor.
Cenazenin yarın Aydın’ın Didim ilçesinde defnedilmesi öngörülüyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Batı Şeria’da öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin ölümü ile ilgili Türkiye’nin soruşturma başlattığını duyurdu.
Yılmaz, “Bir rapor hazırlanması için çalışmalar yürüteceğiz. BM İnsan Hakları Konseyi’nde devam eden soykırım davasına bu raporun dahil edilmesi ile ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz,” dedi.
Yılmaz, Ayşenur Ezgi Eygi’nin ölümü ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız bir soruşturma başlatmıştır,” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden da 11 Eylül’de yaptığı açıklamada Eygi’nin vurulmasını “kesinlikle kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
Biden, İsrail’in Eygi’nin ölümü ile ilgili “sorumluluğu kabul ettiğini” belirtti. ABD Başkanı, bağımsız bir soruşturma başlatılması için Eygi’nin ailesi ve uluslararası arenadan gelen talepler ile ilgili ise bir açıklama yapmaktan kaçındı.
Biden, “Ayşenur Eygi’nin ölümünden dolayı öfkeliyim ve derinden üzgünüm. İsrail, Ayşenur’un ölümü konusundaki sorumluluğunu kabul etti ve ön soruşturma, bunun gereksiz bir tırmanmanın sonucu olarak trajik bir hatadan kaynaklandığını gösterdi,” dedi.
Biden sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD hükümeti, İsrail’in ön soruşturmasına tam erişime sahip ve soruşturma devam ederken de erişimin sürmesini bekliyor, böylece sonuca güven duyabiliriz. Tam bir hesap verebilirlik olmalı. Ve İsrail, bu tür olayların bir daha asla yaşanmamasını sağlamak için daha fazlasını yapmalı.”
İsrail Savunma Kuvvetleri ise konu ile ilgili yaptığı son açıklamada, ilk soruşturmanın sonuçlarının “[Eygi’nin] dolaylı ve kasıtsız olarak İsrail Savunma Kuvvetleri’nin ateşiyle vurulmasının yüksek olasılıklı olduğunu, ancak bu ateşin ona değil, ayaklanmanın baş kışkırtıcısına yönelik olduğunu” gösterdiğini belirtti.
Ayşenur Ezgi Eygi, 8 Eylül Cuma günü Nablus yakınlarındaki Beyta kasabasında, Yahudi yerleşimlerinin genişlemesine karşı düzenlenen haftalık bir protestoya katılırken başından vuruldu.
Ağır yaralı olarak kaldırıldığı Nablus’taki Rafidia Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eygi’nin İsrail güçleri tarafından vurulduğu iddia edildi.
Antalya doğumlu olan Ayşenur Ezgi Eygi 26 yaşındaydı; Seattle’daki Washington Üniversitesi’nden Psikoloji ve Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri bölümlerinden yeni mezun olmuştu.
İsrail’in Gazze saldırılarının ardından ABD üniversitelerinde yükselen Filistin yanlısı eylemlerde yer almıştı.
Mezun olduktan sonra Filistin’e giden Eygi, burada işgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi’nin (International Solidarity Movement) gönüllüsü oldu. Cuma günü ISM tarafından yapılan protesto eylemi de Eygi’nin buradaki ilk eylemiydi.
ISM, şiddetsiz direniş yöntemleriyle Filistin’de İsrail işgaline karşı çıkan bir sivil toplum kuruluşu olarak biliniyor.
Eygi’nin çifte vatandaşlığı, olayın hem Türkiye hem de ABD’de geniş yankı uyandırmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, olayın hemen ardından X platformunda yaptığı açıklamada, “İsrail’in Batı Şeria’daki işgal karşıtı sivil bir protestoya karşı yaptığı barbarca müdahaleyi lanetliyor, saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımız Ayşenur Ezgi Eygi’ye Allah’tan rahmet niyaz ediyorum,” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin İsrail’in “işgal ve soykırım politikasının son bulması ve işlediği insanlığa karşı suçların hesabını hukuk önünde vermesi için her platformda çaba göstermeye devam edeceğini” vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı da yayımladığı yazılı açıklamada, “Netanyahu hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz,” ifadesine yer verdi. Bakanlık, Eygi’nin “Batı Şeria’nın Nablus kentinde işgalci İsrail askerleri tarafından öldürüldüğünü” kaydetti.
Bakanlık, “İsrail, Filistinlilerin yardımına koşan ve soykırıma karşı barışçıl mücadele veren herkesi yıldırmaya çalışmaktadır. Bu şiddet politikası sonuç vermeyecektir. İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail makamları ve onları kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası mahkemeler önünde mutlaka hesap vereceklerdir,” dedi.
Resmi kayıtlara göre Hamas’ın İsrail’e saldırdığı 7 Ekim’den bugüne kadar Filistindeki çatışmalarda öldürülen bir Türk vatandaşı bulunmuyor. ABD vatandaşları arasında ise daha öncesinde Mayıs 2022’de Filistin asıllı Amerikalı Al Jazeera gazetecisi Shireen Abu Akleh ve Ocak 2022’de 78 yaşındaki Omar As’ad da benzer olaylarda öldürülmüştü.
BBC’ye konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri sözcüsü Stéphane Dujarric Eygi’nin ölümü için soruşturma talep etti.
“Sivillerin her zaman korunması gerektiğini” söyleyen Dujarric, “Olayın koşullarına ilişkin tam bir soruşturma yapılmasını ve sorumluların hesap vermesini istiyoruz,” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, olayı “trajik bir kayıp” olarak nitelendirdi ve Amerikan yetkililerinin gerçekleri ortaya çıkarmak için “yoğun bir şekilde çaba gösterdiklerini” söyledi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Sean Savett, Washington’ın “bir Amerikan vatandaşının trajik ölümünden derin rahatsızlık duyduğunu” belirterek İsrail’den soruşturma talep ettiklerini açıkladı.
Görgü tanıklarından İsrailli aktivist Jonathan Pollak, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Çatıda nişan alan askerler gördüm. Aralarında bir iki saniye mesafe olan iki ayrı atış sesi duydum,” dedi. Pollak, Eygi’yi bir zeytin ağacının altında yaralı bulduğunu ve yardım etmeye çalıştığını anlattı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan ilk açıklamada kolluk güçlerinin “şiddet eylemlerini kışkırtan ve taş atan birine karşılık verdiği,” belirtildi.
IDF, “bölgede açılan ateş sonucu bir yabancı uyruklunun öldürüldüğü yönündeki haberleri araştırdıklarını” ve “olayın ayrıntıları ve vurulma koşullarının incelendiğini” bildirdi.
Eygi’nin ailesi, Instagram’da yayımladıkları açıklamada “şok ve keder” içinde olduklarını belirterek, ABD’li yetkililerden bağımsız soruşturma açılmasını talep etti.
Aile açıklamasında, “Aynı son nefesini verirken altında yattığı zeytin ağacı gibi güçlü, güzel ve hayat doluydu. Hayatımızdaki varlığı anlamlıydı; hayatı gereksiz yere, hukuksuzca İsrail askeri tarafından vahşice alındı,” dedi.
Eygi’nin “Filistinli sivillerle dayanışma içinde olmak için güçlü bir sorumluluk hissettiğini,” “onların maruz bırakıldığı baskı ve şiddete karşı durmak istediğini” belirten ailesi, burada “barışçıl bir şekilde protesto ettiği sırada video görüntülerine göre İsrail askerleri tarafından ateşlenen bir kurşunla öldürüldüğünü” söyledi.
Aile, İsrail’in “kendi başına bir soruşturma yürütmesinin asla yeterli olmayacağını” söyleyerek ABD Başkanı Biden yönetiminden “Ayşenur’un yasadışı şekilde katledilmesi ile ilgili bağımsız soruşturma başlatmaları ve suçluların tam olarak adalet önüne çıkarılmalarını” talep etti.
Sky News’e konuşan üniversitenin Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri Profesörü Aria Fani, Eygi’yi Batı Şeria’ya gitmekten vazgeçirmeye çalıştığını söyledi.
Eygi’yi “en parlak öğrencilerinden biri” olarak tanımlayan Fani, Eygi’nin kendisine “kendi vicdanı için bizzat tanıklık etmesi gerektiğini” söylediğini aktardı.
Son 50 yılda İsrail, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yerleşimler kurdu ve şu anda buralarda 700.000’den fazla Yahudi yaşıyor. Bu yerleşimler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve birçok ülke tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak kabul ediliyor, ancak İsrail bu görüşü reddediyor.
Eygi’nin öldürüldüğü Beyta kasabası yakınlarındaki Evyatar yerleşimi, İsrail hükümetinin resmi izni olmadan kurulmuş bir “kaçak yerleşim” olarak biliniyor ve bölgede sık sık protestolara neden oluyor.
Kaynaklar: SkyNews, FinancialTimes, Guardian, BBC
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…