Türkiye-ABD ilişkilerinde artan trafik konusunda görüştüğüm bir devlet yetkilisi “Bütün konularda görüş alışverişi yapıyoruz” dedi, “Ama ABD seçimlerine dek ABD ile herhangi bir görüşmeden sonuç beklememek gerek.” Dünya siyasetinin adeta kilitlendiği 5 Kasım başkanlık seçimlerinin son yıllarda sert iniş çıkışlarla (daha çok inişlerle) dolu Türkiye-ABD ilişkilerinde de bütün karar alma süreçlerini dondurması doğal. Temas trafiğinin Suriye, S-400 ve Kıbrıs üçgeninde sıkışması ise ayrıca dikkat çekiyor.
Yetkiliye sorduklarım da bu üç konu etrafındaydı.
1- ABD Dışişlerinin siyasi işlerden sorumlu Müsteşar Vekili (ve önceki Ankara Büyükelçilerinden) John Bass’ın Suriye konulu olduğu açıklanan Ankara temasları,
2- ABD ile Kıbrıs Rum Hükümeti arasında imzalanan savunma işbirliği yol haritası,
3- Yunanistan’ın Kathimerini gazetesinin ABD’nin Türkiye’ye S-400’ler sizde kalsın ama biz de erişebilelim, F-35 programına dönün teklifinde bulunduğu iddiası.
Bass’ın 14-18 Eylül’de Pakistan ve Türkiye’de temaslarda bulunacağı önceden duyurulmuştu. 17 Eylül’de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanı sıra hem ABD-NATO işlerinden sorunlu Bakan Yardımcısı Berris Ekinci hem de Orta Doğu ve ayrıca güvenlik işlerinden sorumlu Yılmaz ile görüştü.
Bass’ın 18’inde dönmesi gerekiyordu ama Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’den de randevu istemiş, henüz görüşememişti.
18 Eylül’de Hürriyet’te Gonca Şenay’a söyledikleri yayınlandı. Bass, temaslarının “önemli bir bölümünü “DAEŞ tehdidi ile Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde nasıl başa çıkabileceğimizin” oluşturduğunu söyledi.
ABD Suriye’de PKK bağlantılı gruplarla bağını kesmese de Türkiye ile müzakereye hazır olduğunu söylüyordu.
Bass, 19 Eylül’de MSB Güler ile görüşebildi.
Bass ile görüşmelerin Kamala Harris kazanırsa bir anlamı olacak ama Donald Trump kazanırsa her şey baştan alınabilir; Türkiye’ye S-400 nedeniyle F-35 yasağını Tump getirmişti.
Ankara o nedenle -Dışişleri koordinasyonunda- “her şeyi görüşüyor” ama karar için 5 Kasım’ı bekliyor.
Kıbrıs ve Ankara’nın sessizliği
Dışişleri Bakanlığı ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander ile Kıbrıs Rum Hükümeti Savunma Bakanı Vasilis Palmas arasında 11 Eylül’de imzalanan savunma anlaşmasına âdet yerini bulsun kabilinden bir “kınama” mesajı yayınladı.
Oysa bu yol haritasının imzalanacağı sır değildi; uzun süredir, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 1974 Barış Harekatının 50’inci yıldönümü nedeniyle 20 Temmuz’da KKTC törenlerine katıldığında da biliniyordu. Keza TCG Anadolu ve USS Wasp amfibik saldırı gemileri 13-17 Ağustos’ta Doğu Akdeniz’de ortak “eğitim çalışması” yaptığı sırada da biliniyordu.
Celeste Wallander ise mevcut ABD yönetimin en derinlikli isimlerinden biri. Pentagon’da uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu bakan yardımcısı, bir anlamda ABD askeri siyasetinden sorumlu. Rusya-Avrasya uzmanı. Bu aralar Ankara’da bulunması yadırganmayacak bir isim.
Bu aralar Türkiye-ABD ilişkilerinde bir de milli uçaklarımız Uçak Kaan ve Hürjet’in motorunu ABD’den isteme sorunu var malum; o dosya da -tıpkı F-16 onay ve S-400 dosyaları gibi- Wallander’da. 5 Kasım seçimini Harris kazanırsa bu görüşmeler anlam taşıyacak, yoksa uçup gider.
Kathimerini haberi dikkat çekiciydi; Vaşington tam da Erdoğan’ın Nev York’ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’le görüşmesi öncesi oraya sızdırmış olabilirdi. Gerçi haberin kaynağının Vaşington’da radikal sağ-Siyonistlerden Türkiye-karşıtı Michael Rubin olması bu varsayımı çürütüyor, yerine Türkiye-Yunanistan ilişkilerini baltalama çabasına bırakıyor. Ve tabii 5 Kasım öncesi ABD Kongresindeki Türkiye alerjisini canlı tutmaya.
Konunun Bass’ın Pakistan-Türkiye seyahatinde gündeme gelmesi de ilginç.
Bu sorunun iki boyutu var. Birincisi, başka ülkelere transfer konusunda hassas olan Rusya “Biz sattık, gerisi bizi ilgilendirmez” der mi? Aksi halde mesele var. İkincisi, Rusya ile anlaşma sağlansa da Türkiye’nin Suriye’de ABD’nin -SDG gibi gölge örgütler arkasına gizlenmiş- PKK ile işbirliği devam ettikçe Bass’ın değindiği “Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmama” koşulu hâlâ yerine getirilmemiş olacak.
O yüzden 5 Kasım öncesi, eğer Harris kazanırsa kaldığı yerden devam edecek Türkiye-ABD ilişkilerine peşrev niteliğindeki görüşmeler Rusya fonunda Suriye, Kıbrıs ve S-400 üçgenine sıkışmış görünüyor.
MHP ile DEM Parti düşman çatlatmaya devam ediyor. Kötü anlamda söylemiyorum. Kürt işleri özellikle Suriye’de…
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yeni yönetim döneminde Türkiye'ye ilk ziyareti Suriye'de Esad…
Donald Trump’ın “Türkiye Suriye’ye çöktü” ifadesini Türk medyasındaki haberlerin pek çoğunda bulmanız mümkün değil. Trump’ın…
Asgari ücret yine gündemimizde. Bu kez temel tartışma konusu asgari ücret ve enflasyon ilişkisi. Asgari…
Suriye’de gelişmeler baş döndürücü bir hız kazandı. Beşar Esad’ın 7 Aralık akşamı Moskova’ya kaçmasından yalnızca…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi dönemindeki Suriye politikası nedeniyle yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Tayyip…