ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik bombardıman uçağının kendi sorumluluk alanlarında bir havaalanına ulaştığını 3 Kasım’ın ilk saatlerinde “X” hesabından duyurdu. ABD Savunma bakanlığı Pentagon 1 Kasım’daki “ivedi dağıtım” kodlu açıklamasında bölgedeki Amerikan güçleri ve “İsrail savunması” amacıyla Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’e ek askeri güç göndereceğini duyurmuştu. Ek güçler arasında nükleer silah taşıma kapasiteli uzun menzilli stratejik bombardıman uçakları B-52’lerin yanı sıra, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’e Abraham Lincoln uçak gemisi grubu ve THAAD hava savunma sistemi de bulunuyor.
Bu gelişmeler ABD Başkanı Joe Biden’ın Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides’i bir gün önce 31 Ekim’de Beyaz Saray’da ağırlamasının sadece 5 Kasım seçimlerinde Rum-Amerikan oylarına yönelik olmayabileceğini gösteriyor. Bu görüşmede ABD ile Kıbrıs Rum Cumhuriyeti arasında Eylül’de imzalanan stratejik işbirliği anlaşması çerçevesinde Doğu Akdeniz ve Orta Doğu güvenliğinin de konuşulduğu anlaşılıyor.
Resmen açıklanmasa da Katar’lı sosyal medya kullanıcıları ilk iki B-52 ağır bombardıman uçağının Katar’daki El Udeyd hava üssüne indiğini öne sürüyorlar. B-52’lerin bölgede inip kalkış yapacağı üsler arasında Kıbrıs, Agratur’daki İngiliz üssü, Türkiye’nin İncirlik üssü ve Hint Okyanusundaki Diego Garcia adasındaki İngiliz üssü de bulunuyor.
Katar’da üslenen B-52’ler başka hiçbir ülke hava sahasından izin almak zorunda kalmadan İran’a kısa sürede erişebilecekleri gibi Rusya içlerine de erişebilir.
Abraham Lincoln uçak gemisi bu karar öncesinde Basra Körfezi çıkışındaydı. Türk Deniz Kuvvetlerinin Amiral Gemisi TCG Anadolu ile Akdeniz’de ortak eğitim yaptıktan sonra İzmir ziyareti protestolara yol açan ABD amfibik çıkartma gemisi USS Wasp ise halen Güney Kıbrıs’taki Limasol limanına demirli.
ABD’nin Orta Doğu’ya göndereceğini açıkladığı yeni nesil hava savunma sistemi THAAD kısa, orta, uzun menzilli füzeleri “terminal fazlarında” yani fırlatılış ve vuruş aşamalarında durdurmak ve yok etmek amaçlı “Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması” sisteminin İngilizce baş harflerinden oluşuyor.
Biden 5 Kasım seçimlerinde aday değil ama ister Demokratların adayı, halen Başkan Yardımcısı Kamala Harris isterse daha Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump kazansın 20 Ocak 2025’teki devir teslim törenine dek başkanlık mührü onda.
Bu karar, Harris kazanırsa ABD’deki Demokrat yönetimin sadece Orta Doğu ve Doğu Akdeniz değil, Doğu Avrupa ve Rusya-Ukrayna siyasetinin de sertleşerek devam edeceğini gösteriyor. Biden bu kararını Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in NATO ülkeleri eğer Ukrayna’ya Rusya’nın içlerini vuracak silahlar verir ve bunlar kullanılırsa, karşılık vereceklerini söylemesi ve İran dini lideri Ali Hamaney’in İsrail’in 26 Ekim füze saldırısına “Ezici yanıt” verecekleri tehdidi sonrasında aldı.
Ancak Trump kazanırsa ne olacağı belli değil. Ankara’daki bazı değerlendirmeler Trump’ın Ukrayna’yı satıp Putin’le anlaşacağı, örneğin PKK’yı satıp Suriye’den çıkacağı yolundayken bazıları tam tersine -özellikle İsrail’e desteğinde daha da ileri gideceği yönünde.
B-52 bombardıman uçaklarının Orta Doğuya gelişi İran veya Rusya ile iş çatışmaya döküldüğünde ABD’ye eylem için en az 10 saat kazandıracak bir hamle.
ABD, İsrail’i korumak için İran kuşatmasını B-52’lerle, THAAD füzeleri ve Doğu Akdeniz’de (NATO sisteminin dışında olması avantajıyla) Kıbrıs Rum işbirliğiyle güçlendirirken Türkiye’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetiminin 5 Kasım’a dek ABD ile gerilimi daha da arttırmama siyaseti son haftaya girdi.
En basit örnek: düne kadar Anadolu şehirlerindeki küçük İsrail’i protesto eylemleri bile manşetlere çıkarken Mersin ve Ambarlı limanlarında İsrail’e mühimmat taşıyan ZİM şirketine ait gemileri protesto için iş yavaşlatan liman işçileri, hatta Ambarlı’da protestocuların havaya ateş açılarak dağıtılması, AK Parti medyasında protestocular “provokatörler” diye kınanarak yer buluyor.
Bunun nedenleri arasında ABD ile F-16 teslimat görüşmelerinden Almanya’dan Eurofighter alımı için süren görüşmelerin sonuçlanması için alttan alma gayreti de bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 8 Kasım’da Atina’ya gittiğinde yeni ABD Başkanı kesinleşmiş olacak, Biden hâlâ başta olsa da. Bana kalırsa Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin ötesinde anlamlar taşıyabilir bu temas.
Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…
Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…
Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…