Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım’da Ankara Büyükşehir Belediyesine usulsüz harcama soruşturma başlatmasından saatler sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine aynı gerekçeyle soruşturma başlattı. Bunun öncesinde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan SGK borcunu ödemeyen belediyelere haciz getireceklerini açıklamıştı, Ankara’yı özellikle öne çıkarmıştı.
Yavaş “Toplu bir hücum başlatıldı” diyor.
Haksız sayılmaz. Aynı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Yavaş’ın 2019’da belediye başkanı seçildiğinden beri, kendisinden önce AK Partili Belediye Başkanı Melih Gökçek’in israf ve harcama usulsüzlüğü iddiaları üzerine yaptığı suç duyuruları üzerine harekete geçmiyor.
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklanıp yerine kayyum atandığında bunun AK Parti’nin sandıkta CHP’ye yitirdiği belediyelere yargı kararları üzerinden el koyma operasyonu olduğunu, hedefte sadece İmamoğlu’nun değil, Yavaş’ın da bulunduğunu yazmıştık; bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Ne yazık ki doğru çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “elimizin altındaki tüm araçları, bütün imkânları kullanarak” derken sadece terörle mücadeleyi kast etmiyormuş demek ki; CHP’li belediyelerle mücadeleyi de kast ediyormuş.
Hem Erdoğan hem de Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, “iç cepheyi” güçlendirmekten söz ederken sadece -bir yandan Meclis’e gelip konuşma çağrısı yaptıkları Abdullah Öcalan’ın kurduğu- PKK ile mücadeleden söz etmiyorlarmış demek ki. Sandıkta CHP’ye yitirdikleri belediyeleri soruşturma operasyonlarıyla yıpratıp İçişleri Bakanlığı emrine almaktan da söz ediyorlarmış; görünüm budur.
Soruşturma kararlarının hızla gelmesi bu planın hızla uygulanmakta olduğuna işaret.
Sadece o da değil.
Bahçeli’nin Cumhur İttifakının gayretinin Erdoğan’ın yeniden aday olması ve Cumhurbaşkanı kalması, bunun için yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç duydukları açıklaması var ortada. Erdoğan’ın son olarak, milletin devam etmelerini istiyorsa edecekleri beyanı var.
Anketler ortada. Erdoğan’ın beğeni düzeyi hem Yavaş hem İmamoğlu’nun, bazen CHP lideri Özgür Özel’in de altında görülüyor.
Erdoğan’a yeniden adaylık yolu mu açılıyor rakiplerini soruşturma yıpratmalarıyla saf dışı bırakmaya çalışarak?
İstinaf mahkemesinde İmamoğlu’nun hapse atılması ve siyaset yasağı konulmasıyla sonuçlanabilecek bir daha kararın açıklanmasını bekliyor zaten.
Yavaş’a bir kulp bulunacağı kesin gibiydi, bulundu da… Bir yandan soruşturma öte yandan Çalışma Bakanlığı baskısı hem Yavaş’ı itibarsızlaştırma hem de ABB’yi de kayyum tehdidi altında bırakıyor.
İşin bir de siyasetin finansmanında belediyelerin rolü boyutu var. Siyasetin finansmanı yasası, Ahmet Davutoğlu döneminde getirilmek istenmiş ve Davutoğlu’nun AK Parti içinde bir saray darbesiyle istifaya zorlanmasında pay sahibi olmuştu.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehir belediyelerinin AK Parti’den CHP’ye geçmesi, AK Parti’nin belediyeler yoluyla cemaat ve tarikatlar dahil, seçmen tabanına aktardığı kaynakların kesilmesine neden oldu. Anlaşılan Cumhur İttifakı seçim zemini gelmeden bu kaynaklara yeniden kavuşmak da istiyor.
Siyasi tehdit olarak CHP’li belediyelere mali soruşturma açma hamlesinin bu yönü de bulunuyor.
Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…
CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…