“ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Pat Ryder Suriye’deki Amerikan asker sayısının bilinen 900’ün iki katından fazla olduğunu, 2000’e ulaştığını açıkladı.”
ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak Trump’ın “Suriye’de ne işimiz var?” demesine karşı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Pat Ryder Suriye’deki Amerikan asker sayısının bilinen 900’ün iki katından fazla olduğunu, 2000’e ulaştığını açıkladı. Görevlerinin başındaydılar ve çekilme planları yoktu.
Bu açıklama, SDG’nin başındaki Mazlum “Kobani” Abdi Şahin’in Reuters ajansına “PKK’lılar Irak’a dönsün” türünden -pek de inandırıcı olmayan- açıklamasıyla birlikte okunabilir. Belki de ABD Suriye’deki varlığını kalıcı kılmak için, işte artık SDG’de PKK’lı kalmadı demeye hazırlanıyor, sanki kendi SDG’yi PKK’ya kurdurmamış gibi.
Ankara’yı rahatsız eden bu açıklamanın ilginç yanı, Pentagon sözcüsünün 19 Aralık basın toplantısında yükseltildiğini “öğrendik” gibi bir ifade kullanması.
Pentagon açıklaması Trump’ın bir kaç gün önce resmi verilere dayanarak sayıyı 900 olarak vermesinin ardından geldi. Belli ki Trump gazetecilerin Suriye’den asker çekme sorusunu ustaca Suriye’deki Türkiye etkisine çevirdikten sonra Pentagon bir “güncelleme” ihtiyacı duydu. Ve böylece Katar’da konuşlu ABD Merkezi Komutanlığın (CENTCOM) kendilerine daha önce bildirmeden asker sayısını 2000’e yükselttiğini öğrendiler.
CENTCOM ABD’nin Mısır’dan Kazakistan’a, Pakistan’a dek 21 ülkeyi kapsayan, dünyanın en önemli enerji üretim ve ulaştırma bölgelerini kapsayan 4 milyon kilometrekare alandan sorumlu Katar merkezli gücü. Pentagon nasıl ABD devleti içinde devlet gibi davranıyorsa CENTCOM da ordu içinde ordu; Ortadoğu’da Ortaçağın feodal beylikleri gibi güç kullanıyor. Güç kısmen silah sanayi ve enerji lobilerinden geliyor.
Son 10 yıldır PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’yle IŞİD’e karşı piyade gücü olarak işbirliği yapan aynı zamanda Suriye’nin petrol bölgelerini denetimde tutup operasyonunu da bedavaya getiren de CENTCOM.
Bunu Trump’ın ilk döneminde kanıtladı.
Trump seçime giderken Suriye’den çekiliyoruz demiş, buna önce CENTCOM, sonra Pentagon karşı çıkmış, sonunda Başkanın değil, CENTCOM’un dediği olmuş, üstelik o şurada 400 küsur olan Suriye’deki Amerikan askeri sayısı iki kat artıp 800-900’e çıkarılmıştı. Şimdi -Esad daha devrilmeden önce bu sayının 2000’e ulaştığını öğreniyoruz.
Trump’ın Türkiye’yi dolduruşa getirmek istemesi boşuna değil. Türkiye’nin Suriye’de yaptığı işlerin yanı sıra yapmadığı işleri de üstlenmesini sağlayıp, işler yolunda gitmez, HTŞ’nin “değiştik” sözleri palavra çıkar, yeniden kan dökülmeye başlarsa faturanın Ankara’ya yıkılmaya çalışılması senaryosunu akılda tutmak gerekiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevinde kurulu mahkeme salonunda yapılan diploma iptali davası…
Türkiye, barış ve güvenlik meselelerini ciddi biçimde ele almayı her denediğinde aynı duvara çarpıyor: Barış…
Suriye’de yeni rejim 8 Aralık’ta ilk yılını doldurmuşken Ankara’dan hem SDG üzerinden PKK’ya hem de…
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş, geride tahminen 650 bin ölü ve harap olmuş bir…
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler belki de modern tarihin en sert dönemlerinden birinden geçiyor. Gazze’deki…
TBMM’deki Terörsüz Türkiye Komisyonu'nun çok şey beklenen 4 Aralık oturumu, sürece ne faydası olacağı kuşkulu,…