Siyaset

Ortadoğu için bir istikrar ve yeniden yapılanma çağrısı

“Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan bir dönüm noktasında bulunuyor. Bir ilk adım olarak, prensipleri, bu girişimin ve başlıca paydaşların eşgüdümünü, ön görüşme sonuçlarını değerlendirmek ve bundan sonraki adimlari belirlemek için Şubat 2025’te İstanbul’da bir beyin fırtınası toplantısı düzenlenmesini öneriyoruz.”

Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger

Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan bir dönüm noktasında bulunuyor. Suriye ve Lübnan’daki krizler, bölgenin ne kadar kırılgan olduğunu acı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Ancak bu derin krizin içinde, bölgeyi baştan inşa etme fırsatı yatıyor. Ve hiçbir ülke bunu tek başına üstlenemez; sadece Suriye’de yeniden imarın faturası 250 milyar dolardan başlıyor. Devlet kurumlarini yapılandırma, ekonomiyi ayağa kaldırma, kaynakları yönetme ayrı bir ağır sorumluluk.

Onun için hiç vakit kaybetmeksizin harekete geçmenin zamanı şimdi.

OECD’deki daha önceki yönetici görevlerimiz sırasında, Yugoslavya’nın dağılmasının ardından Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı’nın kurulmasına öncülük ettik. Yıllar içinde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yönetişim ve yatırım programları tasarlayıp hayata geçirdik. Onlardan esinlenerek Afrika, Asya ve Latin Amerika’da da benzer OECD girişimlerinde, diğer uluslararası kuruluşlarla ortak çalıştık.

Bu deneyimler bize, başarılı istikrar girişimlerinin dışarıdan dayatılmayıp, doğrudan ülkelerin liderliği, bölgesel iş birliği ve uluslararası destek ile şekillendiğini öğretti.

Bugün Ortadoğu, özellikle de Suriye ve Lübnan, böyle bir iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.

Harekete geçme zorunluluğu

Bölgenin mevcut durumu içler acısı. Suriye ve Lübnan başta olmak üzere, altyapıları yok edilmiş, milyonlarca insanı yerinden edilmiş ve ekonomik çöküş yaşayan ülkeler, kalıcı bir barışı sağlayacak yönetişim sistemlerine ihtiyaç duyuyor.

Bu durum sadece bölgesel bir sorun değil, küresel bir tehdit. Güvenlik, enerji piyasaları ve göç üzerindeki etkileriyle dünyanın her köşesini ilgilendiriyor. Bu sorunların çözülmesi ve bölgenin daha fazla istikrarsızlığa sürüklenmesini önlemek için bir Ortadoğu İstikrar ve Yeniden Yapılanma Paktı sürecini öneriyoruz.

Bu cesur ve ileri görüşlü girişim, bölgeyi yeniden inşa etmek ve uzun vadeli istikrar, barış ve refah sağlamak için gereken çerçeveyi sunacak.

İstikrar ve yeniden imarın çerçevesi

Bu Pakt, zaman içinde gereksinimlere göre şekillenecek olan dört temel sütuna dayanacak:

1. Yönetişim Reformu: Güçlü, şeffaf ve hesap verebilir yönetişim, yeniden yapılanmanın temel taşıdır. Hukukun üstünlüğünü sağlayan, demokratik süreçleri destekleyen ve yolsuzlukla mücadele eden kurumlar oluşturulmalıdır.
2. Ekonomik Canlanma: Bölgenin petrol bağımlılığı, ekonomik şoklara karşı savunmasız hale getirmiştir. Uzun vadeli istikrar için ekonomiler çeşitlendirilmelidir. Yenilenebilir enerji, teknoloji ve altyapıya yatırım yapılması, yalnızca iş yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme sağlayacaktır.
3. Altyapı Yeniden İnşası: Enerji, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi temel sektörlerin yeniden inşası, iş yaratma ve ekonomik canlanma için acil bir önceliktir.
4. Sosyal Uyum: Yıllarca süren çatışmalar, toplumsal bağları zayıflatmıştır. Bu bağların onarılması, uzun vadeli barış için şarttır. Toplumsal diyalog, mültecilerin yeniden entegrasyonu ve uzlaşı projeleri bu sürecin bir parçası olmalıdır.

Çok taraflı iş birliği ve İstanbul’un rolü

Paktın başarısı, bölgesel ve uluslararası paydaşların samimi ve güçlü işbirliğini gerektiriyor. Hedef ülkelerin yanısıra Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi bölgesel güçler de kendi üstün oldukları alanlarda öncü rol oynamalıdır. ABD, İngiltere, AB, Çin ve Rusya gibi küresel aktörler ise destek sağlamaya hazır olmalılar.

Bir ilk adım olarak, prensipleri, bu girişimin ve başlıca paydaşların eşgüdümünü, ön görüşme sonuçlarını değerlendirmek ve bundan sonraki adimlari belirlemek için Şubat 2025’te İstanbul’da bir beyin fırtınası toplantısı düzenlenmesini öneriyoruz .

Bu girişim yalnızca Ortadoğu’nun yeniden inşasına katkı sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda küresel barış ve refah için de bir dönüm noktası olacaktır.

Şimdi harekete geçme zamanı.

Ve Türkiye bu girişimde tıpkı daha önce olduğu gibi yine, özellikle Suriye ve Lübnan’da, belki daha sonra, Ortadoğu’nun ilgi duyacak başka ülkelerinde, istikrar, barış, güvenlik ve yeniden imar için diğer destek sağlayacak ülkeler ile ortaklık ve iş birliği içinde öncü rolü üstlenmelidir.

Mehmet Öğütçü

Londra Enerji Kulübü YK Başkanı

Recent Posts

Türkiye’nin geleceğini hayal etmek: Gençlerin bugünü ve yarını

Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…

6 saat ago

Pentagon’dan Trump’a Suriye resti: Asker sayısı 2000’e yükselmiş

ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…

1 gün ago

Bakan Bayraktar: “ABD Gazprombank yaptırımından Türkiye’yi muaf tutacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…

1 gün ago

MSB’den ABD’ye yanıt: “Türkiye’nin SDG ile görüşmesi söz konusu değil”

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…

2 gün ago

Yeni Suriye: Birleşik ordu, imar, anayasa ve Türkiye’nin rolü

Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…

2 gün ago

Erdoğan’a “Türkiye, Türkiye’den büyüktür” dedirten gelişmeler ve riskler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Türkiye, Türkiye’den büyüktür” dedirten Suriye gündeminde kaynayıp gitmemesi gereken iki endişe kaynağından söz…

2 gün ago