Yunanistan’ın turistik Santorini Adası’nda son iki haftadır devam eden ve “deprem fırtınası” olarak adlandırılan olağandışı sismik hareketlilik, Türkiye’nin batı kıyıları için de risk oluşturmaya devam ediyor.
Yunanistan’ın turistik adası Santorini’de son iki haftadır devam eden ve “deprem fırtınası” olarak adlandırılan olağandışı sismik hareketlilik, Türkiye’nin batı kıyıları için de risk oluşturmaya devam ediyor.
Atina Üniversitesi Sismoloji Laboratuvarı’nın verilerine göre, 26 Ocak’tan bu yana bölgede 12 binden fazla deprem kaydedildi. En büyüğü 5.3 büyüklüğünde olan bu sarsıntılar, İzmir ve çevre illerde de hissediliyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden bir grup bilim insanının hazırladığı kapsamlı raporda, bölge için üç olası senaryo değerlendiriliyor.
Birinci senaryoda, sistemin 7 büyüklüğünü aşan bir depremle rahatlaması ve ardından volkanik aktivitenin başlaması öngörülüyor.
İkinci senaryoda ise önce volkanik aktivitenin başlaması, ardından 7’nin üzerinde bir depremin meydana gelmesi bekleniyor.
Üçüncü ve nispeten daha az riskli senaryoda ise, sistemin herhangi bir volkanik aktivite göstermeden sönümlenmesi ve deprem etkinliğinin zamanla azalması öngörülüyor.
Rapora göre, Santorini’de büyük ölçekli bir volkanik patlama meydana gelmesi durumunda, etkileri geniş bir coğrafyada hissedilebilir.
Türkiye’nin Ege kıyıları başta olmak üzere, Batı Anadolu’dan Doğu Akdeniz’e, hatta İsrail’e kadar uzanan bölgede yoğun kül yağışları görülebilir.
Ayrıca, denizaltı heyelanlarının tetikleyebileceği tsunami riski de büyük endişe kaynağı oluşturuyor.
Artan riskler karşısında AFAD, kapsamlı önlemler almaya başladı.
Çeşitli illerden 70 kişilik özel bir takviye ekip İzmir’e gönderilirken, bölgede acil durum hazırlıkları da hızlandırıldı.
İzmir, Aydın ve Muğla’da kurulan mobil siren sistemleri, olası tsunami ve diğer doğal afetlere karşı 24 saat hazır bekletiliyor.
AFAD bünyesinde oluşturulan özel deprem kurulu, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile bilim insanlarından oluşan geniş bir ekiple durumu yakından takip ediyor. Kurul, önümüzdeki günlerde İzmir’de kapsamlı bir durum değerlendirmesi yapmak üzere toplanacak.
Uzmanlar, 7.5 büyüklüğünde bir deprem yaşanması durumunda en çok risk altında olan bölgeleri şöyle sıralıyor:
• İzmir Körfezi
• Kuşadası Körfezi
• Söke Ovası
• Gökova Körfezi
Bu bölgelerde deprem şiddetinin 8’e kadar çıkabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, bölgedeki bina envanterinin acilen çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.
Yetkililer, özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan vatandaşların dikkatli olması ve acil durum çantalarını hazır bulundurmaları gerektiğini hatırlatıyor.
AFAD’ın kuracağı erken uyarı sistemleri ve siren sistemleriyle ilgili duyurular da yakından takip edilmeli.
Kaynaklar: T24, Sabah, Cumhuriyet, BBC
Mansur Yavaş “daha seçime 2-3 yıl var” diye düşük vitesle ilerlemeyi sürdürüyor ama Ekrem İmamoğlu…
Bir süredir Avrupa’yı yeniden konuşuyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik hedefini de vurgulamayı ihmal etmiyoruz. Üstelik…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır “Bebek katili” ya da “İmralı canisi” dediği PKK’nın kurucu lideri…
Emeklilerin Bayram ikramiyelerinin 3 bin liradan 4 bin liraya çıkarılmasının konuşulduğu şu günlerde yayınlanan Türkiye…
Neyin ilk olduğunu açıklamam gerekiyor. İlk defa siyasi İslamcıların devrim, ya da zor yoluyla yönetimi…
Avrupa Birliğinden Türkiye’ye ikiyüzlü teklif derken Polonya Başbakanı Donald Tusk’un 12 Mart’ta Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip…