Siyaset

Fidan da Öcalan’a “örgütün kurucu lideri” dedi. Ankara hareketli

MHP lideri Bahçeli’den sonra Dışişleri Bakanı Fidan’ın da Öcalan’a PKK’nın “kurucu lideri” demesi, Ankara’da sürece ilişkin yeni bir hamleye işaret ediyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır “Bebek katili” ya da “İmralı canisi” dediği PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan’dan “PKK’nın kurucu önderi” diye bahsetmesi hem PKK ile mücadele hem de genel olarak Kürt sorununda bir psikolojik eşiği yıktı. Şimdiye dek bunun çok azını söyledi diye hayatları karartılan, özgürlüklerini, işlerini kaybedenleri hatırlayalım. “Kurucu lideri” söylemine CHP’nin âdet yerini bulsun türünden orta şiddette tepkisi ardından Bahçeli’ye AK Parti hükümetinden güçlü bir destek geldi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 14 Mart akşamı tv100 canlı yayınında şunları söyledi:
• “İmralı’dan yapılan çağrıyla örgütün kurucu liderinin örgütün kendisini feshetmesi zamanının geldiğini ve geçtiğini söyledi. Bu mevcut gerçeklerle de örtüşen bir konu. Umarız bu çağrıya örgüt kulak verir. Biz devlet olarak bunu zaten yıllardır söylüyoruz.”
Böylece Fidan’ın, Öcalan’ı PKK’nın “kurucu önderi” olarak anmanın Cumhur ittifakının -ne kadar süreceği bilinmez- ortak söylemi haline getirdiğini söyleyebiliriz.

Erdoğan ilk kez doğrudan sahiplendi

Fidan’ın da Öcalan’ı PKK’nın kurucu önderi olarak anması aslında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ilk kez PKK sorununa kansız son verme sürecine doğrudan sahip çıkması ardından oldu. Erdoğan 13 Mart akşamı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un milletvekillerine verdiği iftar yemeği öncesinde DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile tokalaşıp “Nasıl gittiğini” sorup, İmralı’ya giden DEM Heyetinin başvurusunu kabul edeceğini söyleyerek sürece hâkim olduğunu tescil etti.
O iftar yemeği devam ederken Dışişleri Bakanı Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile birlikte Şam’da Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşüyorlardı. Şara daha birkaç saat önce yeni Suriye anayasasının taslağını açıklamıştı.
Erdoğan, Şara’nın 10 Mart’ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye ordusuna katılım niyet beyanını imzalamasına “eksiksiz uygulanması şartıyla” destek vermiş, bunu bir eşik saymıştı. Bahçeli’nin Öcalan’a “kurucu önder” hitabı aynı gün, saat farkıyla Şam-SDG anlaşmasından sonradır.

“Kurucu” sıfatı ve Ankara’da hareketlilik

Şam dönüşü Erdoğan ile görüştükten sonra Fidan’ın Bahçeli’nin Öcalan’a “kurucu önder” sıfatına destek vermesi sadece Cumhur İttifakı bünyesinde söylem birliğini pekiştirmekle kalmıyor. Aynı zamanda Bahçeli’nin girişimiyle başlatılan sürecin yeni bir aşamaya geldiğini gösteriyor.
Şam’dan Fidan ve Kalın ile dönen MSB Güler’in 15 Mart’taki şu sözleri Ankara’nın yeni bir hareketlilik içinde olduğuna işaret ediyor:
• “Geldiğimiz noktada Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olduğunu itiraf eden örgütün (…) kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir.
• “Sürecin sabote ve suistimal edilmesine veya uzatılmasına müsaade edilmeyecek, temkinli ve rasyonel bir yaklaşım esas alınacaktır.”
Hem Fidan hem de Gülerin bu sözleri öncesinde PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinden Cemil Bayık’ın fesih kongresini “bu koşullar altında” yapamayacaklarını söyledi. Bayık, Türk ordu ve istihbaratının operasyonlara devamını kast ediyor “bu koşullar derken” Güler ise daha önce de operasyonların kesilmeyeceğini, derhal silah bırakmaları gerektiğini söylemişti.

Bu haftaya dikkat

Hem Öcalan’ın iktidar cephesince “kurucu” sıfatıyla taltif edilmesi hem de PKK’nın kendi ateşkes ilkanına karşı Türkiye’nin de ateş kestiği, dolayısıyla pazarlık izlenimi verme girişiminin geri çevrilmesi Suriye’deki gelişmelerle paralel.
Eğer Fidan-Güler-Kalın hayatı 13 Mart’ta Şara’dan YPG silah bırakmadan Suriye ordusuyla bütünleşmeyeceği garantisini gerçekten aldıysa, hafta sonunda 21 Mart Nevruz Bayramını kutlayacağımız önümüzdeki günlerde yeni hamleler bekleyebiliriz.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Kaygı verici tablo: Türkiye yaşlandıkça, yaşlı yoksulluğu da artıyor

Emeklilerin Bayram ikramiyelerinin 3 bin liradan 4 bin liraya çıkarılmasının konuşulduğu şu günlerde yayınlanan Türkiye…

22 saat ago

Suriye “İslâm Cumhuriyeti” olmayacak, kendi türünde bu bir ilk

Neyin ilk olduğunu açıklamam gerekiyor. İlk defa siyasi İslamcıların devrim, ya da zor yoluyla yönetimi…

23 saat ago

AB’den Türkiye’ye ikiyüzlü teklif: askerine evet, üyeliğine hayır

Avrupa Birliğinden Türkiye’ye ikiyüzlü teklif derken Polonya Başbakanı Donald Tusk’un 12 Mart’ta Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip…

2 gün ago

Şam-SDG arasındaki anlaşma ve Türkiye’ye etkileri

Arap Alevilerinin/Nusayrilerin yaşadığı sahil şeridinde meydana gelen kanlı olaylar, Nusayri sivillere yönelik toplu katliamlar ülkenin…

3 gün ago

Suriye’de ABD’nin bağladığı SDG anlaşmasına Ankara’dan şartlı destek

SDG’nin Suriye ordusuna katılması üzerine 10 Mart’ta açıklanan anlaşmanın ABD’nin arabuluculuğuyla sağlandığı, Ankara’nın ikincil rol…

3 gün ago

NATO’nun geleceği: ABD ile mi, ABD’siz mi?

NATO yetmiş yılı aşkın bir süredir Batı güvenliğinin temel taşı olmuş, çeşitli çatışmalarda yaşanan gerilemelere…

3 gün ago