Toplum Çalışmaları Entitüsünün İstanbul ve Ankara odaklı yürüttüğü çalışma 2 Nisan’da boykota katılımın siyasi niteliğini ortaya koyuyor.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma 2 Nisan’da ilan edilen tüketim boykotunun etkileri üzerine ilginç sonuçlar veriyor. Kuruluşun boykota katılımı ölçmek için “Türkiye’nin ekonomik aktiviteler açısından en gelişmiş iki şehri” olan İstanbul ve Ankara’da yürüttüğü “Boykot Etki Analizi” çalışması 2 Nisan boykotunun tüketim talebinde “dikkate değer bir düşüşe” neden olduğunu gösteriyor.
Çalışma, çalışanlara yapılan -maaş vb- ödemeler hariç tutulduğunda Bayram öncesine göre yüzde 26’lık bir düşüş gösterdiğini tahmin ediyor. Genellikle Bayramların hemen ertesinde görülen bu düşüş, örneğin 2023’te yüzde 18,8’de kalmış.
Bu düşüşün, muhalefetin boykot çağrılarına verdiği desteğe karşı iktidarın da boykota karşı harekete geçmesine rağmen görüldüğü de çalışmadan ortaya çıkıyor.
Zaten Enstitünün çalışması, boykota gerek katılım gerekse engelleme yönündeki yaklaşımın siyasi olduğunu saptıyor.
Boykota katılım siyasi
Boykota katılımın siyasi niteliği ve toplumun bu konuda ikiye ayrıldığı, deneklere -ki esnaflara sorulması özellikle önemli- “Boykot eylemini doğru buluyor musunuz?” sorusu yönetildiğinde görülmüş. (*) Yüzde 47 doğru bulurken yüzde 43,3 yanlış bulmuş. İlginç olan yüzde 9,7’lik bir kitlenin “Doğru bulmuyorum ama muhalefetin başka seçeneği yok” yanıtı.
Daha da ilginci, deneklerin yarısının (yüzde 51) boykotun suç getireceğine inanmaması. Yalnızca yüzde 10,4 “Evet” yanıtı verirken, üçte bire yakını (yüzde 29,2) “Halkın katılımına bağlı” demiş. Bu da muhalif kitlenin, sonuç getirip getirmeyeceğine aldırmadan, siyasi tutum sergilemek için boykota katıldığını gösteriyor.
Zaten araştırmacılar da bunu gözeterek hem İstanbul hem Ankara’da AK Parti ve CHP’nin en güçlü ve en güçsüz olduğu ilçelerde örnekleme yapmış.
Örneğin, İstanbul’da AK Parti seçmeninin en yoğun olduğu Esenler, Güngören ve Başakşehir ilçeleriyle CHP’li seçmenin en yoğun olduğu Beşiktaş, Kadıköy ve Şişli esas alınmış. Ankara’da da CHP seçmeninin en yoğun bulunduğu Çankaya ile AK Parti seçmeninin en yoğun bulunduğu Pursaklar ve Akyurt örneklenmiş.
Çalışmanın sonuç bölümünde, İstanbul ve Ankara’da boykot çağrısına verilen tepkinin siyasi görüşlere göre “anlamlı ölçüde farklılık gösterdiği” belirtiliyor:
• “Toplumun tüm kesimleri boykota aynı oranda katılım göstermemiş; özellikle muhalefet seçmeninin bu çağrıyı daha yüksek bir oranda benimsediği ve uyguladığı gözlemlenmiştir. AVM yoğunluk verileri üzerinden yapılan analizlerde, muhalefetin güçlü olduğu ilçelerde boykot gününde daha belirgin bir yoğunluk düşüşü tespit edilmiştir. Bu durum, boykotun toplumun belirli bir kesiminde daha yüksek düzeyde karşılık bulduğunu ve siyasi yönelimin bu tür eylemlere katılım üzerinde belirleyici bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.”
Çalışma, hükümet üyelerinin boykota katılımın düşük ve etkisiz olduğu yönünde çaba harcamasının de temelsiz olmadığını gösteriyor.
(*) 10 Mart 2025, 10:07’de güncellendi.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, 2023 seçimleri öncesi Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ittifak ve bakanlık anlaşması…
Türkiye, kırk yılı aşkın süredir süregelen çatışma döngüsünü sona erdirecek bir barış sürecinin eşiğinde defalarca…
Kamuda çalışan memurlar ve memur emeklileriyle hükümet arasında ücret zam oranlarında yapılan görüşmelerin tıkanması sonucu,…
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş yalnızca Kiev’in değil, tüm Avrupa’nın jeopolitik dengelerini alt üst etti. Moskova’nın…
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile 15 Ağustos’ta Alaska’nın Anchorage şehrindeki Elmendorf–Richardson…
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AK Parti’ye geçişi, sıradan bir siyasetçi transferinden çok…