MHP lideri Bahçeli’nin İmamoğlu çıkışı, CHP lideri Özel’e vururken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık mektup niteliğinde: bir an önce bitmeli. Bahçeli, tenis turnuvasını kazandıktan sonra 12 Nisanda “elini öpmeye gelen, MHP Milletvekili Zuhal Karakoç Dora’nın kızı Ahen ile görülüyor. (Foto: X/ZuhalKarakoç)
MHP lideri Devlet Bahçeli 14 Nisan’da herkesi ters köşeye düşüren bir çıkış daha yaptı. Bahçeli’nin turpun büyüğünü CHP’nin “kaos peşinde” olduğu yolunda paragraflar dolusu suçlamalar arasına yerleştirdiği görülüyordu. Bahçeli’nin çıkışı CHP lideri Özgür Özel’e vururken AK Partiye, müttefiki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bir an önce bitmeli” ana fikrinde açık mektup niteliğindeydi. Bahçeli sol gösterip sağ vuruyordu.
Bahçeli’nin “Dış işgal cephesi” dediği CHP yönetiminde Özgür Özel’in “şımarık ve şuursuz” siyasetiyle “100 milyon imza toplasa” da bir fark yaratıp ülkeyi seçime götüremeyeceği gibi ağır sözleri arasına zaman ayarlı bomba gibi yerleştirdiği o iki turp, o iki cümle şunlardı:
• “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi’nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir.
• “Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beratı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir.”
“Zaman ayarlı” ifadesi “ivedilikle” ifadesi nedeniyledir; MHP lideri zamana karşı, yani dinamik bir durumdan söz ediyor.
Cümlelerdeki iki ifade ise AK Partiye iki dostça uyarı niteliğinde.
Birincisi “sarih ve sahici deliller” ifadesi, diğeri de “suçsuzsa beratı” şartıdır.
MHP lideri ilk defa İmamoğlu’nun suçsuz da olabileceği ihtimalini dile getiriyor.
Bu nedenle, İmamoğlu suçluysa da suçsuzsa da bir an önce gereğinin yapılmasını talep ediyor.
Peki, kimden talep ediyor? Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un her gün bağımsız olduğunu tekrarladığı Türk yargısından mı? Öyleyse, bu yüzden Bahçeli’nin aleyhine yargının işleyişine müdahale suçlamasıyla soruşturma açılıp fezleke hazırlanacağını sanmıyorum. Yoksa Bahçeli bunu Cumhur ittifakı müttefiki Erdoğan’dan mı talep ediyor, onun yargı sürecine müdahalesini mi istiyor? Bahçeli’nin Henry Kissinger’a atfedilen “yapıcı belirsizlik” ilkesiyle lafı, özellikle “sarih” olmaktan kaçındığı söylenebilir.
Ama Bahçeli, ister Erdoğan’dan isterse yargıdan, İmamoğlu’nun suçsuz olup olmadığının bir an önce saptanmasını istiyor. Artık liselerin önüne daha fazla polis aracı çekilmeden, üniversitelerde gelecek kaygısındaki gençlerin sol yumrukları daha fazla bozkurt işaretleriyle birlikte havalanmadan, CHP kendisi dışındaki muhalif seslere de daha fazla tercüman olmaya, önlerine geçmeye başlamadan ve dikkatler Bahçeli’nin müellifi olduğu Öcalan Açılımından demokrasi ve adalet taleplerine daha fazla kaymadan…
Bahçeli demek istiyor ki “sarih ve sahici” deliller varsa, öyle asıl deliller (siz turplar diye okuyabilirsiniz) firari sanıklarda filan demeden İmamoğlu’nun bir an önce mahkûm edilmesinde, tercihan İstanbul Büyükşehir Belediyesine, hatta CHP’ye kayyım atanmasında Cumhur İttifakının faydası var. Ama böyle deliller yoksa ve uyduruk gizli tanık ifadeleriyle iddianame hazırlandıysa, İmamoğlu’nun serbest bırakılmasında da Cumhur İttifakı açısından fayda olabilir. Aksi halde İmamoğlu hapisteyken daha da güçleniyor.
Bahçeli’nin bu çıkışını, gazeteci Deniz Zeyrek’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmamoğlu dosyasını yürütenlere “Hani dosyanız çok güçlüydü?” diye sorduğu yolundaki kulis haberinin siyaset kulisinde yankılanmasından sonra yapmış olması da ilginç. Keza İletişim Başkanlığının Cumhurbaşkanının böyle bir soru sorduğunu yalanlamasının da Bahçeli’nin çıkışından sonra yapılması…
Soru geçerliliğini koruyor: İmamoğlu’nun tutuklanmasına rağmen aranan ve Erdoğan’ın “asıl turplar yolda” dedirten “sarih ve sahici” deliller hala bulunamadı mı?
Varsa daha büyük turplar neden hala çıkartılmıyor, neyin zamanı bekleniyor, yoksa neden uzatılıyor? Bahçeli’nin sorduğu da aslında bu.
En az Bahçeli’nin çıkışı kadar ilginç olan ve gelişmelerin AK Parti’deki rahatsızlığı gösterdiğinin bir işareti de ne biliyor musunuz?
Bahçeli’nin bu çıkışının AK Parti çizgisindeki Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Türkiye’nin ilk sayfalarında hiç yer almaması. Milliyet -gazeteci lisanıyla- “etekten tek sütun” da olsa vermiş. Akit ve Akşam da MHP çizgisindeki Türkgün gibi “CHP kaos peşinde” kısmından görmüş.
Ankara’da kapalı kapılar ardında yoğun hareketlilik var.
Alexandre Kojève belgeseli, 4 Haziran 1968’de Brüksel’de katıldığı Ortak Pazar toplantısının ses kaydı ile başlıyor.…
Ankara’da sabırsızlık artıyor, sinirler geriliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önerisi üzerine PKK’nın kurucu lideri Abdullah…
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü ve erken seçim “dilenecek hali…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 26 Nisan sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri, çalışanları ve Ekrem İmamoğlu…
Türkiye’de üniversite özerkliği ve kurumsallaşma yolunda ilerleme yerine zamanla bir gerileme yaşandı. Son yirmi yılda,…
PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın kurduğu örgüte silah bırakıp kendini feshetmesi çağrısında kritik bir eşiğe…