Mansur Yavaş: iktidarın dezenformasyonuna karşı durmalıyız

Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyeler sorşturmaları üzerinden iktidarın yaptığı dezenformasyon ve iftiralarla mücadeleye devamdan yana.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve CHP’li belediyeler soruşturmalarında iktidarın dezenformasyona başvurduğunu, buna karşı durduklarını ve durulması gerektiğini söyledi. Yargının AK Parti döneminde yapılan yolsuzlukları görmezden geldiğini söyleyen Yavaş “Bir kısmını görüp, bir kısmını görmemekten büyük adaletsizlik olur mu?” diye sordu.
Hafta başında Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yu ziyaret eden Yavaş gerek İmamoğlu gerekse CHP lideri Özgür Özel ile mitinglerde dezenformasyonun boşa çıkarıcı bilgilerin daha da çok vurgulanması konusunu ele aldıklarını söyledi.
Yavaş, sorum üzerine, İmamoğlu ile görüşmesinde CHP Kurultayının iptal davası ve Kemal Kılıçdaroğlu etrafındaki tartışmalar konusuna girmedikleri yanıtını verdi. Ancak Yavaş iktidar ve yargı baskısı altındayken CHP’nin iç sorunlarla meşgul olmasının seçmeni üzdüğünü gözlediğini sözlerine ekledi.
Yavaş bu nedenle ağırlığın “iktidarın dezenformasyonunu” ve iftiraları çürütmeye verilmesinden yana olduğunu vurguluyor.

Yavaş: iddiamıza sahip çıkmalıyız

Savcılıklara kendisinden önce AK Partili Melih Gökçek dönemindeki yolsuzluk iddialarına dair 100’e yakın suç duyurusunda bulunduğuna ama Gökçek’in henüz ifadeye bile çağırılmadığına dikkat çeken Yavaş şöyle devam etti:
• “Bizden önceki dönemde ABB’ye iş yaparak Türkiye’de ilk yüze giren şirketler var Ankara’da. Gazeteci Murat Ağırel iki kitap dolusu yolsuzluk iddiası yazdı. Birine el atılmıyor. Böyle bir ortamda hukuktan, adaletten bahsetmek mümkün değil.”
• “Bizim bir iddiamız var. Belediyelerin de Türkiye’nin de yolsuzluklar, israf olmadan yönetilebileceğini, bu arada iktidarın adaletsiz vergi politikalarıyla, ekonomik politikalarla ekonomik olarak mağdur ettiği vatandaşlara da el uzatılabileceği iddiasındayız.
• “Bu iddiaya sahip çıkmalıyız. Büyük bütçeler ve personel yönetiyoruz. İhaleleri şeffaf yapıyoruz, yayınlıyoruz. Yine de herkesin ne yaptığını anında bilmek zor ama denetlemek mümkün. Ben her birimime teftiş gönderiyorum ve yanlış bir şey görürsem savcılıklara kendim veriyorum.”

Yavaş’tan izlenimler

Bayramlaşma çerçevesindeki telefon görüşmemizden edindiğim izlenimleri de aktarayım.
Yavaş, pes etmemekten, mücadele etmekten yana. Soruşturmaların, “adil yargılamayla suçsuzluğunun anlaşılacağı” İmamoğlu ile 2 Haziran görüşmesi ardından söylediği üzere “Başarılı olan CHP’li belediyeleri itibarsızlaştırmak yoluyla iktidar değişikliğinin önüne geçilmesine” hizmet ettiğine inanıyor.
Kendisinin de ABB bünyesinde her an herkesin ne yaptığını bilmesinin mümkün olmadığı ama iç denetimle bunu hemen ortaya çıkarıp kendisinin savcılığa verdiği vurgusu önemli.
Yavaş, Kurultay iptali davası çerçevesinde CHP içi tartışmalara girmemeye özen gösteriyor. Şöyle bir dönemde CHP’nin enerjisini kendi içinde değil, iktidarla mücadeleye harcaması gerektiği kanısında.