Siyaset

F-35 mi Eurofighter mı F-16 mı? Türkiye’nin Stratejik Tercihi

Bir askeri tatbikatta Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 uçağı, İngiliz Hava Kuvvetlerinin Eurofighter Thyphoon uçağıyla (ön plandaki) ortak uçuşta görülüyor. (Foto: Savunma Sanayii ST)

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, 30 Haziran Pazartesi günü Ankara’daydı. Önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la bir araya geldi, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Beştepe’de kabul edildi. Bu ziyaret, Erdoğan’ın yalnızca birkaç gün önce NATO Zirvesi kapsamında İngiltere Başbakanı Keir Starmer’la yaptığı görüşmenin hemen ardından gerçekleşmesiyle dikkat çekti. Görüşmelerin merkezinde, uzun süredir Türkiye’nin gündeminde olan ancak Almanya’nın itirazları nedeniyle bir türlü sonuçlanamayan Eurofighter Typhoon alımı yer alıyordu. Ancak bu tabloda yalnızca Londra değil, Washington da önemli bir aktör konumunda.
Nasıl mı? Türkiye, bir yandan F-35 programına geri dönerek hem hava savunma kapasitesini artırmayı hem de önceden ödediği milyarlarca doları kaybetmemeyi hedefliyor. İngiltere ise Türkiye’ye en iyi ikinci tercihi olan Eurofighter satarak yalnızca ekonomik kazanç değil, aynı zamanda stratejik bir ortaklık da kurmak istiyor. Üstelik savaş uçağı teknolojisinin hızla geliştiği bir dönemde, Eurofighter’ların önemi zamanla azalabilir. Dolayısıyla İngiltere açısından bu satışın zamanlaması kritik: Şimdi satılmazsa, sonra çok geç olabilir.

Karşılıklı açıklamalar

İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy’nin Ankara ziyareti öncesi verdiği mesajlar dikkat çekiciydi. Türkiye ile Eurofighter savaş uçağı satışında “mükemmel ilerleme” sağlandığını belirten Lammy, bu adımın ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açabileceğini vurguladı. NATO içinde Türkiye’nin stratejik önemine dikkat çeken Lammy, siyasi ve ekonomik ilişkileri de güçlendirme niyeti taşıyor.
Temmuz’da başlaması beklenen Serbest Ticaret Anlaşması görüşmeleri de bu yönelimin ekonomik ayağını oluşturuyor. Brexit sonrası dönemde Türkiye, İngiltere için yalnızca bölgesel değil, ticari olarak da kritik bir ortak konumunda.
Bunun yani sıra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Eurofighter ve diğer iş birliklerinde “verimli bir süreç” yürütüldüğünü söyledi.
Ancak sadece bir gün önce çok önemli başka bir açıklama da yapıldı, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack da Türkiye’nin F-35 programına dönüşüyle ilgili olumlu sinyaller verdi. “Kongre yeniden değerlendirmeye hazır,” diyen Barrack, yıl sonuna kadar çözüme işaret etti.
İran-İsrail gerilimiyle yeniden öne çıkan hava savunma konusu, Türkiye’yi hem stratejik müttefik hem de rekabet edilen bir pazar haline getirdi. İngiltere, Eurofighter satışıyla Türkiye’yi ABD etkisinden uzaklaştırmayı ve uzun vadeli iş birlikleriyle Ankara’ya daha da yakınlaşmayı hedefliyor. Washington ise Türkiye’yi tamamen kaybetmemek için süreci yakından izliyor.

KAAN’ı beklerken

Her ne kadar Türkiye, NATO’nun en büyük kara ordularından birine sahip olsa da hava savunma alanında zannedildiği kadar güçlü değil. Aksine, bu alanda oldukça kırılgan bir noktada duruyor. Bu kırılganlığın temelinde ise teknik yetersizlikten çok, yıllardır yapılan stratejik hatalar yatıyor.
Evet, Türkiye SİHA alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden biri. Ancak bu başarı, yaşlanan F-16 filosu ve elde olmayan F-35’lerle birlikte düşünüldüğünde tablo pek de iç açıcı değil. Zaten bu yüzden bir yandan ABD’den yeni nesil F-16’lar alma gayreti var. Tam da bu nedenle, Türkiye’nin Eurofighter arayışı bir tercihten çok zorunluluk haline geliyor.
Peki “Bizim de KAAN’ımız var” demek çözüm mü? Henüz değil. Türkiye’nin gurur kaynağı olan KAAN projesinin motoru hâlâ bir bilinmezlik. İngiliz Rolls-Royce iş birliği teklifini çoktan kapattı, Ankara’nın yeniden masaya dönmesini bekliyor. Türkiye ise motoru kendi başına yapabileceğine dair kaynağı belli olmayan bir özgüven taşıyor.
Elbette bu teknik olarak imkânsız değil. Ama üretim gerçekleşse bile, KAAN’ın motoru muadillerine göre geri kalmış olabilir. Kısacası, Türkiye’yi zorlu, maliyetli ve zaman alıcı bir yol bekliyor.

İngiltere’nin Eurofighter çabası

Eurofighter meselesi, kağıt üzerinde cazip görünse de masada hiç kolay bir dosya değil. Uçakların yüksek maliyeti bir yana, satışın gerçekleşmesi Almanya’nın siyasi onayına bağlı. Ve Berlin, Ankara’yla savunma iş birliğine pek de istekli değil. Olursa İngiltere’nin zorlaması ile olacak.
Açık konuşmak gerekirse, İngiltere şu anda Türkiye’ye Eurofighter satabilmek için deyim yerindeyse taklalar atıyor. Çünkü bu iş yalnızca bir uçak satışı değil; eğitim, bakım, yedek parça ve uzun vadeli iş birlikleriyle milyarlarca dolarlık bir pazar anlamına geliyor. Rolls-Royce’un yıllar önce kapattığı motor defterini yeniden açmaya yanaşması da bu ekonomik iştahın bir başka göstergesi olabilir.

Süreçler birlikle yürütülmeli

Ama işin diğer tarafında, yani Türkiye cephesinde de tablo toz pembe değil. Erdoğan yönetimi, savunma sanayii üzerinden dış politika alanı açmaya çalışsa da ülkenin içinden geçtiği ağır ekonomik kriz göz ardı edilemez. Eurofighter gibi dev bütçeli bir satın almayı finanse edebilmek, şu anki ekonomik koşullarda gerçek bir cambazlık gerektiriyor.
Bu sıkışıklık yüzünden Türkiye, bir yandan F-16 modernizasyonunu tamamlamaya ve F-35 programına geri dönmeye çalışıyor. Diğer yandan da Eurofighter seçeneğini masada tutarak Batı’yla pazarlık alanını genişletmeye uğraşıyor. En ideal senaryo, her iki sürecin paralel biçimde ilerletilmesi. Ancak işler yolunda gitmezse, Türkiye ne F-35’e dönebilir ne de Eurofighter’ı alabilir. O zaman da geriye, motor6nu bekleyen KAAN projesi ve yaşlanan F-16 filosu kalır.

Ahmet Erdi Öztürk

Londra Metropolitan Üniversitesi

Recent Posts

Nuri Çolakoğlu, gazetecilikten siyasete Altan Öymen’i yazdı

Altan Öymen’in vefat haberi gazeteci milletini derinden üzdü. Altan Abi’yi 93 yaşında hâlâ mitinglerinde, toplantılarında…

7 saat ago

Gazetecilerin Altan Abi’si, CHP’nin akil insanı Altan Öymen vefat etti

Kıdemli gazeteci ve önceki CHP genel başkanlarından Altan Öymen tedavi görmekte olduğu Şişli Florence Nightingale…

8 saat ago

İktidar girdiği sarmaldan çıkmalı, siyasi krize çeyrek var

Aslında hem iktidar hem muhalefet girdikleri sarmaldan çıkamıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da CHP lideri Özgür…

16 saat ago

AB vize sorununda kısmi rahatlama: göçmen gönderme niyeti olmasın da

Avrupa Birliği’nin (AB) Ankara Temsilcisi Thomas Ossowski 18 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında AB Komisyonunun 15…

1 gün ago

Ümmeti savunmak mı Cumhuriyeti korumak mı?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta CHP lideri Özgür Özel'e cevaben dile getirdiği “Ümmeti savunmak suç…

2 gün ago

İsrail Ortadoğu’nun kabadayısı: sıra Suriye’de. Türkiye rahatsız

Cümlenin tamamı aslında şöyle: ABD ve AB dayısı, İsrail Ortadoğu’nun kabadayısı. Gazze, Ramallah, Lübnan’dan sonra…

2 gün ago