Sahte diploma krizi ve veri güvenliği üzerine BTK açıklaması doyurucu değildi. AK Parti’nin “partili arkadaşlarımıza iftira” söylemi ise manidar.
Tipik bir “Dağ fare doğurdu” olayına daha Ulaştırma Bakanlığına bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) 7 Ağustos’taki yazılı açıklamasında tanık olduk.
Açıklamanın bağlantısını şuraya koyuyorum, isteyen okuyabilir, size özetini söyleyeyim: her şeyin 2024 yazından beri farkındaymışlar, her şeyi doğru ve zamanında yapmışlar. Neyse ki (duyduğuma göre Beştepe’nin teşvikiyle) İçişleri Bakanlığının daha önce yaptığı açıklama var; oradaki bilgilerin ayağı yere basıyor, resmin tamamını göstermese de. Tek somut bilgi, 44 sahte e-imzanın iptal edildiği.
Taklit edilmiş ve onunla işlem yapılmış imzalar arasında, bu işleri bir üniversiteden ihbar gelmeden önce de gözetmekle sorumlu BTK’nın başındaki Ömer Abdullah Karagözoğlu’nunki de var.
Ondan bahis yok.
BTK, Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan’a bağlı, AK Partinin çok diplomalı süper genç kadrolarından.
Ondan da ses yok.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da konuşmadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 8 Ocak 2025’te kurulmuş Siber Güvenlik Başkanlığına hala atama yapılmadığının görüldüğünü yazdım. Oradan da yalanlama ya da doğrulama gelmedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olayı kendi açısından anlattı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bunu kendi açısından anlattı.
Konunun doğrudan muhataplarından doyurucu bir açıklamaysa hâlâ gelmedi.
Ama AK Parti iktidarının konuya nasıl yaklaştığını bir başka makam güzelce anlattı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sahte imza ve diploma davası ile BTK bağlantılı tartışmalar üzerine şunları söyledi:
• “Devlet kurumlarının 1 yıl önceden fark ettiği durum söz konusudur. İlgili kurumlar uyarılmıştır. Sonuna kadar gideceğiz. Arkadaşlarımıza yönelik iftiralara pirim vermeyeceğiz. Sahtecilik yapan ne varsa söküp atacağız.
• “Bunu partiler arası tartışmaya çevirmeye çalışıyorlar. Partili arkadaşlarımıza saldırmaya çalışıyorlar. Bunlar sabotaj girişiminden başka bir şey değil.”
Aynı açıklamada iki defa “arkadaşlarımız” olunca, hatta ikincisinde “Partili arkadaşlarımız” denilince, iş arkadaşların korunmasına, siyaseten yedirilmemesi çabasına dönüşüyor.
Bakan Yardımcısı Sayan, Bakan Uraloğlu’ndan önce de 2018’den bu yana BTK’dan da sorumlu o görevde, iktidar açısından güvenilir bir “arkadaş”.
İktidar cephesinden kulis alan gazetecilerden Osman Diyadin, 20 Mart’ta yazmış ki, Siber Güvenlik Başkanlığı için BTK sorumlusu Sayan ile ismi geçen diğer kişi Ali Taha Koç.
AK Parti’nin TürkCell Genel Müdürü, daha önce Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı, AK Partinin Kültür ve Turizm Bakanlarından Atila Koç’un oğlu.
Belki başka arkadaşlar da vardır, henüz nereye aday olduğunu bilmediğimiz arkadaşlar.
Bakın, bu soruşturma geçen yıl başlamış, bu yıl operasyonlar yapılmış, dava açılmış, iddianame kabul edilmiş ve ancak o aşamada “patlamış”.
Bu işleri yapan o altı kişilik kaldırım çetesi mi? İçeriden bağlantıları yok mu? Olayın boyutları açıklandığı kadar mı, yoksa iş buraya gelene dek halının altına süpürülen dosya var mı?
Madem devlet olaya el attı, yargılama sürüyor, bu konunun tartışılmasından duyulan rahatsızlık nedir?
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen uyuşturucu operasyonu çerçevesinde gözaltına…
Artık zihnin nabzını tutan mekanizma toplumların duygu termometresini, öfke seviyesini, umut dozunu belirleyen şey tanklar,…
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Çıkar amaçlı suç örgütü” kurmakla suçlandığı davanın 9…
Kıbrıs, umut vaat edip hayal kırıklığıyla sonuçlanan diplomatik anlara yabancı değil. Ada, çözüm beklentisiyle başlayan…
Ankara’da Suriye asabiyeti, birbiriyle bağlantılı iki düzlemde artıyor. Biri, İsrail’in Ahmed Şara yönetimi ve…
TBMM lokantasında staj yapan 16 yaşındaki kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan bir…