Milli Savunma bakanlığı, Karadeniz üzerinden gelen bir İHA!nın Türkiye topraklarında bir F-16 tarafından düşürüldüğünü açıklamıştı. (Foro MSB)
Manisa, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın cenazesine katılan CHP milletvekillerinden Namık Tan 15 Aralık akşamı İzmir’den Ankara’ya dönüyordu. Ama Ankara’ya değil, onun yerine Konya’ya indiler. İstanbul’dan gelen uçaklar da Ankara yerine Konya’ya indirilmişti. Ankara Esenboğa Havalimanı Milli Savunma bakanlığının (MSB) uyarısı üzerine 18.30 civarında iniş kalkışlara kapatılmıştı. Alan tekrar 19.50 gibi trafiğe açıldı.
Esenboğa’nın neden geçici olarak kapatıldığı kısa süre sonra durum MSB açıklamasıyla anlaşıldı.
Açıklama şöyleydi:
• “Karadeniz üzerinden hava sahamıza yaklaşan bir hava izi tespit edilmiş ve rutin prosedürler kapsamında takibe alınmıştır.
• “Hava sahası güvenliğinin sağlanması amacıyla, NATO ve Milli Kontroldeki F-16’larımıza alarm reaksiyon görevi verilmiştir.
• “Söz konusu hava izinin kontrolden çıktığı anlaşılan bir insansız hava aracı olduğu belirlenmiş; herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemek adına, meskûn mahal dışında emniyetli bir bölgede vurularak düşürülmüştür”
Sorular peşi sıra sorulmaya başladı. Olasılıklar çoktu:
– İHA Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olup “kontrolden çıkmış” olabilir miydi?
– İHA Karadeniz’deki bir başka NATO gücüne ait olabilir miydi? Aynı devam soruları geçerliydi.
– Ukrayna gizli servisi SBU, o gün daha erken saatlerde Rusya’nın Karadeniz’in doğusundaki Novorossisk limanı üssünde demirli bir denizaltısını, “Sea baby” adını verdiği İnsansız Deniz Aracıyla (İDA) vurmuştu. MSB açıklamasında sözü edilen İHA Rusya ya da Ukrayna’ya ait olabilir miydi?
Kime ait olursa olsun, “Karadeniz’den yaklaşan” İHA acaba arıza sonucu mu, yoksa bir siber saldırı sonucu mu kontrolden çıkmıştı?
Başka sorular da vardı.
Örneğin İHA neden Karadeniz üzerinde saptanıp düşürülmemiş de Türkiye sınırları içine “Meskûn mahal dışına” erişmesi beklenerek düşürülmüştü? Acaba vurup düşürme konusunda emir-komuta zincirinde bir gecikme mi söz konusuydu?
Neresiydi “mekûn mahal dışı”?
Gazeteci Dicle Canova, 16 Aralık öğle saatlerinde, İHA’nın Kastamonu üzerinden gelerek Ankara’nın kuzeydoğusunda Elmadağ-Çankırı arasında düşürüldüğünü bildirdi.
MSB bu iddiayı ne doğruluyor ne yalanlıyordu. Sorulduğunda “Açıklamamızı bekleyin” yanıtı alınıyordu.
Bazı kaynaklar vurulan İHA’nın dağılan parçalarını arama çalışmalarının sürdüğünden söz ediyordu.
CHP’nin Dış Politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, İHA’nın Karacahasan köyü civarında, ROKETSAN üretim tesisi yakınlarında düşürüldüğü iddialarını hatırlatıyor, İHA’nın nasıl Türkiye’nin stratejik noktalarının yakınlarına erişebildiğini sorguluyordu. ROKETSAN, yerli roket tasarım ve üretimiyle Türkiye’nin son zamanlarda askeri sanayinde öne çıkmasını sağlayan kurumlardandı. CHP’nin Savunma konuları Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise MSB yetkililerini şeffaf olmaya çağırıyor, olayın Türkiye’nin hava savunma sisteminde alçak irtifada seyreden uçaklara karşı zafiyetleri gösterdiğini, moral bozmak istemediklerini ama, acilen kara ve denizde hava savunmasına öncelik verilmesi gerektiğini söylüyordu.
Muhalefet bu eleştirileri getiriyor ve sorguluyordu ama hükümet ne diyordu?
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bu haber-analizin yazıldığı 17 Aralık öğle saatlerine dek henüz bir açıklama yapmamıştı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından da henüz bir açıklama yapılmamıştı.
MSB kaynaklarından alabildiğim son bilgiler ise, araştırmanın henüz sürdüğü, F-16 tarafından vurulan İHA parçalarına henüz ulaşılamadığı ve İHA’nın milliyetinin henüz saptanamadığı yönündeydi.
İster kontrolden ya arıza ya siber saldırıyla kontrolden çıkmış bir Türk İHA’sı olsun, ister yabancı bayraklı olsun, Başkent Ankara’nın çok yakınlarına dek erişebilmiş bir İHA’nın, sadece ROKETSAN değil, ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN gibi stratejik hedeflerin bulunduğu yerlere erişmeden az önce vurulup düşürüldüğünden söz ediyorsak, halkın daha şeffaf açıklama bekleme hakkından da söz ediyoruz demektir.
Avrupa Birliği denince uzun yıllar akla gelen tanımı bugün hâlâ hatırlıyorum: “Ekonomik dev, siyasi cüce.”…
Terörsüz Türkiye süreci hâlâ son derece belirsiz ve kırılgan bir zeminde ilerliyor. Ankara’da bu dosyanın…
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze için kabul ettiği 2803 sayılı karar, Trump yönetiminin 20…
Adli Tıp Kurumunun Can Medya grubu ve Habertürk’ün görevden alınan tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Mehmet…
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına getirildiği 8 Ekim…
TBMM Genel Sekreteri Kürşat Kırbıyık, Meclis lokantasında staj yapan bir kız öğrenciye tacizde bulunulması konusunda…