Erdoğan AKP’ye “Haydi Sahaya” Dedi Ama Bu Asgari Ücretle Nasıl Olacak?

İşçiler katılmadı, hükümet aldırmadı, sadece işveren temsilcileriyle oturup 23 Aralık’ta karar verdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan 2026 için geçerli asgari ücreti 28 bin 75 lira olarak açıkladı. Türk-İş görüşmelere katılmayı reddetmiş ama asgari ücret beklentisini 39 bin 525 lira olarak ilan etmişti. CHP lideri Özgür Özel de Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın önerisini desteklemişti.

Türk-İş, işçileri temsilen toplu görüşmelere katılsaydı da durum değişmeyecekti. Katılmama gerekçeleri zaten pazarlık görüşmelerindeki katılım oranıydı. Beş işveren, beş işçi temsilcisi ve AK Parti hükümeti adına Çalışma Bakanı. Ama iş oylamaya gelince hükümetin hep işverenden yana oy kullandığını söylüyordu sendikalar.

Asgari Ücret İlk Defa…

Sendikaların bir itirazı da hükümetin asgari ücreti yaşanan enflasyona göre değil, tahmin edilen enflasyona göre hesaplamasıydı. Zaten hedefler tutmuyor işçi, emekçi ve emekli kaybettiğiyle kalıyordu.

Türkiye’de artık istisna değil, kural haline gelen ve çalışanların yarıdan fazlasına ödenen asgari ücretin son düzeyi emekçi ve emekliler için soğuk duş oldu. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK işçi sendikası konfederasyonları da muhalefet partileri de bunu kabul etmeyeceklerini söyleyip değiştirilmesini, istediler.

Asgari ücretin açıklanacağı toplantıda birkaç saat önce Ankara’da Ulus Meydanında “Gelirde adalet, vergide adalet, insanca geçinecek ücret” mitingi yapan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2025’teki 22 bin 104 liranın daha Şubat ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı altına indiğini söylemişti. Son açıklanan 28 bin 75 liralık asgari ücret, bu yıl ilk defa daha Ocak ayında Türk-İş’in hesapladığı “açlık sınırının” altında kaldı. Türk-İş’in Kasım 2025 hesaplarında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 29 bin 828 lira,  yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 lira olarak duyuruldu.

Erdoğan’dan AKP’ye: Haydi Sahaya

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise 2026 asgari ücretinin AK Parti’nin hem emekçilerin, çalışanların hem de işverenlerin yanında olduğunu kanıtladığı kanısında. 24 Aralık’ta AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, işçilere yüzde 27 artışın hayırlı olmasını dilerken, işverenlere asgari ücret desteğini de çalışan başına 1000 liradan, aynı oranda artırılarak bin 270 liraya çıkardıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı muhtemelen emekçilerin asgari ücreti yeterli bulacaklarını düşünüyor ki o toplantının daha başında AK Partili il, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları ve elbette milletvekillerinden sahaya inip “en tepeden en ücra birimlere kadar tek tek hane ziyareti, ev sohbetleri, kahvehane buluşmaları, sivil toplum kuruluşları ve esnaf ziyaretleriyle yine milletle bir araya” gelmelerini istedi. “Yine” vurgusu dikkat çekici. Bir süredir ekonomik kriz nedeniyle AK Parti yönetici ve vekillerinin seçmen arasında eskisi gibi karışmadığı iddiası, haftada iki miting düzenleyen CHP lideri Özel’in en sevdiği söylemlerden.

Asgari Ücrete CHP’li Belediyeler Yanıtı

Erdoğan, parti yetkililerinin bugün Regaip Kandiliyle başlayacak ve kış boyu sürecek “Üç Aylar”, Recep, Şaban ve Ramazan için özel bir program hazırladığını söyleyerek “Bu soğuk kış günlerinde bacaları tütmeyen evleri mutlaka bulmanızı, oralarda yaşayan kardeşlerimizin kapısını mutlaka çalmanızı, imkânlar dâhilinde hepsine tek tek el uzatmanızı istirham ediyorum” dedi.

Sanki AK Parti iktidara 23 yıl önce değil, yeni gelmişti, önceki hükümetten enkaz devralmıştı ve bacası tütmeyen evlerden önceki iktidar sorumluydu…

Şimdi bu asgari ücretle, şu kış günlerinde AK Parti milletvekilleri ve parti örgütleri, Erdoğan’ın talimatıyla kime oy verdiğine, hangi etnik, dini gruptan olduğuna bakmaksızın seçmenin kapısını çalıp kaç kilometre yol ve köprü, ne kadar büyük adalet sarayları, devasa hastaneler yapıp bu hizmetlerin unutulmamasını sağlamakla görevli. Çaldıkları kapılarda asgari ücret sorulduğunda, bitmeyen şatafat ve israf sorulduğunda, lafı CHP’li belediyelerin yolsuzluklarına, Ekrem İmamoğlu davasına getirip durumu toparlamaya çalışacaklar sanırım; Erdoğan konuşmasında bunu da söyledi.

2026’da Seçim Sinyali mi?

Peki, Erdoğan’ın bütün bu sıkıntılı ekonomik manzaraya karşı, üstelik vatandaşta asgari ücret tepkisi tazeyken AK Parti teşkilatını, deyim yerindeyse seçmenden siyaseten hırpalanma pahasına sahaya sürmesi 2026’da erken seçim ihtimalini mi gösteriyor.

Özel, dün gece İstanbul, Kağıthane’de düzenlediği mitingde bir yandan AK Parti’nin asgari ücretine yüklendi, diğer yandan Erdoğan’a 2026’da seçim çağrısını yineledi. Özel’in Erdoğan’a “Hazırsan ama sen, ama oğlun, ama damat, ama kuyunu kazan bakan, çıkın karşımıza sandıkta mertçe yarışalım demesi de AK Parti’de, kendi deyişiyle “taht kavgaları” söylentilerine göndermeydi.

Erdoğan ise 2026’nın seçime hazırlık yılı olacağını söyleyerek 2028 olmasa bile 2027 ihtimaline kapıyı açık bıraktı ki bu da bizi AK Parti çevrelerinde konuşulan 2027 sonbaharı tarihine taşıyabilir.

Bakalım AK Partililerin “Üç Aylar” boyunca asgari ücretle imtihanı nasıl geçecek?