Categories: Siyaset

Yalnızca “Yaşasın Cumhuriyet” Demek Yetiyor mu?

Klişeleri bir yana bırakmaya başlamanın zamanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün 95 yıl önce Cumhuriyeti ilanının yıldönümünde, 100’üncü yıla beş kala gelmedi mi daha?
“Yaşasın Cumhuriyet” derken acaba sadece başta bir padişah, bir halife bulunmaması halini mi kast ediyoruz?
Yalnızca Cumhuriyet sıfatını taşımak yeter mi Türkiye’ye, yetiyor mu bizlere?
Eğer yalnızca bir yönetim biçimi tanımı yapıyor olsaydık, İran İslam Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyetinin de birer cumhuriyet olduğunu, ama (en azından bizden) ileri demokratik özgürlüklere sahip İngiltere gibi, İspanya gibi, Hollanda, İsveç gibi ülkelerin şeklen monarşiyle yönetiliyor olduğunu da anımsamamız lazım.
Cumhuriyet kavramı, ne dünyada, ne Türkiye’de bundan 95 yıl önceki gibidir; içini demokratik hak ve özgürlüklerle dolduramıyor, hukuk devleti ilkeleriyle işletemiyorsanız anca kendinizi kandırırsınız.
“Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” sözü içi boşaltılmış bir klişeye dönüşmemelidir.
Türkiye, Kurtuluşunu ve Kuruluşunu temsilcilerinin oluşturduğu Meclis’in gücü ve önderliğiyle vermiş bir ülkedir. Meclis güçsüzleştirilip oy makinasına dönüştürülüyorsa sorun var demektir.
Bundan neredeyse bir asır önce, Atatürk’ün ufkuyla kadına seçme ve seçilme hakkını teslim etmiş Cumhuriyetimizde kadınlar hâlâ evde, işte, dışarıda var olma mücadelesindeyse, sorun var demektir.
Din işleriyle devlet işleri arasındaki ayrım giderek belirsizleşiyorsa, toplumsal ilişkilerde inanç ölçüleri kullanılmaya, kullanmayanlar dışlanmaya başlıyorsa sorun var demektir.
Mahkemelerin önemli kararlarda siyasi iktidardan işaret beklediği izlenimi yaygınlaşıyorsa, insanlar mahkeme yerine mafyaya başvurur hale geliyorsa sorun var demektir.
Konuşan Türkiye’den çekinen Türkiye aşamasına gelindiği, eleştiriye hakaret, yıkıcılık gözüyle bakıldığı Cumhuriyetimizde basın sermaye hareketleriyle tek tipleşiyorsa sorun var demektir.
Cumhuriyete laik, demokratik, sosyal hukuk devleti özellikleriyle, çoğunlukçu değil, çoğulcu demokrasi özellikleriyle, adil yargı, özgür basın kadın-erkek eşitliği, kişi hak ve hürriyetleriyle birlikte sahip çıkamıyorsak, sorun var demektir.
O yüzden “Yaşasın Cumhuriyet” derken, yaşasın laiklik, yaşasın çoğulcu demokrasi, çok sesli basın, laiklik, toplumsal cinsiyet eşitliği, adil yargı, adil kalkınma demek istiyorum.
Ve Atatürk’ü unutmuyorum; saygıyla, sevgiyle, rahmetle anıyorum.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

İstanbul gerilimi Gürsel Tekin CHP’ye polis zoruyla girebilsin diye mi?İstanbul gerilimi Gürsel Tekin CHP’ye polis zoruyla girebilsin diye mi?

İstanbul gerilimi Gürsel Tekin CHP’ye polis zoruyla girebilsin diye mi?

CHP Gençlik Kolları 7 Eylül akşam saatlerinde üyelerine saat 23.00’te İstanbul İl Başkanlığında toplanma çağrısında…

4 saat ago
Filenin Sultanları Dünya İkincisi olduFilenin Sultanları Dünya İkincisi oldu

Filenin Sultanları Dünya İkincisi oldu

Türk Kadın Milli Voleybol Takımı Dünya Şampiyonasında ikinci oldu. Filenin Sultanları, Bangok’ta İtalya oynadıkları final…

8 saat ago
Akdeniz’de Mikroplastik Kirliğinin Doğal  Savaşcısı: Neptün ToplarıAkdeniz’de Mikroplastik Kirliğinin Doğal  Savaşcısı: Neptün Topları

Akdeniz’de Mikroplastik Kirliğinin Doğal  Savaşcısı: Neptün Topları

 Akdeniz’in sığ kıyılarında yürürken, dalgaların ayaklarınızın dibine bıraktığı yosun parçaları arasında farklı bir şeye rastlayabilirsiniz.…

15 saat ago

CHP’de kritik günler, Özel’den peş peşe karşı hamleler

CHP lideri Özgür Özel, CHP yönetimine yargı kuşatması ile parti dışından ve parti içinden aylardır…

16 saat ago

Yüzümüzü voleybol ve basketbol güldürüyor: iki başarı aynı günde geldi

Sporda Türkiye’nin yüzünü güldüren iki başarı aynı gün, 6 Eylül’de geldi. Kadın Voleybol Milli Takımı…

2 gün ago

Tianjin Zirvesi: Erdoğan–Şi–Putin Buluşması ve Türkiye’nin İnce Dengesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, içerdeki yoğun gündeme rağmen binlerce kilometre yol katedip Tianjin’deki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)…

2 gün ago