Categories: Siyaset

Yıldırım 23 Haziran’da yine kaybederse Erdoğan ne yapacak?

İstanbul’daki 23 Haziran seçim tekrarı yaklaştıkça Ankara’da artan iddialardan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs gerilimini, ya da ABD’nin son mektubuyla tırmanan S-400 krizini gerekçe gösterip edip seçimi yaptırmamaya çalışacağı iddialarının üzerinde durmayacağım. Bunların bir kısmı olgulardan çok varsayımlara dayanıyor.
Ama bir başka işaret var ki, eğer Binali Yıldırım bir daha kaybederse Erdoğan’ın artık sonucu kabul etmeye hazır olduğunu gösteriyor. O işaret, Erdoğan’ın açıklanan programında 23 Haziran öncesi İstanbul’da büyük bir seçim mitingi yapma planının bulunmadığı yolundaki haberler. AK Parti resmen bu konuda “bilgi veremiyor”, ancak isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan Erdoğan’a yakın bir isim, “son dakikada büyük bir değişiklik olmazsa” büyük bir seçim mitingi yapma planının “baştan itibaren” zaten olmadığını telefon görüşmemizde söyledi.
Erdoğan’ın bu haftayı Ankara’da geçirmesi, 14-15 Haziran’da Tacikistan’da yapılacak Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler konferansına katılması, dönüşünde ise 16 Haziran’da Fox TV’den İsmail Küçükkaya yönetiminde Ekrem İmamoğlu ile canlı yayına katılması öncesinde Yıldırım ile bir görüşme yapması bekleniyor. Yıldırım’ın İstanbul’daki mitinglerini gelecek haftaya bıraktığı haberleriyle birleştirildiğinde, Erdoğan’ın “son dakikada” programını değiştirip bu mitinglerden birine katılıp katılmayacağı da muhtemelen bu görüşmede Yıldırım’dan bu yönde bir ihtiyaç talebi gelip gelmeyeceğine bağlı olarak şekillenecek.
Aynı kaynak, Ankara’da dolaşan “Ekrem İmamoğlu 100 binden fazla farkla kazanırsa ne ala, yoksa seçim iptal süreci yeniden başlatılacak” söylentilerinin ise aslının bulunmadığını, sandıktan ne sonuç çıkarsa kabul edileceğini de söyledi. Yani İstanbul İl ve İlçe Seçim Kurulu başkan ve üyeleri üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan soruşturma baskısına rağmen Yıldırım yine kaybederse, Erdoğan bu defa kabul edecek; hem siyasi işaretler, hem kaynağımın teyidi bunu gösteriyor.
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve seçim ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimi öncesinde İstanbul’da birlikte miting düzenlemişler, ama bu miting İmamoğlu’nun yarışı önde bitirmesine engel olamamıştı. Gerçi bu seçimde Bahçeli, daha önce vaat ettiği “karargâhını İstanbul’a taşıma” eylemini henüz hayata geçirmedi, bu da İyi Parti lideri Meral Akşener’in “mitil nerede, mitil?” diye takılmasına yol açıyor. Gerçi AK Partililer Bahçeli’nin henüz İstanbul’da sahaya çıkmamış olmasını gözlemlemekle birlikte, bu durumdan pek de rahatsız görünmüyorlar. Çünkü AK Parti’nin bu seçimde Binali Yıldırım lehine sandığa götürmek istediği tarikat ve cemaat oylarıyla muhafazakâr Kürt seçmen MHP ve Bahçeli’ye adeta siyasi anlamda “alerjik”. Ve hisler karşılıklı… Bahçeli, hükümetin PKK’nın İmralı’da mahpus lideri Abdullah Öcalan’a –sekiz yıl aradan sonra- avukatlarıyla görüşme izni verilmesini sineye çekti ama Yıldırım’ın Diyarbakır’da “Kürdistan” ve “pekeke” demesine dayanamadı, tepki gösterdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim ortağı Akşener bu fırsatı da değerlendirdi ve Yıldırım’a 31 Mart öncesi terörist dediği Kürtlerin oylarını şimdi Diyarbakır’da “Kürdistan” diyerek boşuna almaya çalıştığını söyledi. HDP’nin ağır toplarından Pervin Buldan, en azından kendi parti tabanı bakımından bunun söz konusu olmadığını söyledi ama HDP’nin İslamcı Kürtler üzerinde fazla etkisi olmadığı da biliniyor.
Özetle, AK Parti, İmamoğlu’nun yeniden kazanmaması için ilçe seçim kurulları ve sandık kurulları dâhil her türlü önlemi alıyor, parti teşkilatı karargâhı İstanbul’a kurmuş var gücüyle çalışıyor, anketler hâlâ burun buruna bir yarış gösteriyor ama buna rağmen Yıldırım kazanamazsa, Erdoğan yeniden YSK üzerinden iptal ettirmeye çalışmayacak, sonucu kabullenecek gibi görünüyor. Böyle bir durumun zaten iki dönemdir küçülen ekonomi üzerine, ABD ile krize ek olarak yeni yük bindirme ihtimali de dikkate alınıyor. Erdoğan’ın 28-29 Haziran’da Japonya’daki G20 zirvesi çerçevesinde ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme öncesinde iç siyaset sorunlarını geride bırakma arzusu da, asli olmasa da bir etken olarak düşünülebilir.
Her halükârda, Erdoğan’ın İmamoğlu’nun yeniden kazanması durumunda, CHP’li belediye başkanlarının yetkilerini kısmak için neler yapabileceği üzerine çeşitli tahminler mevcut ama kesin olan bir şey var ki, böyle bir durumda AK Parti içinde Yıldırım’ın yeniden kaybetmesinden sorumlu tutulacakları sert bir tasfiye operasyonu bekliyor; ilk sonuç muhtemelen o olacak.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Yargı reformu için tek hedef: Tek celse yargılama hem âdil hem kolay

Kendimden korkuyorum artık. Bıkkınlık gelip Stockholm Sendromuna yenik düşmekten, sahte mutluluk yaşayıp adalet mücadelesini bırakmaktan…

2 saat ago

Netanyahu ve Gallant’a Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden tutuklama emri

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında…

3 saat ago

Kılıçdaroğlu davası, siyasete yargı baskısı ve CHP’nin durum

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün 22 Kasım'da Ankara’da yargılanmaya başlaması Türkiye’de siyaset üzerindeki…

3 saat ago

MHP’lilere dair kaçakçılık zannını Bahçeli’ye Erdoğan mı söyledi?

Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…

19 saat ago

Ankara’da 500 madenci özelleştirmeye karşı kendini madene kapattı

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…

20 saat ago

MHP’de üç vekil istifa ettirildi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…

1 gün ago