Categories: Siyaset

Dağ fare doğurdu; yayın seçim sonucunu etkilemez

Bunun sebebi belki de siyasilerin yüz yüze konuşmaya “hamlamış” olmalarıdır. Belki tartışma kurallarının AK Parti ve CHP yetkilileri tarafından saptanması, adayların karşılıklı tartışmasına izin verilmemesidir. Fark etmez. İsmail Küçükkaya elinden geleni yaptı ama Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın canlı TV yayını tartışmalarında deyim yerindeyse dağ, fare doğurdu.
Ekranların başına kilitlenen milyonlarca izleyici, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık döneminde AK Partililerin canlı yayında rakiplerle tartışmasını yasaklamasından bu yana ortadan kalkan bu demokratik âdetin varlığını hatırlaması dışında, adaylardan yeni bir şey duymadı. Hatta daha önce söylenenler kadarını dahi duymadı.
Tartışma programı olması güzeldi ama ben bu program nedeniyle 23 Haziran İstanbul seçiminin sonucunu değiştirecek oy kaymaları olacağı kanısında değilim. Örneğin, Yıldırım’a oy vermeye kararlı AK Parti seçmeninin yıllarca Fethullah Gülen’in Türkçe Olimpiyatlarına Ulaştırma Bakanı olarak destek verip açılışlarında konuşmuş Yıldırım’ın bu cemaatle ilişkisi sorulunca “yok” demesi nedeniyle sandığa gitmekten vaz geçeceğine fazla ihtimal vermiyorum. Ya da İmamoğlu’na oy verecek CHP seçmeninin tartışmanın en değerli ilk bölümünü 31 Mart rakamlarıyla doldurup Beylikdüzü’nde söz verdiği sayıda kreşi açamamış olması nedeniyle fikrini değiştireceğine de fazla ihtimal veriyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tacikistan dönüşünde bu tartışmanın çok önemli gerçekleri ortaya çıkaracağı tahmini ardından Erdoğan, ya da bir AK Parti ağır topunun canlı yayına bağlanmak isteyeceği yolundaki siyaset kulisinde yayılan endişelerin boşa çıkması iyi oldu; en azından adil bir tartışma görüntüsü korundu. Ama önemli bir şeyin ortaya çıkmadığını, yalanlarla gerçeklerin bu yayınla ifşa olmadığını da söylemek zorundayız.
Özetle, İstanbul seçimin 23 Haziran’da tekrarı üzerine yapılan bu tartışma, üzerine tek sesliliğin perdesi çekili siyaset hayatına bir nebze olsun renk getirmesi bakımından yararlı oldu ama sonuç üzerinde belirleyici bir etkisi olacağını söylemek pek mümkün değil. Rüzgâr dönmüş görünüyor ve buna ayrıca değinmek gerekiyor.
Seçimi hâlâ AK Partinin kendi gücüyle ne kadar küskün seçmeni sandığa götürebileceği belirleyecek gibi görünüyor ve bu konuda Binali Yıldırım’ın parti örgütünden istediği desteği alamadığı, adeta ortada bırakıldığı gibi bir görüntü de hâkim olmaya başladı. Bir de “mitili atıp” karargâhını İstanbul’a kuracağını söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mehter marşı eşliğinde yaptığı İstanbul çıkartmasının yalnız bir gün sürmesi konusu var ki, ona da ayrıca değinmek şart.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

İYİ Parti’nin yeni lideri Musavat Dervişoğlu

Seçim yenilgilerinin ardından iç çalkantılarla gündemden düşmeyen İYİ Parti'nin 5. Olağanüstü Kurultayında, partide Grup Başkan…

22 saat ago

Türkiye aslında çok zengin bir ülke. Yeni bir 2030 vizyonu gerekiyor

Türkiye aslında çok zengin bir ülke. Yeni bir 2030 vizyonu gerekiyor. Gerçekten de öyle. Hiç…

23 saat ago

Bir Türk yetkili: Erdoğan’ın ABD ziyareti ertelendi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 9 Mayıs'ta yapması beklenen ABD seyahatinin ileri bir tarihe ertelendiği bildirildi. İsminin…

2 gün ago

ABD’de Columbia, Türkiye’de ODTÜ: öğrenciler neden ayakta?

"ODTÜ'de bugün de bir kez daha Devrim Stadyumu'nun adını söyleyemeyen Rektörlük, Bahar Şenliği'ni Devrim'den soyutlamak,…

2 gün ago

Şimşek’in iki zorlu sınavı: vergi reformu ve kamuda tasarruf

Seçim bitti. Seçim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedeflediği gibi değil CHP lideri Özgür Özel’in istediği gibi…

2 gün ago

Dünya fikri mülkiyet günü: Adalet, yaratıcılık ve hakikat

Bugün 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü. Dünyayı fikirlerin ve bu bağlamda kararların yönettiği düşünülürse her…

2 gün ago